2024-09-14 10:51:49

Ahmet Çakar ve Levent Tüzemen'den olay sözler! "Galatasaray maskesiyle operasyon..."

G.SARAY YENİDEN SEÇİME GİDER Mİ? LEVENT TÜZEMEN: "FLORYA TECRÜBESİ İNSANLARA EMANET EDİLDİ" Galatasaray'da rüzgârın nereden eseceği belli olmaz. Transfer politikalarındaki hatalar, yönetimi zora soktu, Dursun başkanın yaptığı yeni yönetimin yeterliliği tartışıldı. Florya, tecrübesiz insanlara emanet edildi. Kongre üyesi olarak; projeleri dikkatle izliyorum. Kemerburgaz, ekim ayı içinde tamamen hizmete girecek, Mecidiyeköy'deki rezidans, sahiplerine aralık ayında teslim edilecek.

ADNAN POLAT ADAY OLACAK MI? G.Saray'ın inşaatı bitirmek adına 10 milyon TL bütçe ayırdığını duydum. Daha önce bu rezidansı yapmak isteyen kuruluş konkordato ilan etti ama sonra Beşiktaş Voleybol Takımı'na sponsor oldu. Adnan Polat ile konuştum ve kendisine "Geçici süre için başkanlık adayı mısınız?" diye sordum. Bana, "Ben G.Saray'daki görevimi tamamladım, başkanlıkla yakından uzaktan ilgim yok. Florya projesi için çalışıyorum. Kısa süre içinde çalışmaları bitirip ihaleye çıkacağız" dedi.

"DURSUN BEY, FLORYA'YA ODAKLANDIĞI İÇİN TRANSFER SIKINTILARINI..." G.Saray'ı seçim ortamına sokmak, çok yanlış olur. Akil insanlar, başkan Özbek ile bir araya gelip görüşlerini söyleyip desteklerini vermelidir. Dursun Bey de tamamen Florya'ya odaklandığı için transferde yaşanan sıkıntıları çözme konusunu ıskalamıştır. G.Saray'ın kaostan çıkıp huzur bulması için başkan Özbek'in ipleri eline alması ve masaya yumruğunu vurması gerekir.

G.SARAY'DA NELER OLUYOR? CENK ERGÜN NEDEN İSTİFA ETTİ? Sosyal medya tarafından, yapılamayan transferler nedeniyle hedef haline geldi. Ağır sözcüklerle eleştirildi. Oysa Cenk Ergün, Dursun Özbek'in başkanlık döneminde Mariano, Maicon, Gomis, Belhanda, Rodrigues, Feghouli, Fernando, Ndiaye, Tolga Ciğerci gibi transferleri yapmış, bu takım iki yıl üst üste şampiyon olmuş, Dursun Özbek yerine gelen Mustafa Cengiz bu oyuncuları satarak kulübe para kazandırmıştı.

"CENK ERGÜN KULÜBÜN ÖNÜNÜ AÇTI" Cenk Ergün'ün o dönemdeki performansının da bu döneminde olmadığını söyleyebilirim. Çeşitli konularda kendisine ithamlarda bulunuldu. Ergün de G.Saray Liseli ve bir kongre üyesi olarak kendine yakışanı yaptı, kulübün önünü açmak için istifa etti. Ergün'ün yapacağı açıklamalar istifasının gerekçeleri olacaktır.

GALATASARAY'A OPERASYON OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? LEVENT TÜZEMEN: "G.SARAY MASKESİYLE OPERASYON YAPIYORLAR" Sosyal medyadaki eleştirilerin tamamının G.Saray taraftarı tarafından geldiğini düşünmüyorum. Psikolojik savaş içinde G.Saray maskesi takmış bot hesapların, bilerek ve isteyerek algı operasyonları ile kulübü yıpratmaya çalıştıklarını görüyorum. Örneğin; Adnan Polat'ın başkanlığını gündeme getirenlere en iyi cevabı yine Polat, "Başkanlık görevini kapattım" diyerek karşılık verdi. İletişim eksikliği yüksek seviyede.

