Defenceturk'te yer alan habere göre, OSINT kaynakları, Pakistan’ın Hamas’la devam eden çatışmalarda İsrail’e 155 mm top mühimmatı tedarik ettiğini iddia etmekte.

Bu iddia, İslamabad’ın İsrail Devleti’nin varlığına karşı tarihi muhalefetine ve onu diplomatik olarak tanımayı reddetmesine rağmen geldi. İddianın asıl kaynağı ise İngiliz Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçağın Bahreyn’den Pakistan’ın Rawalpindi’deki Nur Khan üssüne uçması ve Umman üzerinden Kıbrıs’taki üsse ulaşması.

Army Recognition tarafından yapılan habere göre İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin Kıbrıs’taki Akrotiri üssü, Hamas’la savaşı sırasında İsrail’e mühimmat tedarikinde önemli bir askeri merkez haline geldi. Bu hareket İsrail’e gizli bir tedarik zinciri olduğunu akla getirmekte.

İsrail gazetesi Haaretz’in daha önceki haberlerinde, 40’tan fazla Amerikan nakliye uçağının ve 20 İngiliz nakliye uçağının yanı sıra ekipman, silah ve asker taşıyan 7 adet ağır nakliye helikopterinin Akrotiri’ye inişi ayrıntılarıyla anlatılmıştı. Haberde ayrıca İsrail’in güneyindeki Nevatim Hava Üssü’ne ve Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’na inen ABD uçaklarının İsrail Ordusu’na zırhlı araçlar da dahil olmak üzere farklı silahlar teslim ettiğinden bahsedilmişti.

Pakistan’ın bu silah tedarik zincirine katılımı, İsrail ile tarihi konumu göz önüne alındığında özellikle dikkate değer.

Pakistan, 1947’deki kuruluşundan bu yana İsrail’i tanımıyor; bu durum, pasaportlarının İsrail’e seyahat için geçersiz olduğunu açıkça belirten notta da vurgulanıyor. Pakistan hükümeti, 1967 öncesi sınırlar içerisinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar İsrail’le ilişkileri normalleştirme arayışında olmayacağını sürekli olarak savunuyor.

Pakistan ile İsrail arasındaki bağ, son silah satışları göz önüne alındığında yeni bir boyut kazanıyor. Eylül 2023’te The Intercept, Pakistan’dan ABD’ye gizli silah satışının Uluslararası Para Fonu (IMF) kurtarma paketini kolaylaştırdığını bildirmişti. İslamabad’ın yalanladığı bu satışların, 155 mm’lik mühimmatlar da dahil olmak üzere, Ukrayna Ordusu’na yönelik olduğu anlaşılmıştı.

Bu iddia, eğer kanıtlanırsa, Pakistan’ın dış politikasında ve uluslararası askeri ilişkilerdeki rolünde, Rusya-Ukrayna savaşında ilan ettiği “katı tarafsızlık” duruşunu perde arkasındaki silah anlaşmalarıyla dengeleyerek önemli bir değişime işaret ediyor.