2.5 ayda 5.7 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi

İSTANBUL
Bu yılın 2,5 aylık dönemde elektrik dağıtım, doğalgaz dağıtım ve termik santralı özelleştirmeleri ihalelerinde 5 milyar 709 milyon dolarlık özelleştirme yapıldı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) verilerine göre 2,5 ayda 5 milyar 709 milyar dolarlık elektrik dağıtım, doğalgaz dağıtım ve termik santral özelleştirmesi ile yaklaşık 125 milyon liralık taşınmaz özelleştirilmesi yapıldı.
Son olarak 15 Mart Cuma günü yapılan 4 elektrik dağıtım ihalesinde; Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ (AYEDAŞ), Toroslar, Vangölü ve Dicle elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme ihalelerinde en yüksek tekliflerin toplamı 3 milyar 457 milyon doları buldu.
İhalelerin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından onaylanması halinde, ülke genelinde elektrik dağıtım hizmeti tamamen özel sektör eliyle yapılır hale gelecek.
Bu yılın 2,5 aylık döneminde yapılan diğer özelleştirme ihaleleri ise şöyle:
“Başkent Doğalgaz AŞ, Kangal Termik Santralı, Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ, kamu kurumlarına ait bazı taşınmazların satışı, Doğusan Boru Sanayii ve Ticaret AŞ’nin yüzde 56,09 oranındaki hissesinin özelleştirilmesi.”
Ayrıca, 22 Şubatta Koç-UEM-Ülker ortaklığının 25 yıllık işletmesini 5,7 milyar dolara kazandığı köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesi iptal edilmişti.
RANDIMAN VE VERİM ÖNEMLİ
Özelleştirme İdaresi eski Başkanı Tezcan Yaramancı, 2013 yılında yapılan özelleştirme ihalelerine ve ulaşılan rakamlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Yaramancı, özelleştirme konseptini kuran, geçmişteki bir bürokrat olarak bugünkü özelleştirme çalışmalarını memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Eskiden özelleştirmelerin çok tartışıldığını anlatan Yaramancı, “Şimdi ise programlar daha hızlı bir şekilde yürütülüyor. Bu seneki programın rakamlarının tahsilatı ayrı bir olay. Bunlar daha Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanacak. Ödemeleri belirli bir süreye yayılacak. Hadiseye kaç paralık satış yapıldı mantığından ziyade, bu özelleşen yerlerin özel sektör mantığı içinde daha randımanlı ve verimli bir şekilde çalışacağı beklentisi daha önemlidir. Ekonomiye daha fazla katkı sağlaması önemlidir. Genişleme yatırımları daha süratli yürütülecektir. O bakımdan hadiseleri memnuniyetle karşılıyorum” diye konuştu.
SIRA KÖMÜR MADENLERİNDE
“Gelecekte hangi sektörlerde veya kurumlarda özelleştirme bekliyorsunuz?” şeklindeki soruya ise Yaramancı, “Hâlâ enerji sektöründe özelleştirme imkanı görüyorum. Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kömür madenlerinde de özelleştirme imkanı görüyorum. Karayolları bir kere daha özelleştirilmek üzere hazırlanıp ihaleye çıkılmalıdır. Çünkü karayollarında bakım önemli konudur. Bunlar özel sektör eliyle daha iyi yürütülür” cevabını verdi.
Karayollarının şirket kurularak halka açılmasını da değerlendiren Yaramancı, şöyle konuştu:
“Bu şekilde yapılırsa bunun özelleştirme saymak mümkün olmaz. Çünkü sonuçta yönetim kamununu atadığı ve kamunun belli konseptlerine göre çalışacak bir yapı olur. Burada sadece halktan sermaye alınmış oluyor. Buna özelleştirme gözüyle bakmak doğru olmaz. Geçmiş ihalede yapıldığı gibi 25 yıllığına kiralama yoluyla, belki daha iyi hazırlanmış bir şartname ile gelir getirisini artıracak şartname ile bu konu yeniden bu şekilde ele alınmalıdır.”
KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Ziraat Bankası ve VakıfBank’ın halka açılması konusunda da görüşlerini paylaşan Yaramancı, “Bu iki özelleşmeye sıcak bakamıyorum. Ziraat Bankası adı üzerinde ziraatı desteklemek üzere kurulmuş bir bankadır.
Dolayısıyla bunun sadece kar mantığını güden bir yapısı olamaz. Tarım politikalarında bizzat düzenleyici rol oynar. Ziraat Bankası’nın kamuda kalmasının daha doğru olduğu düşüncesindeyim. Özelleştirmeyi çok savunan birisi olmakla birlikte Ziraat Bankası’nın kamu bankası olarak kalmasını daha yararlı görüyorum.
Halka açılabilir, sermaye temin etmek üzere... Ama Ziraat Bankası’nın önemli bir misyonu var. Kontrolünün kamuda kalması gerekiyor” şeklinde konuştu.