Türkiye’de 1946’da çok partili hayata geçilmesinin ardından 1950 yılında aldığı yüzde 52.67’lik oyla iktidara gelen Adnan Menderes başkanlığındaki Demokrat Parti, uyguladığı politikalarla 1954 ve 1957’deki seçimlerden de başarı ile çıkmış, bunu sindiremeyen cuntacılar da 27 Mayıs 1960’da düşük rütbeli bazı subaylar aracılığıyla darbe yaparak Menderes’i devirmişti.
HABER MERKEZİ - TSK’daki bazı subaylardan oluşan “Milli Birlik Komitesi”, Anayasa ve TBMM’yi feshederek, siyasi faaliyetleri askıya alırken, dönemin Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes, kabine üyeleri, milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı ve bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alınmıştı. Yassıada’daki yargılamaların ardından Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de, Başbakan Menderes ise 17 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda idam edildi.
Tarihe kara bir leke olarak geçen “darbelerin anası” olarak bilinen 27 Mayıs darbesi 54. yılında lanetlerle anıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, yaptığı yazılı açıklama ile darbeyi kınadı. Kapusuz, üzerinden 54 yıl geçmesine rağmen 27 Mayıs’ı darbe değil ‘devrim, inkılap’ olarak nitelendirenlerin olmasını üzücü olarak nitelendirerek, “Bugün bu darbeci zihniyet, yine iktidarı sokakta aramakta ve artık askeri değil yargı darbesi eliyle hükümet değişikliğine yönelmektedir. Aktörler farklı olsa da oynanan kirli oyun aynıdır” ifadelerini kullandı. Kapusuz, “Dış güçler bugün de her türlü darbe girişimine örtülü ya da açık destek vermektedir” dedi.
KARA BİR LEKE
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da, 27 Mayıs askeri darbesinin 54. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 27 Mayıs’ın Türk demokrasi tarihinde yaşanan travmaların başlangıcı olduğunu ifade ederek, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamlarının toplumsal tarihte derin bir iz ve kara bir leke bıraktığını vurguladı. Arslan “En büyük beklentimiz, daha demokratik bir Türkiye için yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın hayata geçirilmesidir” dedi.
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir ise, darbelerle yüzleşen, darbecileri yargılayan Türkiye’nin normalleşmesinin İslam dünyası için önemli bir şans olduğunu bildirdi.
İşbilir, 27 Mayıs askeri darbesinin 54. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, darbelerin, üzerinden on yıllar geçse de travmaları devam eden, toplum ve devlet bünyesinde onarılmaz yaralar açan gelişmeler olduğunu belirtti.
