Çolak, İzmir ve İstanbul'da kokorecin pişirme yöntemi açısından farklılıkları için, "İzmir'de kokoreci mangalda görürsünüz. Herhangi bir ızgaramız yoktur. Kokoreç, şişten kesilir. Ekmeğin içerisine doğranır. İzmir'de tuz, kimyon isteğe göre acı biber atarız. Başka da hiçbir şey katmayız. Bir daha ızgaraya girmez. Ama İstanbul'da pişirirler, ızgaraya atarlar. Ondan sonra doğrarlar, domates atarlar, biber atarlar. Artık biraz kokorecin dışına çıkıyor. Ama İstanbul'da öyle gelmiş öyle gidiyor. Öyle alışmışlar, ama bizim İstanbullu müşterimiz çok. Buraya gelip bu kokoreci yemek isteyen çok. Çünkü günün sonunda kokoreç dendiği zaman akla gelen ilk yer de İzmir'dir. Yani İzmir kokoreci diye bir gerçek vardır" dedi. Baki Usta'nın Şemikler'deki dükkanının müdavimlerinden Alkan Hür Yurdabak, İstanbul'dan İzmir'e gelince mutlaka kokoreç yediğini söyledi. En iyi kokoreci İzmir'de tattığını ifade eden Yurdabak, "İstanbul kokorecini seven olabilir ama ben açık ara 'İzmir' diyorum. İstanbul'da çok içerik ekleniyor. Bence iyi olan kokoreci içerikle kapatmaya gerek yok. Sadece kimyon." dedi. Güler Toksoy adlı müşteri de İzmir'de kokorecin "olması gerektiği" gibi, yani sade pişirildiğini, o tadı da İzmir dışında bulamadığını dile getirdi. İstanbul kokoreci, İzmir kokorecinin aksine sadelikten uzak duruyor. Şişten çıkarılan kokoreç müşterilerin istekleri de dikkate alınarak domates ve biberle beraber kıyılıp karıştırıldıktan sonra sac tava üzerinde bir kez daha pişiriliyor. İkinci pişirmeyle İzmir kokorecine göre daha çıtır olan İstanbul kokorecine, İzmir'dekinden farklı olarak kekik, pul biber ve karabiber gibi baharatlar da ekleniyor.