Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeili haber ajansı BBC’nin Cuma günü yayınladığı habere göre, Microsoft, İsrail’in işgali sebebiyle, hâlihazırda abluka altında olan ve ulaşım ile iletişimin neredeyse imkânsız olduğu Gazze’ye ulaşmak isteyen Filistinlilerin e-posta hesaplarını kapatıyor.

Filistin toprakları dışında yaşayan Filistinliler, Microsoft’u e-posta hesaplarını hiçbir uyarıda bulunmadan kapatmakla birlikte kendilerini “internet eliyle öldürmekle” suçladılar.

11 Temmuz 2024 tarihinde, çeşitli haber kaynakları Microsoft’un Gazze’deki aileleriyle iletişime geçmeye çalışan Filistinli kullanıcıların hesaplarını kapattığını bildirdi. Microsoft’un Filistinli kullanıcıların hesaplarını kalıcı olarak kapatması büyük tepki topladı.

Microsoft’un bu hareketi, işgal altında bulunan bölgede devam eden çatışmalar sırasında Filistin yanlısı içeriğin sansürlenmesi ve kısıtlanmasının bir parçası olarak görülürken sosyal medya platformları ile teknoloji şirketlerinin bu işgale karşın ilgili içerikleri nasıl yönettiği ise yeniden sorgulanmaya başlandı.

Microsoft’un mağdurları En az 20 Filistinli, Gazze’deki akrabalarıyla iletişim kuramamakla kalmayıp önemli e-postalara, kişilere ve kişisel anılarına erişimlerinin de engellendiğini belirtti. ABD’de yaşayan Filistin diasporasından Salah Elsadi, BBC’ye yaptığı açıklamada, 15 yıldır kullandığı Hotmail hesabının hiçbir açık neden olmaksızın kapatıldığını belirtirken, “Hizmet şartlarını ihlal ettiğimi iddia ediyorlar ama hangi şartları ihlal ettiğimi söylemediler” şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan’dan Gazze’deki ailesini arayan diğer mağdur Eiad Hametto ise, görüşmeleri sırasında herhangi bir siyasi tartışmanın olmadığını vurgulayarak, “Yaklaşık 20 yıldır kullandığım ve tüm işlerime bağlı olan e-posta hesabım askıya alındı. Bu durum dijital hayatımı mahvetti” dedi. Bir diğer mağdur olan Khalid Obaied, Microsoft’a olan güvensizliğini dile getirdi ve “Arama yapmak için Skype paketine para ödedim ve on gün içinde hesabım hiçbir açıklama yapılmadan yasaklandı. Sanki sadece Gazze’yi arayan bir Filistinli olduğum için bu oldu” ifadelerini kullandı.

Eleştirmenler, bu eylemlerin dijital sansürün bir biçimi olduğunu açıklarken Filistinli sesleri orantısız bir şekilde kesme amacı güttüğünü de ifadelerine ekledi. Bu durum, teknoloji şirketlerinin “topluluk kurallarını veya güvenlik önlemlerini uygulama bahanesiyle” Filistin yanlısı içeriği bastırdığı yönündeki daha geniş bir eğilimin parçası olarak görülüyor.

Söz konusu hesapların kapatılması, kriz döneminde aileleriyle iletişim kurmaya çalışan Filistinli aileler için ciddi sonuçlar doğuruyor. Gazze’nin altyapısının ağır hasar görmesi, telefon hatlarına ulaşılamaması nedeniyle dijital iletişim, Gazze halkı için tek çare durumunda. Bu hesaplara erişim ise yalnızca e-posta adresleri üzerinden kuruluyor. Dolayısıyla e-posta adreslerinin kalıcı şekilde silinmesi durumu, insanları kendi ailelerinden alıkoyan “bel altı bir hamle” olarak karşımıza çıkıyor.

Birçok Filistinli için dijital platformlar yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda yaptıkları iş ve küresel platformlarda kendi ülkeleri ve davalarını savunmaları adına da oldukça önemli. Bu hesapların kapatılması da insanların işlerini yürütme, hizmetlere erişme ve küresel ölçekte haklarını savunma gibi birçok hakkını gasp etmiş durumda. Konuya dair açıklamalarda bulunan ve hesapların askıya alınmasının genellikle “şüpheli dolandırıcılık faaliyetlerinden” kaynaklandığını iddia eden Microsoft sözcüsü, şirketin çağrıları engellemediğini veya kullanıcıların bölgeye veya çağrıların varış noktasına göre yasaklanmadığını öne sürse de kullanıcılar bu açıklamaların yetersiz olduğunu ve dijital haklarının ihlal edildiğini düşünüyorlar.

Bu yaşanan hadise, teknoloji şirketlerinin moderasyon politikalarında önyargı ile suçlandıkları ilk durum değil. 2021 yılındaki işgal sırasında da yine Filistin’e yönelik ve onların haklarını savunan içeriklerin kaldırılması, küresel çapta ifade özgürlüğü ve teknoloji devlerinin sorumlulukları konusunda tartışmalara yol açmıştı. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu ile Telekomünikasyon ve Dijital Ekonomi Bakanlığı, 17 Mayıs’ta kutlanan Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü öncesinde, bu yılki etkinliğin temasını vurgulayan ortak bir basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasında İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırısının yansımaları ve iletişim ile ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarının sürekli ihlal edildiğinin altı çizildi.

Açıklamada, İsrail işgalinin Gazze’yi küresel toplumdan izole etmek amacıyla telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri sektörünü kasıtlı olarak hedef alması kınanırken devamında, İsrail saldırılarının, çeşitli kanallar aracılığıyla dünyaya iletilen gerçekleri ve soykırım vahşetini gizlemeyi amaçladığı belirtildi. Açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki iki milyondan fazla vatandaşın, İsrail işgalinin sektörü kasıtlı olarak hedef alması nedeniyle ondan fazla kez telekomünikasyon hizmetlerinde ciddi kesintilerle karşı karşıya kaldığı belirtildi. İsrail’in kasıtlı eylemlerinin acıların artmasına yol açtığı, kurtarma çabalarını engellediği ve bölge sakinlerini yardım istemek için gerekli iletişim kanallarından izole ettiği belirtildi. Microsoft’un, Gazze’deki aileleriyle iletişime geçmeye çalışan Filistinli kullanıcıların hesaplarını kapatma kararı, dijital haklar ve çatışma bölgelerindeki teknoloji şirketlerinin sorumlulukları konusunda önemli sorunları gündeme getirdi. Bu eylemlere karşı oluşan tepkiler, daha şeffaf ve adil içerik moderasyon politikalarına duyulan ihtiyacı vurguluyor. Durum geliştikçe, teknoloji şirketlerinin güvenlik endişeleri ile kullanıcılarının temel haklarını dengelemesi kritik önem taşımaktadır. Bu olay, dijital dünyada ifade özgürlüğü ve insan onurunu koruma çabalarının önemini bir kez daha ortaya koydu. Teknoloji şirketlerinin, kullanıcılarının haklarını koruyan politikalar geliştirmesi ve uygulaması büyük önem taşımaktadır.