TAYVAN 1971’E KADAR ÇİN’İ TEMSİL ETTİ Tayvan ile Çin ilişkilerinin tarihine kısaca bir göz atalım. 1895 yılında emperyalist politika izlemeye başlayan Japonya, Çin ile girdiği savaştan galip gelir ve Tayvan, Japon yönetimine bırakılır ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılan Japonya Tayvan üzerindeki haklarından feragat eder. Müttefiklerin de onayıyla Tayvan’ın hâkimiyeti tekrar Çin’e verilir. İlerleyen yıllarda meydana gelen Çin İç Savaşı’nda komünizm karşıtı Çan Kay Şek hükümeti, kömünist Mao Zedong’un birliklerine yenik düşer; Çan Kay Şek ve Komintang hükümeti yaklaşık 1.5 milyon destekçisi ile birlikte Tayvan’a kaçar. Sürgünde kurulan Çin Cumhuriyeti sadece Tayvan değil tüm Çin üzerinde meşru idarenin kendisinde olduğunu iddia eder. İlginçtir, 1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler de Çan Kay Şek hükümetini tanır ve BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Taipei hükümeti söz sahibidir. Kore Savaşı’nda BMGK’dan savaş kararı çıkması da Çin Halk Cumhuriyeti’nin yerine Tayvan’ın veto hakkına sahip daimi üye olarak tanınıyor olmasıdır. Sovyetler Birliği’de tarihi bir hata yaparak BM’nin bu kararını protesto amaçlı konseyi boykot eder; böylece BMGK’dan Kore’ye askeri operasyon kararı çıkar. BM’den sonra 1979’da ABD de Tayvan ile diplomatik ilişkilerini keser ve ÇHC’yi resmen tanır. Tayvan yönetimi 1990’lı yıllarda artık Çin anakarasında hak iddia etmekten vazgeçmiş olsa da halen ÇHC, Tayvan’ı Çin’in bir parçası olarak görmekte ve gerekirse güç kullanılarak yeniden birleşme politikasını gütmektedir.