• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

10 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Yeniakit Publisher
2024-09-10 06:27:00 -
10 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Sizler için hazırladığımız 'Günün Âyet ve Hadisi' ile 'Günün 'Sözü', 'Günün Fotoğrafı' 'Kıssadan Hisse'yi istifadelerinize (10 Eylül 2024) sunuyoruz...

VAHYİN DİLİNDEN



فَكَيْفَ اِذَا جَمَعْنَاهُمْ لِيَوْمٍ لَا رَيْبَ فٖيهِ وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla

"Peki onları geleceğinde kuşku bulunmayan bir gün için topladığımızda ve hiçbir haksızlığa uğramaksızın herkese hak ettiği tastamam verildiğinde halleri nice olacak!"

(Âl-i İmrân Suresi - 25)         (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)

TEFSİRİ: 

Bu âyette bir taraftan geleceğinde kuşku bulunmayan hesap gününde bu tür iftiracıların halinin ne kadar dehşet verici olacağına değinilirken, diğer taraftan da yapmadıkları bir fiilden ötürü cezalandırılmayacakları, sonucun kendilerinin de ikna olacağı bir hesap neticesinde ortaya çıkacağı, asla haksız bir muameleye mâruz kalmayacakları hatırlatılmaktadır.

Haşir günü herkese kendi amelinin karşılığının tamı tamına verileceği ifadesinden hareketle, bazı tefsir kaynaklarında büyük günah işleyen kişinin durumuyla ilgili kelâm tartışmalarına girilir. Burada sorumluluk çağındaki herkesin, bir sınav niteliği taşıyan dünya hayatında yaptıklarını bir gün mutlaka önünde bulacağına ve ilâhî adalete göre bunların hesabını vermek zorunda kalacağına ağırlık verildiği göz önüne alınırsa, yüce Allah’ın her bir kulu hakkındaki hükmünü ayrı mütalaa etmek ve bu konuyu diğer deliller ışığında değerlendirmek daha uygun olur.

Bir başka anlatımla bir kul hakkındaki nihaî sonuç yüce Allah tarafından bağışlanma ve cennete konma şeklinde gerçekleşecek olsa bile âyet-i kerîmede, bu aşamadan önceki hesap gününün ayrı bir müeyyide olduğuna, huzûr-ı ilâhîde ve beşeriyet önünde verilen hesabın yol açacağı mahcubiyetin ağırlığına dikkat çekilmektedir.

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 530-531

ALLAH RESULÜ'NDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

"Bir gün ve bir gece sınırda nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır.

Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehid olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur."

Kaynak: Müslim, İmâre 163. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 2; Nesâî, Cihâd 39; İbni Mâce, Cihâd 7


GÜNÜN SÖZÜ: 




GÜNÜN FOTOĞRAFI: 

      

                                
KISSADAN HİSSE:

"VATAN SAĞ OLSUN, ALLAH İMANDAN AYIRMASIN"

Îmânı aşkla yaşamanın Çanakkale cephesindeki tezâhürleri pek muhteşemdir. Çanakkale muhârebelerinde kumandanlık yapmış ve yaralanmış emekli bir subay, hâtırâtında şöyle anlatıyor:

“Çanakkale Harbi’nin devâm ettiği günlerden birindeydik. O gün akşama kadar devâm eden savaş, düşmanın maddî bakımdan nisbetsiz üstünlüğüne rağmen yine zaferimiz ile netîcelenmek üzereydi. Gözetleme yerinde muhârebenin son safhasını heyecanla takip ediyordum. Mehmetçiklerin «Allah Allah...» nidâları âfâkı titretiyor ve bu müthiş haykırışlar, korkunç bir medeniyetin bütün heybetini temsil eden top seslerini bile bastırıyordu.

Bir aralık yanımda bir ayak sesi duyar gibi oldum. Geriye dönünce Ali Çavuş ile karşılaştım. Sapsarı olmuş yüzünde müthiş bir ıztırap okunuyordu. Daha neyin var demeye kalmadan, o her şeyi anlatmaya yetecek olan kolunu bana gösterdi. Dehşetle ürpermiştim. Sol kolu bileğinin dört parmak kadar yukarısından aldığı bir isâbetle neredeyse tamamen kopacak hâle gelmişti ve elini yere düşmekten ancak zayıf bir deri parçası alıkoymakta idi. Ali Çavuş dişlerini sıkarak ıztırâbını yenmeye çalışıyordu. Sağ elindeki çakıyı bana uzattı:

«–Şunu kesiver kumandanım!» dedi.

Bu üç kelimelik cümle, öyle müthiş bir istek, öyle bir mecbûriyet ifâde ediyordu ki gayr-i ihtiyârî çakıyı aldım ve derinin ucunda sallanan eli koldan ayırdım. Bu tüyler ürpertici vazîfeyi yaparken de:

«–Üzülme Ali Çavuş, Allâh vücûduna sağlık versin!» diye moral vermeye çalışıyordum.

Çok geçmeden Ali Çavuş, vatan uğruna yalnız elini değil, mübârek vücûdunu da fedâ etti. Gözlerini hayâta yumarken de:

«–Vatan sağ olsun! Allâh îmandan ayırmasın!.. Canım vatana fedâ olsun!..» cümlelerini tekrarlayarak son nefesini vermiş, etrafı küçük bir kan gölü hâline gelmişti.”

İşte Çanakkale’de sînesi îmanla dolu Mehmetçik, vatan müdâfaasını îman muktezâsı bir borç biliyor ve bu borcu canıyla ödemekten çekinmiyordu. Bu yüzden de silâhları gibi dinlerine, îmanları gibi de silâhlarına sarılıyorlardı…

Kaynak: Osman Nuri Topbaş

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

hatırla

Şimdide böyle alınmış vatanı 2 kuruşa satacak kadar beceriksizler karıştırmaya çalışıyorlar Allahım fırsat vermesin onlara hem bu milletin vergilerini patlayıncaya kadar yiyeceksin hemde her fırsat vatana ihanet edeceksin ağa babalarınıza Allah gün yüzü göstermesin inşaallah

Kaktus Sydney

SubhanAllah Allah yolunda Cihan icin kosan yigitlere selam olsun!…
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23