Kuzeyde Akdeniz ve güneyde Cebel el-Ahdar (Yeşil Dağ) tepeleriyle çevrelenen, ortasından vadi geçen Derne’nin selde uğradığı zarar, diğer kentlerin çok üstünde.

Derne’yi ikiye bölen vadi, “Daniel” fırtınasının neden olduğu yağmur sularıyla doldu ve su seviyesi benzeri görülmemiş şekilde yükseldi. Dolayısıyla vadideki suyu tutan en önemli iki baraj üzerinde muazzam bir baskı oluşturdu ve sel suları barajların çökmesi sonucunu doğurdu.

Çöken barajlarla birlikte evler ve araçlar enkaza dönerken, binlerce kişi de hayatını kaybetti. 100 bin nüfuslu kentin dörtte biri haritadan silindi; tarım arazileri sular altında kaldı.

Suların çekilmesiyle yaşanan yıkımın boyutu da gözler önüne serildi. Sokakların balçık deryasına ve araba mezarlığına döndüğü kentte, deniz de insan cesetleriyle doldu.

Hayatta kalanların büyük kısmının kenti terk etmesiyle Derne artık adeta hayalet şehir oldu. Hava sıcaklığının nispeten yüksek olması nedeniyle hala enkaz altında olan cesetler de kokmaya başladı.

Felaket nedeniyle elektrik ve su kesintilerinin yaşandığı kentte arama kurtarma ekipleri ise tüm zorluklara rağmen cesetleri çıkarmaya devam ediyor.

Libyalı yetkililerin açıklamalarına göre sadece Derne’deki can kaybı 12 Eylül itibarıyla 5 bin 300’e ulaştı.

Kızılhaç, Libya’daki sel felaketinde kayıp kişi sayısının 10 bine ulaştığını bildirirken, ölü veya kayıp toplam sayının 20 bini bulacağı tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Libya temsilciliği, sel felaketine ilişkin yayımladığı raporda, Derne’de yerinden edilenlerin sayısının 30 bin olarak tahmin edildiğini ancak bu sayının “muhtemelen daha yüksek olduğunu” ifade etti.