Rus kaynakları askeri havacılıkta potansiyel bir atılım hakkında konuşuyor: Dikey kalkış ve iniş [VTOL] yeteneklerine sahip altıncı nesil bir savaş uçağının geliştirilmesi.

Devlete ait Rus savunma şirketi Rostec ağzını sıkı tutsa da, içeridekiler fikrin VTOL teknolojisinde öncü olan Yakovlev Tasarım Bürosu’ndan kaynaklandığını söylüyor.

TopWar’a göre Yakovlev, 1987’de ilk uçuşunu gerçekleştiren dünyanın ilk süpersonik VTOL uçağı Yak-141’in planlarını tozdan arındırmayı düşünüyor.

Başlangıçta 1950’lerden kalma Yak-36 tasarımına dayanan bu uçak, Rusya’nın yeni nesil savaş uçağının temeli olabilir. Yak-141, uçak gemilerinden çalıştırılabilen ve dikey kalkış ve inişler gerçekleştirirken süpersonik hızlara ulaşabilen çığır açıcı bir projeydi. İlk kez 9 Mart 1987’de göklere çıktı ve Rus havacılık tarihinde önemli bir dönüm noktası olmaya devam ediyor.

Mach 1.7’ye kadar hızlara ulaşabilen Yak-141 etkileyici bir uçaktı. Bu başarı, kaldırma jeti ve itme vektörleme ana motorunun yenilikçi kombinasyonu sayesinde mümkün oldu ve bu sayede hem dikey kalkış ve inişler yapma hem de süpersonik uçuş gerçekleştirme yeteneği kazandı. Önemli ilerleme kaydetmesine ve dikkat çekici yetenekler sergilemesine rağmen, Yak-141 programı 1990’ların başında iptal edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Teknik zorluklar, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve finansal kısıtlamalar nedeniyle bir kayıptı. Her ne kadar seri üretime girmemiş ve yaygın olarak kullanılmamış olsa da Yak-141, ilk süpersonik VTOL uçağı olarak tarihte ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

Rusya’nın hava kuvvetleri Ukrayna’da zorluklarla karşı karşıya kalırken, 2050 yılına kadar yeni nesil bir savaş uçağı konuşlandırma konusunda görüşmeler sürüyor. Ancak uzmanlar, Rusya’nın mevcut nesil gizli savaş uçaklarıyla yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak bu planın uygulanabilirliği konusunda şüpheci. Rus savunma sanayisi uzmanı Pavel Luzin yakın zamanda “Bu bir fantezi,” diye belirtti. “Bazı hükümet yetkilileri bunun başarılabilir olduğuna inansa da, gerçeklikten çok uzak. Bu alandaki araştırma ve geliştirme taklidi, fon sağlamak için sadece bir cephedir, ancak bunun arkasında önemli hiçbir şey yoktur.”

Buna rağmen, konu sıklıkla Rus medyasında yer alıyor ve sıklıkla Rus silahlarının üstünlüğünü överek milliyetçiliği kışkırtıyor. Devlet Havacılık Sistemleri Araştırma Enstitüsü’nün bilimsel direktörü Yevgeny Fedosov, devlet tarafından işletilen TASS Haber Ajansı için yazdığı bir köşe yazısında, “Şu anda altıncı nesil bir uçak konseptini araştırıyoruz, ilk araştırmayı yürütüyoruz ve askeri uzmanlarla istişare ediyoruz,” diye açıkladı. “Böyle bir uçak 2050’ye kadar hazır olabilir, ancak gelecekteki çatışmaların doğasını bugün bile anlamamız gerekiyor.”

Altıncı nesil Rus savaş uçaklarının artıları ve eksileri etrafındaki tartışmayı not etmek önemlidir. ABD ve Çin’in yanı sıra Rusya, önemli araştırma ve tasarım enstitüleri tabanı sayesinde savaş uçağı geliştirmede önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor. Ancak Rusya şu anda hem ABD’nin hem de Çin’in gerisinde kalıyor. Şu anda Rus savaş havacılığı, esas olarak 1980’lerde geliştirilen ve sürekli yükseltmeler gören dördüncü nesil savaş uçaklarına büyük ölçüde güveniyor.

Bu yükseltilmiş savaş uçakları genellikle yeni konseptler olarak sergileniyor. Rusların kendileri tarafından bu uçakların reklamı yapılan “harika yeteneklerine” rağmen , Ukrayna üzerinde hava üstünlüğünü henüz güvence altına alamadılar.

Ancak, [sadece Ruslar tarafından] beşinci nesil Su-57 olduğu iddia edilen avcı uçağının savaşta kısa görünümleri olduğu (Ruslara göre) ve haberlerdeki tek görünümü (kanıt olarak bazı görüntülerle) bir Ukrayna insansız hava aracının haftalar önce yere indirilmiş bir Su-57’ye saldırması olduğu zaman olduğu için, altıncı nesil bir avcı uçağından bahsetmek biraz anlamsız.

KAYNAK: SANAYİ GAZETESİ