İsrail işgal yönetimi Hamas'ı bahane ederek 7 Ekim'den beri Gazze Şeridi'nde insanlık tarihine kara leke olarak geçecek katliamlar yapıyor.

Ancak İsrail'in derdinin Hamas olmadığını ortaya koyan birçok gelişme yaşanıyor. Bunlardan bir tanesi de İsrail'de binlerce sivilin uzun süredir silahlandırılması.

BBC'nin haberine göre İsrail'de 120 bin sivil ilk defa silah ruhsatına başvurdu.

İsrail hükümetinin kuralları gevşetmesiyle, suç kaydı ve sağlık sorunu olmayan kişiler bir haftada silah ruhsatı alabiliyor.

Bireylerin bulundurabileceği mermi sayısı da 50'den 100'e yükseltildi.

BAKAN ELİYLE VERİLİYOR İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Yahudi yerleşimcileri silahlandırarak Filistin'i iç savaşa sürüklüyor.

İsrail'de "ırkçılık ve terör örgütünü desteklemekten" hükümlü Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Batı Şeria'daki yerleşimcileri silahlandırarak toplumu iç savaşa sürüklemeyi hedefliyor.

İsrail'in silahlandırdığı Yahudi yerleşimciler dünyanın gözü önünde Filistinli sivilleri öldürüyor.

Özellikle Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimciler İsrail güvenlik güçlerinin gözetiminde Filistinlileri öldürüyor.

Filistinliler evlerine çöken Yahudi yerleşimciler için "Ürdün'e gitmemizi söylüyorlar" diyerek maruz bırakıldıkları tecriti gözler önüne seriyor.

İsrail'in Gazze'deki soykırımın ardından Batı Şeria'da benzer katliamlara girişmesinden endişe ediliyor.

Batı Şeria'da 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ile Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 126'ya yükselmişti.

İsrail güçlerinin korumasındaki Yahudi yerleşimciler, 7 Ekim'den beri Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilere ve mülklerine yönelik yüzlerce saldırı düzenledi.

İsrail'in, Batı Şeria'da bu yılın ilk yarısında, 303 yapıyı yıktığı ve yaklaşık 44 bin dönüm araziye el koyduğu belirtildi.

'YEMEN CEPHESİ GENİŞLEYEBİLİR' İsrail kısmı kara operasyonuna başlarken çatışmalarda yeni cepheler açılıyor.

Önceki gün Yemen'deki İran destekli Husiler, insansız hava araçları (İHA) ve füzelerle İsrail'e yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini duyurdu.

İsrail ordusu ise Kızıldeniz bölgesinden topraklarına atılan bir füzenin savunma sistemince imha edildiğini kaydetti.

Ayrıca, Kızıldeniz'e savaş gemileri konuşlandırdığını duyurdu.

Öte yandan, İran'ın Birleşmiş Milletler misyonu, Yemen'deki Husi isyancıları gibi milislerin İsrail'e karşı operasyonlarını genişletebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Mısır'ın Gazze'de yerinden edilmiş Filistinlileri kabul etmesi karşılığında Mısır'a ekonomik bir teşvik sunduğu iddia edildi.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, Netanyahu hükümeti, Mısır'ın iki milyon Filistinliyi kabul etmesi halinde, uluslararası borçlarının bir kısmını Dünya Bankası aracılığıyla silmeyi taahhüt etti.

Öte yandan İsrail hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki 2.3 milyon kişinin, Mısır'ın büyük bölümü çöl olan Sina Yarımadası'na nakledilmesini öngören bir savaş önerisi hazırladığı ortaya çıkmıştı.

ABD VE İSRAİL'İN GAZZE PLANI: ÇOK ULUSLU GÜÇ İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları devam ederken, ABD merkezli Bloomberg dikkat çeken bir iddiada bulundu.

Habere göre, ABD ve İsrail, Hamas'ın ortadan kaldırılmasının ardından bölge için planlama yapıyor.

Ajansa göre, ABD ve İsrail, Gazze Şeridi'ne Amerikan, İngiliz, Alman ve Fransız askerlerinin yer alacağı çok uluslu güçler gönderme olasılığını düşünüyor.

Gazze'nin geleceği için üzerinde durulan ikinci bir seçenek ise, 1979 tarihli Mısır-İsrail barış anlaşmasındaki modele dayalı bir barış gücü oluşturmak.

Üçüncü bir seçenek de Gazze'yi geçici olarak Birleşmiş Milletler'in (BM) denetimine bırakmak olarak değerlendiriliyor.