ODTÜ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Profesörü ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Hüseyin Bağcı, CNN Yunanistan’a Türk F-16 programının yanı sıra yaklaşan Amerikan seçimleri hakkında da konuştu.

“Amerikan savaş uçaklarının satın alınmasının önündeki siyasi engeller aşıldı” diyor ve “Donald Trump iktidara gelirse Amerikan-Türk ilişkilerinin düzeleceğini” vurguluyor.

Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Türk medyasındaki günlük siyasi yorumcusu Hüseyin Bağcı, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil olması için nasıl bir yol deneyeceğine de değinerek, “Ultra modern savaş uçakları konusu masada” dedi

Türkiye’de CAATSA yaptırımlarının uygulanmasının ardından yeniden programa dahil olmanın mümkün olup olmadığı tartışması başladı.

Konu, Türk televizyon ağı CNN Türk’e verdiği röportajda Victoria Nuland tarafından gündeme getirilerek, Ankara’nın Rusya’dan temin ettiği uçaksavar sistemlerinden vazgeçmesi halinde uçak programına geri dönmesi için koşulların yaratılacağı belirtildi.

Hüseyin Bağcı, “Türkiye uzun vadede NATO’yu güçlendirmek için F-35 programına katılacak. Türk ve Amerikan tarafları arasında müzakereler yapılacak.

S-400 meselesi çok önemli ve Türkiye füzeleri konuşlandırmayacağına söz verdi. Türkiye muhtemelen PATRIOT hava savunma füze sistemini alacak ve ABD ile ilişkiler çok gelişecek.” Diye vurguluyor.

Kongre’nin 15 gün sonunda Ankara’ya nasıl tepki vereceğine ilişkin soruya ise Prof. Bağcı, “Türk hükümeti, Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye HAYIR dememe kararı almasından çok mutlu. Bu, Türk hava savunmasının güvence altına alındığı anlamına geliyor. Önümüzdeki dört yıl içinde Donald Trump’ın yeniden iktidara gelmesiyle NATO ittifakının nasıl gelişeceğini göreceğiz.” İfadelerini kullanıyor.

Ankara Dış Politika Enstitüsü Başkanı Hüseyin Bağcı, F-16’nın ABD tarafından satışına onay verilmesine ilişkin, ABD-Türkiye ilişkilerinde havanın düzeldiğini, ancak bazı konularda hâlâ fikir ayrılıklarının bulunduğunu belirtiyor.

Hüseyin Bağcı şunları dile getiriyor: “Amerikan-Türk ilişkilerinde bahar dönemine girdik! Ancak Kuzey Suriye konusunda, PKK ve YPG örgütleri konusunda aramızda birçok farklılık var. Amerikalılar IŞİD’in bir tehdit olduğuna inanmaya devam ediyor ve IŞİD’e karşı PKK ve YPG güçleriyle birlikte savaşıyor. Türk tarafı açısından sınır ötesi terör devam edecek ve Türk ordusu şu ana kadar sınır dışından gelen her saldırıya hava saldırılarıyla karşılık verdi. Şu anda Türk tarafının en büyük avantajı, sınır ötesi terörizmle mücadele konusunda hem askeri hem de siyasi iradenin çok güçlü olmasıdır. Aynı şey orduyu destekleyen Türk halkı için de geçerli.”

Prof. Bağcı son olarak, “NATO-Türkiye ilişkilerinde şu anda en büyük sorunun göç olduğuna” dikkat çekerek, “bunun Türkiye ve Yunanistan’ı ilgilendiren bir sorun olduğunu, Türkiye, Avrupa’daki düzensiz göçle mücadele için ‘duvar’ örerek güvenliği sağlayacağını NATO’ya taahhüt etmiştir.” vurgusu yapıyor. KAYNAK: BİRLİK GAZETESİ