• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

12 Ağustos 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Yeniakit Publisher
2024-08-12 06:19:00 -
12 Ağustos 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Sizler için hazırladığımız 'Günün Âyet ve Hadisi' ile 'Günün 'Sözü' 'Günün Fotoğrafı' ve 'Kıssadan Hisse'yi istifadelerinize (12 Ağustos 2024) sunuyoruz...

VAHYİN DİLİNDEN



(39) قَالَ رَبِّ بِمَٓا اَغْوَيْتَنٖي لَاُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الْاَرْضِ وَلَاُغْوِيَنَّهُمْ اَجْمَعٖينَۙ
(40) اِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصٖينَ

Esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla

﴾39-40﴿ İblîs, “Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -aralarından senin samimi kulların hariç- onların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım.”

(Hicr Suresi, 39-40)         (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri başkanlığı

TEFSİRİ:

İblîs’in, emri yerine getirmediği gibi, yeniden dirilme gününe kadar yaşaması için dilekte bulunarak bu süre içinde insanları yoldan çıkarmaya ahdetmesinin, insanın sahip olduğu ayrıcalığı hazmedememesinden ve onu kıskanmasından, özellikle rahmetten kovulmasına Âdem’in yaratılışının sebep olduğu şeklindeki vehminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Halbuki aslında böyle bir cezaya çarptırılmasının asıl sebebi, kendi küstahlığı ve isyanı idi.

Muhtemelen İblîs, içten içe kendi günahına yine kendisinin kulluktaki samimiyetsizliğinin sebep olduğunu da düşündüğü için, bu tecrübesinden hareketle samimi kullara zarar veremeyeceğini ifade etmektedir. Allah Teâlâ, insanlar hakkında dünya hayatını bir imtihan süreci kılmayı murat ettiği için İblîs’in dileğini kabul etmiş; bu arada kendisine varan doğru yolun, şeytanın tuzaklarına kapılmayacak olan ihlâslı kulların tutacağı yol olduğunu, bunlar üzerinde şeytanın hâkimiyet kuramayacağını, buna karşılık şeytana uyacakların buluşma yerinin cehennem olacağını bildirmek suretiyle dolaylı olarak insanlara da akıllarını başlarına alıp şeytana kapılmamaları, kendisine varan doğru yoldan şaşmamaları, cehennemden korunmaları gerektiği yolunda uyarıda bulunmuştur.

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 352-353

ALLAH RESULÜ'NDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe âit hayra yönelik tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.”

“Şeytan insanın vücudunda kanın akışı gibi dolaşır. Onun sizin kalbinize bir şüphe atmasından korktum” buyurdu.
(Buhârî, İ’tikâf, 11.)

“Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan arkasını dönüp ezanı duymayacağı yere kadar yellenerek kaçar. Ezan bitince geri gelir. Namaz için kâmet getirilince tekrar arkasını dönüp kaçar. Kâmet bittiğinde yine gelir ve kişi ile nefsi arasına sokulup ona: «Filân şeyi hatırla, filân şeyi hatırla!» diyerek, daha önce aklına gelmeyen şeyleri hatırlatır. Neticede kişi kaç rekât kıldığını bilemez olur.”
(Müslim, Salât)

“Şüphesiz şeytan sizden birinin her işinde hazır olur. Hatta yemeği esnâsında bile yanında bulunur. Birinizin lokması düşerse, üzerine yapışanları temizleyip yesin, lokmasını şeytana bırakmasın.”

Kaynak: Müslim, Eşribe, 133-135

“Şeytan insanın kurdudur. Tıpkı sürüden ayrılan koyunu kapan kurt gibi. Sakın gruplara bölünmeyin. Cemaatten, toplumdan ve mescidlerden ayrılmayın.”

Kaynak: Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59



GÜNÜN SÖZÜ:




GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 
                               


KISSADAN HİSSE:

ŞEYTAN HZ. ADEM VE HAVVA’YI (A.S.) NASIL ALDATTI?

Yüce Rabbimiz daha sonra ilk insan Hz. Âdem’i ve Havvâ vâlidemizi cennete yerleştirdi. Bütün nimetlerden bol bol yemelerine müsâade etti, ancak bir ağaca yaklaşmalarını yasakladı. Artık insanın imtihanı başlıyordu. Şeytan faaliyete geçerek binbir hîle ile onlara yaklaştı. Yeminler etti, yalanlar söyledi, vaadlerde bulundu, “Ben sizin iyiliğinizi istiyorum” dedi, akıl verdi, gûyâ yol gösterdi ve sonunda onları aldattı.

Âyet-i kerimelerde bu durum şöyle haber verilir:

“Derken şeytan, birbirlerine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: «Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı» dedi. Onlara: «Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim» diye yemin etti. Böylece onları hîle ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Onlar cennet yapraklarından alıp üzerlerini örtmeye başladılar. Rab’leri onlara: «Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?» diye nidâ etti.” (A’râf 7/20-22)

Şeytan, insanı, daha ileri gitme hırsı ve ebedî kalma arzusuyla aldatmıştı. Demek ki bu duygulara dikkat etmek lâzımdır.

İnsanlar, şeytana uyup ilâhî emre isyan edince, Cenâb-ı Hak da onları cennetten çıkardı ve birbirlerine düşman olarak yeryüzüne, meşakkatler âlemine indirdi. Böylece insanlığın imtihanı ve çilesi başlamış oldu. (Bakara 2/36; A’râf 7/24)

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Gültekin

ALLAH KULLARINA AKIL VEREREK ONLARI İRADELERİYLE BAŞİ BAŞA BIRAKTI VE SORUMLU TUTUTU, NEDEN HİÇ BİR CANLIYA VERMEDİĞİ MÜKEMMEL NÜMETİ YALNIZ BÜTÜN MELEKLERE BENİM HALİFEM BUYURDUĞU, İNSANOĞLUNA AKIL NİMETİNİ VERMİŞTİR VE ŞEYTANA KARŞI DA UYARMIŞTIR, İNSAN AKLIYLA HEM ALLAH'I ANLAR, HEM DE GÖRMEK İSTEDİĞİNDE DE "DÜŞÜNEN AKILLAR İÇİN ÇOK DELİLLER VARDIR" AYETİ ONUN GÖZÜNÜ, AKLINI AÇAR, ÖLÜLERİ TOPRAĞA GÖMÜYOPRUZ, NE HİKMETSE TOPRAĞA GÖMDÜĞÜMÜZ ÇEKİRDEKLER, ZAMANI GELİNCE TOPRAĞI YARIYOR TOPRAK ÜSTÜNE ÇIKIP ÇİCEK AÇARAK MEYVEYE DURUYOR, YANİ TOPRAK ÖLÜLER İÇİN DEĞİL TAM TERSİ HAYAT BULMAK İÇİNDİR, ZAMANI GELİNCE TOPRAK İÇİNDE NE VARSA HEPSİ HAYAT BULACAK VE HESAP VERMEK ÜZERE MAHKEMEYİ KÜBRADA BULUŞACAKLAR, KİMİ CENNETE, KİMİ CEHENNEME, İNKAR ETSENİZDE VAR, KABUL ETSENİZDE VAR NEDEN ALLLAH'IN SÖZÜ, ALLAH'TAN DAHA DOĞRU SÖZLÜ KİM OLABİLİR?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23