Peki antik çağda modern bilim yokken bu nasıl mümkün olabilir? Konkol’a göre, insanlar muhtemelen sabunu farkında olmadan üretiyorlardı. Örneğin, yağlı bir pişirme kabını bitki külüyle yüksek ısıda temizlemek sabun üretebilir; tıpkı hayvansal yağları odun külüyle kaynatmak gibi. Tarihçiler, bu yöntemlerin kökenini Babil ve antik Mısır’a kadar takip ediyor. Rasmussen, natron (bir tür tuz), kil ve talk bazlı sabuntaşının, Mısır kalıntılarında belgelenen diğer bileşenler olduğunu ve bunların muhtemelen banyo rutinlerinin bir parçası olarak veya daha da ilginci, çürüyen bedenlerin kimyasal bir sonucu olarak bulunduğunu belirtiyor. Antik Yunanlar ve Romalılar hijyeni sağlamak için biraz farklı bir yönteme sahipti. Suyla durulandıktan sonra, ciltlerine kokulu zeytinyağları sürüyorlardı. Ardından, “strigil” adı verilen kavisli bir aletle kalan kiri kazıyorlardı. Ancak Rasmussen, bu tekniğin gerçek temizlikten çok kokuları maskelemekle ilgili olabileceğini öne sürüyor: “Çoğu zaman, yağlar aromatik bitki özleri içerirdi. Bu yüzden bu dönemlerde yağlar parfüm olarak kullanılıyordu.”