• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

28 Şubatçılara tahliye yok

Yeniakit Publisher
2013-05-16 23:27:00 - 2013-05-16 21:27:36
28 Şubatçılara tahliye yok

Tahliye talepleri özgürlük hakimlerince reddedilen 28 Şubat şüphelileri birbirlerini suçladı. Org. Çevik Bir, yasal çerçevenin dışına çıkmadığını savunarak, “İrtica tehdidine karşı devletin emirleri doğrultusunda devlet adına çalıştık” dedi.

EROL METİN/ANKARA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında,“4. Yargı Paketi” gereğince tutukluluk incelemesi yapan TMK’nın 10. maddesiyle görevli Nöbetçi Hakim Halil İbrahim Kütük ve Hakim Nihal Uslu 73 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Tutukluluğuna karar verilen isimler arasında, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile Balyoz davası tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, Emekli Korgeneral Kamuran Orhon ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Fevzi Türkeri ile emekli Tümgeneral Erol Özkasnak da bulunuyor.
28 Şubatçıların kimyası bozuldu
Şüpheliler savunmalarında hukuka aykırı davranmadıklarını öne sürdüler. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Çevik Bir, yasal çerçevenin dışına çıkmadığını savunarak, “İrtica tehdidine karşı devletin emirleri doğrultusunda devlet adına çalıştık. Tüm çalışmalar yasaldır. Her çalışmamız kayıtlıdır, resmidir, hukuka uygundur” dedi. 28 Şubat sürecine damgasını vuran ve hükümete zorla dayatılan 18 maddelik MGK kararlarını sahiplenen Bir, bu kararların “Türkiye’de şeriat hukukuna dayalı bir İslam cumhuriyeti kurmayı amaçlayan aşırı dinci grupların, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimize karşı oluşturdukları çok yönlü tehdidin önlenmesi amacıyla alındığını” iddia etti.
‘YAĞLI KAZIKÇI’NIN ‘ÇETİN’ ÜZÜNTÜSÜ
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’i “yağlı kazığa oturtmakla” tehdit eden emekli Tümgeneral Çetin Saner, askeri çalışma usullerine son derece aykırı esaslar olduğu anlaşılan BÇG belgeleriyle bir ilgisinin olmadığını iler sürerek, “İsmimin Çetin olması nedeniyle özellikle Çetin Doğan ile karıştırıldığımı düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.
“BÇG’DEN GURUR DUYUYORUM”
Emekli Tümgeneral Çetin Dizdar ise BÇG’nin yasal bir yapı olduğunu savunarak, “Ben komutanımın emri ile BÇG’de görev aldım. BÇG’de görev aldığım için gurur duyuyorum. BÇG’de görev almak suç değildir. BÇG, 1992 yılından sonra irtica, İslami sermaye ve terörün iç tehdit olarak belirlenmesinden sonra bununla mücadele etmek için  kurulmuş legal bir kuruluştur. BÇG Kriz Masası’nda görev aldım” dedi. O dönem başlarında bulunan Org. Karadayı’nın tutuksuz yargılanmasına tepki gösteren Dizdar, “Ordunun o zaman başındaki Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın adli kontrol ile salıverilerek bizim tutuklu bulundurulmamızı anlayabilmiş değilim. Yaptığım çalışma tamamen emir komuta ilişkisi içerisinde yapılan çalışmalardır” değerlendirmesini yaptı.
MHP’Lİ ALAN BARZANİ’NİN
ŞAHİTLİĞİNİ İSTEDİ
MHP’nin cezaevinden milletvekili yaptığı emekli Korgeneral Engin Alan da ifadesinde, suçlamaya gerekçe yapılan BÇG belgelerinin hazırlandığı tarihlerde Kuzey Irak’ta görevli olduğunu iddia etti. Alan, bu konuda şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, üstü olan komutanlık ve Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Hükümeti Başkanı Mesut Barzani’nin tanık olarak dinlenebileceğini belirtti.
BALYOZCU DOĞAN YİNE HİNLİK PEŞİNDE
Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, 28 Şubat’ın ‘Postmodern darbe’ olarak nitelendirildiğini dile getirerek, hukuk literatüründe böyle bir darbe suçunun olmadığını öne sürdü. Erol, müvekkilinin o dönem MGK’da görevli olmadığını ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
KOMAN’DAN BENZER SAVUNMA
Birçok karanlık olayda adı geçen dönemin Jandarma Genel Komutanı ve eski MİT Müsteşarı emekli Org. Teoman Koman da, görevi sırasında hiçbir kanunsuz eylem içerisinde bulunmadığını savundu. Koman, “Benim komutanlığını yaptığım silahlı kuvvetlerde benden habersiz hiçbir şey yapılamaz ve yapılmamıştır. Ortada beni suçlayan hiçbir belge ya da delil yoktur” dedi.
KÖKSAL’DAN TANK PİŞKİNLİĞİ
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal ise Karadayı’yı işaret ederek, “BÇG ile hiçbir ilgim ve bu konuda çalışmam olmamıştır. Ancak aradan 15-16 yıl geçtiği için belki Genelkurmay bizden personel istemiş ve biz de oraya personel görevlendirmiş olabiliriz. Emir komuta zincirinde biz bunu yapmakla yükümlüyüz” dedi. Tankları Sincan’da yürütme emrini kendisinin verdiğini itiraf eden Köksal, büyük bir pişkinlik örneği sergileyerek, “20 tankın yürümesiyle rejimin tehlikeye girmesi kesinlikle düşünülemez” ifadesini kullandı.
GÜRÜZ, AJANDASINDAKİ NOTLARI İNKAR ETTİ
Görev süresince birçok hukuksuzluğa imza atan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, ajandasından çıkan fişleme notlarının kendisine ait olmadığını iddia ederek, “Bana isnat edilen suçlamalar birtakım üniversitelerin denkliklerini onaylamamak, yurtdışına gönderilen öğrencilerin burslarının iptal edilmesi ve kimin yazdığı belli olmayan ajanda ve defterdeki yazılar ile ilgilidir. Bu yazılar bana ait değildir. Kim tarafından tutulduğu belli olmayan notlardır. Ayrıca fişleme belgeleri de değildir” diye konuştu. Denklik meselesiyle ilgili de kendini savunan Gürüz, Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nin bir üniversite olmadığını ve bunun için denkliğin onaylanmadığını ileri sürdü.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23