‘ŞİDDET’İN ARTMASINA ZEMİN “Sözleşme’nin 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 ve 40. maddelerinde kadınlara karşı gerçekleştirilecek şiddetin alanını oldukça genişletmek amacıyla şiddet, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, kadına yönelik şiddet, ev içi şiddet, ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, fiziksel şiddet gibi bir kısmı zorlama ve tekrar oluşturan birçok şiddet türüne yer verilmiştir. TCK’da şiddetin tanımı, çok daha basit ve net bir şekilde yapılmışken şiddet kavramının bu kadar çeşitlendirilmesi ve genişletilmesi, şiddetin önlenmesinden çok artmasının zeminini oluşturacaktır.” NİKAH DIŞI İLİŞKİLERİ DAHA DEĞERLİ SAYIYOR İstanbul Sözleşmesi’nin 36’ıncı maddesindeki sakınca şöyle irdeleniyor: “Sözleşmede ailenin karşıt cinsler arasında nikah akdi ile kurulan bir toplum birimi olduğu ve tarafların akit ile kazandıkları hak ve üstlendikleri ödevlerinin olduğu vurgusunu güçsüzleştiren bir yaklaşım sergilendikten sonra sözleşme, cinsel suçları nikah akdi dışında gerçekleşen fiiller olmaktan çıkarmakta, rızanın bulunmadığı cinsel birlikteliklere dönüştürmektedir. (Md. 36.1.a, b, c). Bu yaklaşımın doğal bir sonucu, evlilik içi rıza bulunmayan birleşmelerin de evlilik dışı rıza bulunmayan birleşmelerle tecavüz kavramında birleştirilmesi olmuştur. Nikah bağının tarafların cinsel açıdan birbirinden yararlanma hususunda baştan verilmiş bir rıza içerdiği itibara alınmamıştır. Gayrı meşru rızaya tanınan değer, hukuken tescil edilmiş rıza ile eşit hatta fiilen daha değerli sayılmıştır.” İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması Danıştay Konferans Salonu'nda görülmüştü. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması Danıştay Konferans Salonu'nda görülmüştü. NİKAHSIZ BİRLİKTELİKLER DE AİLE… İstanbul Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesinin B bendinde nikah dışı birlikteliklerin “aile” olarak kategorize edilmesi şu sözlerle paylaşılıyor: