• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

28 Şubat 1935: Abdülbâki Baykara'nın vefatı (Mutasavvıf)

Yeniakit Publisher
2024-02-28 06:49:00 -
28 Şubat 1935: Abdülbâki Baykara'nın vefatı (Mutasavvıf)

Onlar; yaşadıkları döneme maddi manevi anlamda damga vurarak iz bırakıp gittiler. Bugün, Mutasavvıf Abdülbâki Baykara'yı hayırla yâd ediyoruz.

Yenikapı Mevlevîhânesi’nin son şeyhi olan Abdülbâki Baykara Dede, Mehmed Ziyâ’nın kaydettiğine göre, 20 Temmuz 1883 tarihinde, Çarşamba gecesi saat üç sıralarında Yenikapı Mevlevîhânesi’nin harem dâiresinde dünyaya gelmiştir.



Kendisine büyük dedesi Abdülbâki Nâsır Dede’nin adı verilen Abdülbâki, 1304/1887 tarihinde, dört yaşında iken aynı zamanda ilk hocası olan büyük­babası Osman Selâhaddin Dede’den “bed-i besmele” eyleyerek eğitim haya­tına adım atmıştır. Ayrıca mevlevîhâne civarında, Sahîh Ahmed Dede’nin türbesinin karşı tarafında bulunan kurrâhânede altı yaşına kadar, yaklaşık iki yıl Muallim Mûsâ Dede’den Kur’ân-ı Kerîm ve tecvid okumuş, dergâh civarındaki sıbyan mektebinden başka 1305/1888 yılında Molla Gürânî semtinde bulunan Dârüttahsil adlı özel bir okula devam etmiş, 1314/1897’de ise Davudpaşa Rüşdiyesi’ni bitirmiştir.



Çocukluk yılları, Sultan II. Abdülhamid’in saltanat yıllarındaki dö­nemde geçen Abdülbâki Dede, on iki yaşında iken semâ meşk etmiş,1046 rüşdiye eğitiminin ardından ise devrin birçok tanınmış âliminden ders­ler almak sûretiyle kendisini yetiştirmiştir.



Abdülbâki Dede, bu çerçeve­de babasından Mesnevî,1047 Tâhirü’l-Mevlevî’den Pend-i Attar, Demircili Ahmed Fuad Efendi’den sarf, nahiv ve mantık; onun memuriyetle taşra­ya tâyini üzerine Beyazıt Umûmî Kütüphanesi’nin hâfız-ı kütübü İsmail Sâib Sencer’den 1322/1904 yılına doğru meânî, kelâm, akâid, Şifâ-i şerîf ve Buhârî-i şerîf; daha sonra Sütlüce Hasîrîzâde Sa‘dî Dergâhı Şeyhi Elif Efendi’den Mesnevî ve tasavvufla ilgili bazı kitaplar; Mesnevîhân Selânikli Mehmed Es‘ad Dede’den Zevrâ okumuş ve 1324/1906 yılında Hasîrîzâde Elif Efendi’den Mesnevî icâzeti, 1326/1908’de ise İsmail Sâib Sencer’den ilmiye icâzetnâmesi almıştır
Abdülbâki Dede, babası Mehmed Celâleddin Dede’nin vefatından sonra Yenikapı Mevlevîhânesi’ne asâleten şeyh tâyin edilmiş, postnişînliğe tâyininden üç ay sonra Abdülhalim Çelebi tarafından aynı zaman­da dergâhın mesnevîhânlığını yürütmekle görevlendirilmiş, 1057 kısa bir süre sonra ise Meclis-i Meşâyih âzâlığına atanmış ve bu görevini 1336/1917-1918 tarihinde azledilinceye kadar yaklaşık dokuz yıl sürdürmüştür.

Abdülbâki Baykara Dede, I. Dünya Savaşı’nın başladığı sıralarda, esâsen uzun süreli bir savaştan yeni çıkmış olan halkın içinde bulunduğu durumu Sultan Reşad’a iletmiş ve yeni bir savaşa girilmemesi hususunda telkinde bulunmaya çalışmıştır.



28 Şubat 1935 tarihinde ve elli bir-elli iki yaşlarında iken vefat etmiştir. Abdülbâki Dede’nin nâşı vefatının ardından dergâha götürülmüş ve arzu edenlerin ziyaret etmesi için Cuma günü de burada kalmış, Cumar­tesi günü Merkez Efendi Câmii’nde öğle namazının ardından kılınan cenâze namazı sonrasında ve “Mâdem dergâhın ilk şeyhi orada, son şeyhi de orada olsun” diyerek yaptığı vasiyeti üzerine, Hâmûşân’a, dergâhın ilk postnişîni Kemâl Ahmed Dede’nin yıllarca yaşadığı söylenen ağaç kovuğu yerine diki­len taşın yanına defn edilmiştir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23