G.Saray iletişimde ve sosyal medyada güçlü değil. G.Saray üzerine iftiralar boca ediliyor. G.Saray'daki bir grup muhalefet de Florya'nın yaratacağı ekonomik gücü Dursun Özbek'in eline vermek istemiyor. Biliyorum ki Özbek ihale sonrası yapılacak ilk peşin ödeme ile sermaye artırımına gidecek ve Bankalar Birliği anlaşmasından çıkacak. Maalesef G.Saray'da huzuru güçlendirmek adına çalışanlar yerine huzursuzluk yaratmaya çalışan bir kesim var. Bu kesim sürekli huzursuzluk ateşinin altına odun atıyor.Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Türkiye'ye geldiğinden beri hemen hemen bütün açıklamalarında Galatasaray ile ilgili ifadeler kullanıyor. Sizce amacı nedir?

AHMET ÇAKAR: "BİRİ MOURINHO'YA 'SALDIR' DEDİ" Mourinho, karizması ve dünya çapında kazandığı kupalarla müthiş bir fenomen ve oyunu kurallarına göre oynamasını iyi biliyor. Hedefinde sürekli Galatasaray var. Sarı kart görmediklerinden dem vurmasından tutun da Okan Buruk'un hakemlerle arkadaşlığına kadar her türlü psikolojik savaş unsurlarını kullanmayı beceriyor ama pek tabii ki bunu ona birileri söyledi.

Dediler ki, "En ciddi rakibimiz Galatasaray. Saha dışındaki en güçlü takım Galatasaray. Onlara saldır." O da saldırdı. Yalnız bu işler dakka dukkadır. Devran döndüğünde veya Galatasaray iç huzursuzluğu toparladığında da Mourinho'nun hedefe konulması kaçınılmazdır.

Özellikle sosyal medyada yapılan yorumlar büyük takımlarımızı baskı altına alıyor mu? Mesela transferde Galatasaray'ın zayıf kaldığı için çok ağır ifadelerle yönetime suçlamalar var. Son olarak dün Galatasaray'da Cenk Ergün istifa etti. Özetle sosyal medya artık kulüpleri yönetir hale mi geldi?

AHMET ÇAKAR: "BASKIDAN OLUŞAN PANİK TRANSFERLERİ GELİYOR" Sosyal medya sadece Türk futbolunu etkilemiyor, siyasetimizden tutun da yargımıza kadar her türlü kurumu ister istemez baskı altına alabiliyor. Bir anda doğal veya suni olarak organize olup büyük bir baskı unsuru oluşturabiliyorlar. Bundan en çok etkilenen takım Galatasaray ve onun yöneticileri. Birkaç yıldır bakıyoruz, Galatasaray'ı neredeyse sosyal medya ve taraftar grupları yönlendiriyor. Baskıdan oluşan panik transferleri geliyor, yine baskıdan kaynaklanan bazı oyuncu ve yöneticiler antipatik hale getiriliyor. Şu anda sosyal medya belki de Türkiye'deki devletin kurumlarından sonraki en büyük güç.

"G.SARAY'I YÖNETİCİLER DEĞİL, TARAFTAR GRUBU VE SOSYAL MEDYA YÖNETİYOR" Cenk Ergün tanımadığım biri ama olumlu bir kanaatim yok. Panik transferleri başarısız olduğunda sosyal medya ve taraftar baskısıyla Ergün istifa etti. Hep belirttiğim gibi özellikle G.Saray'ı Dursun Özbek ve yöneticiler değil taraftar grubu ve sosyal medya yönetiyor. A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella'nın durumu bile son zamanlarda tartışılıyor. Ay-Yıldızlı takımı ve hocasını siz başarılı buluyor musunuz yoksa gerçekten bir değişime gerek var mı? Yoksa bu tartışmalar neden çıkıyor?

AHMET ÇAKAR: "MONTELLA'NIN PARALI GAZETECİSİ YOK" Montella çok şanslı bir hoca. Galler deplasmanında çok kötü oynadık, ağır farkla kaybedebilirdik ama puanla döndük. İzlanda maçı ise tam tersi, hem iyi oynadık hem de güzel bir skorla kazandık. Eğer İzlanda'ya da puan kaybetseydik Montella'nın suyu çok ısınabilirdi. Ama Montella'nın kredisi, asla bir başka hoca kadar yüksek değil. Bunun sebebi kesinlikle başarı veya başarısızlık değil, basın gücünün ve paralı gazetecilerinin olmaması. Kısaca lobisinin olmaması.