• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yeniakit Publisher
2013-08-06 22:43:43 - 2013-08-06 23:35:48

Savcılığın hazırladığı iddianamede hakkında ‘müebbet’ istenen ETÖ sanığı Mehmet Haberal’ın küçük bir hapis cezasına çarptırılıp, tahliye ettirilmesi, “Haberal, gizli tanıklık mı yaptı; yoksa Mason locaları tarafından mı kurtarıldı” sorularına yol açtı...

KENAN KIRAN / KORAY TAŞDEMİR
Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’nün 1 numarası olduğu iddia edilen, 2 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası cezalandırılması istenen Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın 12 yıl 6 ay hapis cezası alması, ardından da tahliye edilmesi kafa karıştırdı. Gözaltına alındıktan sonra hasta (!) olduğu iddiasıyla 23 ay İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü’nde kalan, hastaneden çıkarılmasının “potansiyel ölüm riski taşıdığı, hareket ettirilmesinin tıbben uygun olmadığı” iddia edilen Prof. Dr. Haberal, Silivri Cezaevi’nden tahliye olduktan sonra önceki gün karayoluyla Ankara’ya gitti! Prof. Dr. Haberal, dün de Başkent Üniversitesi’ni dolaştı.
HABERAL MASON, DOĞUŞ
LOCASININ 424 NO’LU ÜYESİ!
3. Ergenekon İddianamesi’nde Prof. Dr. Haberal’da ele geçirilen belgelerde Haberal’ın Ankara Doğuş Locası’nın 424 no’lu üyesi olduğu ve kökü dışarıda olan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Büyük Sekreter Haluk Sanver’in, 23 Kasım 2000 tarihinde Haberal’a hitaben bir mektup yazdığı ve Haberal’ın Loca’ya düzenli aidat verdiği ortaya çıkmıştı.
698 GÜN HASTANEDE KALDI!
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandığı gün (17 Nisan 2009) rahatsızlandığı iddiasıyla İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü’ne geldi ve Kardiyoloji Enstitüsü’ndeki hastane odasında 670 gün kaldı.  11 Şubat 2011 tarihinde Kardiyoloji Enstitüsü’nden İstanbul Halkalı’da bulunan Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane, 3 gün içerisinde Prof. Dr. Haberal’ın sağlıklı olduğunu ortaya çıkardı.
Adli Tıp Kurumu’ndan gelen yazıyla 28 gün sonra 11 Mart 2011 tarihinde Silivri Cezaevi’ne gönderildi.
HABERAL’IN HAREKET ETTİRİLMESİ
TIBBEN UYGUN DEĞİLMİŞ!
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın, 20 Aralık 2010 tarihinde Adli Tıp Kurumu’na sevki engellenmişti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Metris Cezaevi yetkilileri ve Jandarmalar;  İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı üzerine Prof. Dr. Haberal’ı Adli Tıp Kurumu’na sevk etmek için sabah 06.00’da İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’ne gelmiş, Prof. Dr. Haberal’ı, Adli Tıp Kurumu’na sevk edecek ambulansta, kardiyolog uzmanları, doktorlar ve yetkililer hazır bulunmuştu.
İÜ Kardiyoloji Enstitüsü yetkilileri, saat 08.30’da yeni bir rapor hazırlamış, Prof. Dr. Nazmi Gültekin ve Rıza Aydın tarafından hazırlanan 20 Aralık 2010 tarihli raporda; Mehmet Haberal’ın, etyolojik faktörler ortadan kalkana kadar inmibilizasyonun tıbbi açıdan mümkün olmadığı iddia edilmişti. Raporda; Prof. Dr. Haberal’ın hastaneden çıkarılmasının “potansiyel ölüm riski taşıdığı, hareket ettirilmesinin tıbben uygun olmadığı” iddia edilmişti.
HABERAL’IN 7 KİLOMETRE
YOLCULUĞUNA BİLE KARŞI ÇIKILDI
İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’nün, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına rağmen, Prof. Dr. Haberal’ın hastaneden 7 kilometre uzaklıkta bulunan Adli Tıp Kurumu’na sevkine karşı çıkması dikkat çekici bulunuyor.
İFADESİ VİDEO KONFERANS YÖNETİMİYLE ALINDI
Prof. Dr. Haberal’ın ifadesi video konferans yöntemiyle alınmıştı. İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavisi sürerken, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın ifadesinin alınması için avukatları, hastaneye ve Silivri’deki mahkeme salonuna video konferans sistemini kurdurmuş; sorgu sırasında avukatlar ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yedek üye hâkimi Hüsnü Çalmuk, sanıkların hastanedeki odasında bulunmuştu.
HABERAL’A HÜCRE CEZASI UYGULANMADI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı; İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’nde hastanedeki odasında bilgisayarla yakalanan Prof. Dr. Haberal hakkında başlattığı disiplin soruşturmasında, Haberal’a 12 gün hücre cezası vermişti.
Metris Cezaevi’nden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan; Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmeden önce tedavi olduğu İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’ndeki odasında, dizüstü bilgisayar, internete girişi sağlayan WIN cihazı ve telsizle yakalanan Prof. Dr. Haberal hakkında disiplin soruşturması başlatmıştı. Soruşturma kapsamında, güvenlik kamera kayıtları incelenmiş, bilgisayar ve telsizlerin Prof. Dr. Haberal’ın odasına girişine göz yumulması araştırılmıştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı; soruşturma sonucunda, tutuklu ve hükümlülerin bulundurmaması gereken cihazları bulundurduğu gerekçesiyle Prof. Dr. Haberal hakkında 12 gün hücre cezası vermişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Prof. Dr. Haberal’ı tahliye ederek söz konusu cezayı uygulamadı.
2 DEFA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR
Ergenekon tutuklusu CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Haberal hakkında, “Ergenekon” soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamede, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından 2 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Haberal’ın ayrıca “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçlarından da 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuldu.
TUTUKLUYKEN MİLLETVEKİLİ OLDU
Prof. Dr. Mehmet Haberal tutuklu olduğu dönemde, davanın tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay ile birlikte 12 Haziran 2011 tarihinde CHP’den milletvekili seçildi.
ŞENALP: HABERAL KURTARILDI
Konya Barosu avukatlarından Hasip Şenalp, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Mehmet Haberal kararını garipsediğini belirterek, “Bu kolay kabul edilebilecek karar değil. Haberal da diğerleri ile aynı kategoride idi. Yani müebbet alması lazımdı. Haberal’ın yağdan kıl çekercesine küçük bir ceza ile kurtulması şaşırtıcı. Çünkü Haberal Ergenekon’un finansörlerinden biri idi. Haberal kurtarıldı” dedi.
Şenalp, “Eskiden Türkiye’de darbe yapanlar Çankaya’ya çıkar Cumhurbaşkanı olurlardı ama Türkiye demokrasisinin bugün geldiği noktada darbe yapacak komutanlar Silivri’de mahkum. Bu da Ergenekon kararı ile tescillenmiş oldu, bu da fevkalde önemli” diye konuştu
Şenalp, bugüne kadar Ergenekon kelimesinin bir örgütü çağrıştırıp çağrıştırmadığı noktasında şüphelerin olduğuna dikkat çekerek, “Hatta bazı siyasiler başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere gidip üye olacağım diyordu. Bu karar ile millet adına karar veren meşru bir mahkeme Ergenekon’un bir terör örgütü olduğunu hükme bağlamıştır” şeklinde konuştu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23