• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

17 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Yeniakit Publisher
2024-09-17 06:42:00 - 2024-09-17 06:43:43
17 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Sizler için hazırladığımız 'Günün Âyet ve Hadisi' ile 'Günün 'Sözü', 'Günün Fotoğrafı' 'Kıssadan Hisse'yi istifadelerinize (17 Eylül 2024) sunuyoruz...

VAHYİN DİLİNDEN

(١١٥) اِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنْزٖيرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِهٖۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَحٖيمٌ

(١١٦) وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَؕ اِنَّ الَّذٖينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَؕ

Esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla

(115) Allah size sadece murdar eti (meyte), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olanı haram kıldı.

Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça (yiyebilir). Çünkü rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.

(116) Ağzınıza geldiği gibi yalan yanlış konuşarak, “Bu helâldir, bu haramdır” demeyin; çünkü Allah hakkında asılsız şey söylemiş olursunuz; Allah hakkında asılsız şey söyleyenler de kesinlikle iflah olmazlar.

(Nahl Suresi)         (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)

TEFSİRİ: 

İçinde bulundukları bolluk ve güvenlik ortamını kendisine borçlu oldukları Allah’a karşı nankörlük eden, üstelik yaptıklarının yanlışlığını göstermeye çalışan Allah elçisini de yalancılıkla suçlayan şehir halkının bu yüzden uğradığı açlığı, korkuyu ve başlarına gelecek büyük azabı bir uyarı örneği olarak hatırlatan âyetlerin ardından Allah’a hakkıyla kulluk eden kimselerin, O’nun verdiği nimetlerden yararlanırken kendisine şükretmeleri gerektiği bildirilmekte; sonra da bazı haram yiyecekler sıralanmaktadır (bu haramlar konusunda bilgi için bk. Bakara 2/173). Allah kuluna gereksiz ve faydasız yere zorluk çıkarmaz; hatta kul zorda kalırsa, kural olarak yasakladığı bazı şeylere geçici olarak izin de verir.

Önemli olan, Allah tarafından konmuş olan hükümlere saygı duymamızı, nimetlerinden ötürü O’na minnettar olmamızı sağlayan, bizi haksızlık ve aşırılığa sapmaktan koruyan bir dindarlık duyarlılığına sahip olmaktır.

Buna karşılık, Allah’ın hükümlerini önemsemeyip de haram ve helâl konusunu hafife alarak, aslında kendi keyfî arzularıyla uluorta hükümler koyup bunları Allah’ın hükümleriymiş gibi göstermeye kalkışmak, “az bir faydalanma” yani önemsiz dünya menfaatleri uğruna “Allah üzerine yalan uydurmak”, insanı ebedî kurtuluştan mahrum bırakacak ve “elemli bir azab”a götürecek ölçüde ağır bir suçtur.

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 448-449

ALLAH RESULÜ'NDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

“Helâl bellidir; haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını (namus ve haysiyetini) korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107) 

“Helâl, Allah’ın Kitabı’nda helâl kıldıklarıdır. Haram da Allah’ın Kitabı’nda haram kıldıklarıdır. Hakkında bir şey demedikleri ise müsamaha gösterdiği (mubah) şeylerdendir.” (Tirmizî, Libâs, 6; İbn Mâce)

“Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haram olanı terk edin!” (İbn Mâce, Ticâret, 2)

GÜNÜN SÖZÜ: 



GÜNÜN FOTOĞRAFI:




KISSADAN HİSSE: 

SUYA DÜŞEN ELMAYI YEDİ, OLANLAR OLDU!

İmam-ı Azam’ın babası Sabit, gençliğinde takva sahibiydi. Bir gün derede abdest alırken, suda yuvarlanarak yüzen kütür kütür bir elma gördü. Birden elmayı yakalayıp ısırıverdi. Fakat tükürüğünden kan gelmişti. Bu elmanın kendisine helâl olmadığını düşündü ve elmanın sahibini bulmak için dere boyunca bahçeyi takip etti.

Nihayet elma bahçesinde bir adam gördü ve selâm verdi. Durumu anlatarak helâllik istedi.

Adam: “Helâl edersem karşılığında ne vereceksin?” dedi.

“Ne istersen efendim!”

“İyi o zaman.. Bahçemde biraz çalış bakalım!”

Sabit çaresiz bahçede çalışmaya başladı.

Nihayet bir gün tekrar helâllik istedi.

Adam: “Bir şartım daha var.” dedi.

Sabit: “Nedir; lütfen söyleyin.” dedi.

Adam: “Benim kör, sağır ve dilsiz bir kızım var. Onunla evlenirsen hakkımı helâl ederim.” dedi.

Sabit: “Peki efendim. Kul hakkıyla ölmekten iyidir.” dedi.

Ve adamın kızıyla evlendi. Gördü ki kız kör, sağır ve dilsiz değildir.

Adama: “Bir yanlışlık olmasın. Sen kör, sağır ve dilsiz demiştin…” dedi.

Adam: “Kızım haram görmez, haram işitmez, haram söz söylemez demek istemiştim. Kızım helâlindir evlâdım!” dedi.

İşte bu evlilikten Numan doğdu. Bu Numan büyüyecek, âlim olacak, İmam-ı Azam Ebu Hanife adıyla anılacak ve ümmetin ibadette ve amelde, fıkıhta ve hukukta hemen bütün problemlerini doğru ve isabetli içtihatlarla çözecek, hak bir mezhebe imza atacaktı.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Gültekin

ALLAH'IN HARAM KILDIĞI BÜTÜN YOLLAR ÖTESİ OLMAYAN ÇIKMAZ SOKAĞA ÇIKAR, SONU PİŞMANLIKTIR, HÜSRANDIR, HUZURSUZLUĞUN BAŞLANGIÇIDIR, DEVAMINDA SONU CEHENNEMDİR, HELAL OLAN HER ŞEYİ DE, AYNEN GÜNEŞ GİBİ HERKESİ HEM ISITIR, HEM DE AYDINLATIR, BOLLUĞU, BEREKETİ, HUZURU, GÜVENİ, MUTLULUĞUN BAŞLANGIÇIDIR, DEVAMINDA CENNETLE ŞEREFLENMEKTİRHARAM İLE HELALİN SONUNU BİLE BİLE İŞLEYENLER YA CEZANIN, YA DA MÜKAFATIN SAHİBİ OLACAKLAR, TAKTİR İNSANLARINDIR.

Gültekin

HARAMLARDAN UZAK DURMAK İMANIN ŞEREFİNDENDİR.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23