Artvin'de yaşayan Hasan Ayık 60 yıl önce babasıyla birlikte merkez bağlı Dere mahallesinden 2 dönümlük arazi satın aldı. Taş duvar ustası olan Hasan Ayık ve babası Aziz Ayık, 90 derecelik yamaçta bulunan arazilerinin düz alanına ev yaptı.

Aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla da ilgilenen aile, dik ve uçurum olan arazilerinde tarım yapmaya karar verdi. Taş duvar ustası olan baba oğul, arazilerine sırtlarıyla taş taşıyıp duvar örerek üzerine toprakla doldurup küçük evlekler yaptılar.

Yaptıkları evleklere meyve ağaçları diken, sebze eken aile hem evin geçimini sağladı hem de hayvanları için otlak alanı yaptı.

Baba Aziz Ayık, 1995 yılında hayatını kaybedince oğlu Hasan Ayık ve torunu Temel Ayık çalışmaya devam etti. Gün geçtikçe evlekleri çoğaltan baba oğul, 60 yılda 35 evlek, 8 dönümlük verimli tarım arazisi elde etti.

Teraslama yöntemiyle alan elde eden Ayık ailesinin, dik yamaçta tarım yaptığı görenler hayrete düşüyor. Bahçelerine üzüm, elma, armut, dut, kiraz gibi birçok meyve diken Ayık ailesi, aynı zamanda fasulye, mısır, marol, maydanoz gibi sebzeleri ekerek aile bütçesine katkı sağlıyorlar.

Topladıkları meyve, sebze ve hayvanlarına otu ise metrelerce yükseklikten sırtla taşımak yerine hava hattı kurarak taşıyor.

60 yılık emeği duygu dolu sözlerle anlatan Hasan Ayık, “Gecemiz gündüzümüz yoktu babamla devamlı çalıştık. Her metresinde farklı bir anı hikayesi var bu toprakların. Babamla çok çalıştık çok emek verdik bu topraklara. Babam çalışmayı severdi. Bende ondan öğrendim her şeyi. Taş taşıdık duvar ördük, evlek evlek bahçeler yaptık. Ektik topladık, çocuk büyütüp gelir elde ettik” dedi.

Artvin'de arazinin oldukça önemli olduğunu ifade eden Temal Ayık ise “Dedem 1963 yılında almış buraları. Harabe bir çekil de dik yamaç ve çalılar dikenler varmış. Duvarları set set yaparak, tarım arazisi elde etmişler. Ben de sonlarına yetiştim, çoğunu dedemle babam yaptı.

Taşları set set düzerek üzerine toprak sererek evlekler yapmışlar. Bu arazide yetişe bilecek her sebze meyve yetişebiliyor. Arazi 90 derece dik yamaç olduğu için çalışma olanakları da zor.

Araç kullanamıyorsun sadece insan gücüyle taşları metrelerce uzaklıktan sırtımızla el arabasıyla taşıdık” ifadelerini kullandı.