• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Yegâne çıkış yolu: Malazgirt…

28 Ağustos 2024
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

 

Tarihte savaşlar çoktur ama zaferler az. Bir savaşı zafer haline getiren, o savaşın, neticesi yani neyi değiştirdiğidir.

Malazgirt Meydan Muharebesi, Müslüman Türk milletinin bir zaferidir. Tıpkı Kosova, Mohaç, Niğbolu ve İstanbul’un fethi gibi bir milletin, milletimizin kaderini değiştirmiştir. Malazgirt, İslamiyet’i kabul etmemizin ardından, tarihimizdeki en önemli olaydır.

Bazıları, “Malazgirt neden bu kadar büyütülüyor?” diyor. Rahmetli Nurettin Topçu ise şunu söylüyor: “Zaferin değerini kazananlar bilmez, onu mağluplara sorun.”

26 Ağustos 1071’de, bulundukları yerden başka gidecek bir yeri olmayanlar, kader birliğinin ilk adımlarını attılar. Bizans soğuğuna ve Moğol karanlığına karşı, bir ateş yaktılar. Anadolu’nun kapılarını, sadece Türklere değil, İslamiyet’e, kardeşliğe ve huzura açtılar.

Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan İslam Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı isimli kitap, bize şunu söylüyor: On bin civarında Kürt süvarisi, gönüllü olarak, Sultan Alparslan’ın ordusuna katılıp Bizans’a karşı savaşmıştır. 

Söylemek istediğim: Malazgirt, sadece bir savaşın değil, aynı zamanda bir ruhun adıdır. 

Malazgirt, Türklerin ve Kürtlerin birbirlerini bulduğu, bir olduğu yerdir. Birlik olmamız halinde neleri başaracağımızın açık ispatlarından biridir.

Malazgirt, Türklerin ile Kürtlerin kader birliği yapıp, birlikte kâfire karşı durduğu ilk yerdir. O gün orada galip gelen, İslam kardeşliğidir. 

Malazgirt, Türkiye evinin kurulduğu ilk yerlerden biridir. Anadolu’yu İslâm toprağı yapma mücadelesinin önemli bir parçasıdır. 

Malazgirt’te başlayan ve bin yıldır yürüyen bir hüküm var. Türkler ve Kürtler, o günden sonra, en zor günlerinde karşılıklı olarak birbirlerine yardım etmiştir. 

Mesela Kürtler, Osmanlı’nın en ümitsiz yıllarında Hamidiye Alaylarını kurup Ruslara karşı savaşmışlardır. Türkler ise, Kürtleri, kana susamış Ermeni çetelerinin elinden kurtarmıştır. 

Bitmedi: Türkler ve Kürtler, Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde, işgalci zalimlere karşı birlikte kıyam etmişlerdir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Fakat konuyu dağıtmayalım, devam edelim.

Malazgirt, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. Pasinler galibiyeti ve Kars’ın fethi, Malazgirt zaferinden daha öncedir. Tıpkı, Selanik ve Üsküp şehirlerinin İstanbul’dan evvel fethedilmesi gibi…

Anlatmak istediğim: Sadece kazanmak yetmiyor. Kuvvetli olmak, sıkı sarılmak ve kaybetmemek de icap ediyor. 

Anadolu’da tutunmanın, zorluk derecesi çok yüksektir. Öyle ki Malazgirt’ten bu yana, bu topraklarda, neredeyse hiçbir kolay günümüz olmamıştır. Bununla birlikte: Anadolu, Batı dünyasından kurtarılmış bir toprak parçasıdır. Batı dünyasının, kaybedip de geri alamadığı tek yerdir. 

Yalan yok: Malazgirt zaferi, milletimizin tüm hayırlı evlatları gibi, beni de heyecanlandırıyor. “Malazgirt zaferinin 908. yılında dünyaya geldim” demek, beni daha kuvvetli, daha köklü yapıyor. Böylesine büyük bir zaferin 953. yılındayız. Çoğu gitti, azı kaldı. Malazgirt zaferinin 1000. yılına doğru ilerliyoruz. 

O gün geldiğinde, Allah bilir, bugün yaşayanların çoğu yaşamayacak. Ömrü olanlar görecekler: 2071 yılı çok daha farklı, çok daha büyük, çok daha anlamlı olacak. Malazgirt zaferinin 1000. yıldönümünde yer yerinden oynayacak inşallah.

Oturup beklemekle, elbette olmaz. Adımlarımızı bu yönde atmalıyız. Neslimizi buna göre yetiştirmeliyiz. Hal böyle olunca, acilen ve ihtiyaçtan, tekrar Malazgirt modeline geçmeliyiz. Bin yıl sonra yeniden, Malazgirt çıkış noktamız olmalı.

Milletin ve memleketin istiklal ve istikbali adına: Malazgirt’ten bugüne kadar süren mücadeleyi yok saymamalı, bunca emeği heba etmemeliyiz. Bin yıllık hatıraya sahip çıkmalıyız. 

Malazgirt ile başlayan o müthiş gayretin neticesinde, Anadolu’yu İslamlaştırma mücadelesi tamamlandı. Artık hatırlama ve elde tutma dönemindeyiz. 

Bu toprakların İslam kalması için daha temkinli, daha dirayetli olmak mecburiyetindeyiz. Fırsatları değil, aziz vatanı kollamalıyız. Bilmem anlatabildim mi? 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Musa işbir

Alpaslan anadolunun kapılarını türklere açtı.

Akadamisyen

Malazgirt Savaşı'nda Bizans ordusunda yer alıp taraf değiştiren ve Malazgirt Savaşı'nın kazanılmasında etkili olan Türk boyları Peçenekler ve Oğuzlar dır. Ayrıca, Malazgirt Türkler'in Anadolu'ya ilk değil son gelişleridir. Ondan öncesinde Türkler Anadolu'daydı zaten.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23