İnsanlığın yeni bir arayış içerisinde olduğunu gördüklerini, bu süreçte köklü bir ilmi mirasa sahip olan Müslümanlara, ilim insanlarına ve akademiye önemli sorumluluklar düştüğünü dile getiren Erbaş, "İslam'ın ana kaynakları ekseninde insana, varlığa ve hayata dair bütüncül bir yaklaşımla üretilecek bilgi, içinden geçtiğimiz bu kaotik süreçte insanlığın anlam arayışına en güzel şekilde rehberlik edecektir." diye konuştu. - "DİN EĞİTİMİ VE HİZMETİ, BİR DÜNYA TASAVVURU KAZANDIRMALI" Erbaş, din eğitimini ve din hizmeti anlayışını insanlığın gündemini, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alan bir hassasiyetle yeniden ele almak gerektiğini vurgulayarak, sahih bilgi, sağlam metot ve güzel ahlakın, din eğitimi ve hizmetinin vazgeçilmez ilkeleri arasında olduğunu dile getirdi. Din eğitimi ve hizmetinin, bir dünya tasavvuru kazandırması gerektiğini ifade eden Erbaş, "Bugün İslam düşüncesinin temel ilkeleri ve dinamikleri ışığında üretilen bilginin, çağın ihtiyaçlarına göre güncellenmesine ihtiyaç olduğu açıktır." dedi. Erbaş, dini bilgiyi üretecek, güncelleyecek ve onunla bilinçli bir nesil yetiştirecek kurumlar olan İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerine büyük görevler düştüğünü, bu noktada fakültelerin birikim ve tecrübe bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Bu fakültelerin değişen şartlar ve gelişen imkanlar doğrultusunda yaklaşım, yöntem ve müfredat açısından kendisini her daim yenilemesinin önemine değinen Erbaş, "Buralarda üretilecek bilginin hayata taşınması hususunda ise geniş hizmet ağıyla Diyanet İşleri Başkanlığımızın varlığı büyük imkandır. Dolayısıyla gerek din eğitimi gerekse din hizmeti alanındaki işbirliğimizi daha da geliştirmek ve güçlendirmek zorundayız." diye konuştu.