Jim Smith isimli uzmanın görüşlerine yer verilen analizde, Kaan, F-22 Raptor ile karşılaştırıldı. Böylelikle F-35 ile yapılan kıyaslamalar da çöp olmuş oldu.

İşte Hermes tarafından çevirisi yapılan Jim Smith'in MMU Kaan için yaptığı değerlendirmeler:

Peki Türkiye nasıl oluyor da 5. Nesil bir Savaş Uçağının prototipini geliştiriyor ve uçurabiliyor?

Şu ana kadar ABD'nin bu alanda Ruslar ve Çinlilerle rekabet ettiği ve Japonların da deneysel bir savaş uçağının olduğu göz önüne alındığında, bu geçerli bir sorudur.

Türkiye, yüksek teknolojili savaş uçakları, uzaktan kumandalı ve otonom sistemler, silahlar ve gerekli sensör ve sistemleri geliştirip entegre edebilen bir ülkedir.

Türkiye tüm bunları yerel olarak geliştirilmiş ve üretilmiş önemli bir savunma kabiliyetine entegre edebilen ulusal bir havacılık ve uzay endüstrisi geliştirmek için on yıllardır süren bir çaba içerisindedir.

Bu büyüyen sanayi tabanı, Türkiye'yi ABD'nin F-35 programına önemli ölçüde katkıda bulunacak şekilde konumlandırmış ve bunun Türkiye'nin hava muharebe kabiliyetinin kilit bir bileşeni olacağı beklentisini doğurmuştur.

S-400 alınana kadar. Ardından F-35 programından çıkarılmış ve yerli savaş uçağı programına hız verilmesi ihtiyacı öne çıkmıştır.

Türkiye'nin KAAN için öncelikli amacının artık mevcut olmayan F-35'in yerini almak olacağı düşünülebilir. Ancak pek çok şey Türkiye'nin F-35'i nasıl kullanmayı planladığına bağlıdır.

Öncelikle hava üstünlüğü sağlayan diğer sistemlerle desteklenen bir saldırı platformu mu olacaktı? Türk F-35'i vuruş kabiliyetine sahip bir Hava Savunma uçağı mı olacaktı?

Yoksa kendi başına bir Hava Üstünlüğü savaş uçağı mı? Her bir Ulusun kendi coğrafyası ve askeri hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, farklı Ulusların farklı harekat konseptleri benimsediği görülmektedir.

Dolayısıyla, Türkiye belki de S-400'ü bölgesel hava tehditlerini caydırmak ve gerektiğinde kara ve deniz hedeflerini vurmak amacıyla, F-35 ile desteklenen, tamamlayıcı bir hava savunma varlığı ve bir vurucu varlık olarak alan tabanlı hava savunması için kullanma pozisyonundan başladı.

ABD'nin F-35 alımını engelleme hamlesi, en azından bu noktada, KAAN programının kritikliğini arttırmış ve belki de kapsamını genişletmiş gibi görünmektedir; KAAN daha büyük bir silah yuvası ve genel olarak daha fazla F-22 benzeri depo taşıma kabiliyeti ile daha fazla havadan havaya ve havadan karaya silah kabiliyeti sağlamayı amaçlamaktadır.

KAAN'ın F-22'den daha uzun bir uçak gövdesi var, bu da onun daha düşük dalga direncine sahip olabileceğini ve transonik ve süpersonik uçuştaki itme dezavantajını en azından kısmen telafi edebileceğini gösteriyor. Sürdürülebilir dönüş hızı (STR), yükseklik veya hız kaybı olmadan ulaşılabilecek maksimum dönüş hızıdır. Dönen uçağın sürüklemesinin mevcut maksimum itme kuvvetine eşit olduğu bir durumu temsil eder. Bu, uçağın uçuş zarfına göre değişir. Zarfın büyük bir kısmında, uçak mevcut kaldırma ve itme gücü ile değil, esasen pilot sınırlamaları nedeniyle ortaya çıkan yaklaşık 9 G'lik yapısal G sınırı ile sınırlı olacaktır.

F-22 ve KAAN'a ilişkin bazı kritik karşılaştırmalar

F-22 ve KAAN'a ilişkin bazı kritik karşılaştırmalar