“Yazsana Ali bey, yazsana.. 5.000 TL’yi yazsana!”

Vaktimiz olmasa da..

Okurlarımızın yorumlarını önemser ve uyarıları dikkate almak üzere, yazımın altına yapılan eleştirileri, mutlaka okumaya çalışırım..

Son günlerde, “çalışana yok, çalışmayana 5 bin, yazsana Ali Bey.. Yazsana. Bu nasıl hesap” türünden eleştiriler yoğun olarak geliyordu..

Samimi kanaatimi söyleyeyim. Devletin böyle konularda, takdir hakkı olduğuna inanırım..

Siyasi iktidar, bu takdirini, imkanlarla orantılı olarak kullanabilir..

Lütfen, “Bize yok da, şuna var ama” diye hemen ağzıma itirazınızı yapıştırmayın..

Keyfi bir takdir hakkından bahsetmiyoruz..

Düne kadar olmayan bir imkanı, AK Parti iktidarı, özellikle zengin dediğimiz kesime tanıyorsa..

Onu söyleyin.

Sonuna kadar haklı olursunuz..

Ama yıllardır değişik iktidarlar döneminde zaten var olan ve hiç de azalmayan uygulamaları bize gösterip, bıçakla keser gibi, AK parti iktidarının, zenginler lehine olan tüm uygulamaları sonlandırıp, her şeyi bir çırpıda düzeltmesi gerektiğini söylerseniz..

Bu haksızlık olur..

Dar gelirli insanlarımızın durumları, hemen her gün iyileşiyorsa..

Daha hızlı ve daha fazla iyileşme olması için talepte bulunabilirsiniz..

Ama..

Üç tane oy için, marjinal bir partiye üç bakanlık teklif eden ilkesizlerin..

Teklif ettiği bakanlıkları, diğer ortaklarından gizleyen sahtekarların dolduruşuna gelip..

Elinden geleni yapmaya çalışan mevcut iktidara laf çakmaya kalkarsanız..

Yanlış olur..

Yanlış yapmış olursunuz..

Midyat’a pirince giderken..

Evdeki bulgurdan da olursunuz.. 

Okurlarımızın yorumlarına geri dönelim..

“5.000 TL ikramiye, çalışan emeklilere de niye verilmiyor” dediler..

Tayyip Erdoğan, bir daha, bir daha hesap yaptırdı.

İnce eleyip, sık dokudu..

“Şurdan şunu kısarsak, burdan bunu azaltırsak.. Çalışmayan emeklinin yanısıra, çalışan emekliye de 5.000 TL verebiliriz” raporu sonrasında, müjdeyi önceki gün verdi..

Düzeni bozmadan, başka başka sorunlara yol açmayacak şekilde..

5.000 TL’lik ikramiyenin, tüm emeklilere verilmesi için çalışmanın tamamlandığını açıkladı..

Peki bizim yazımızın altına yorum yapan, “Ali bey, yazsana yazsana. Çalışan emekliye niye 5 bin TL yok, yazsana” diyenlerden bir tanesi olsun, “Allah razı olsun Tayyip Erdoğan’dan. İtirazlarımıza kulak verdi. Bu isteğimizi yerine getirdi” diye yorum yapan oldu mu?

“Allah razı olsun Akit gazetesinden.. Yazarı da tahkir edecek şekilde, tehdit edecek şekilde, eleştirilerde bulunduk.. Eleştirilerimizi yayınladılar.. Hakkımıza kavuşmada, bu yorumların da tesiri olduğuna inanıyoruz..” dediler mi?

Demediler..

O zaman?

O zaman o yorumların samimiyetine inanmamız mümkün mü?

Aynı “okur görünümlü”, soldan çarklı moral bozucular..

Haftalardır, “7.500 TL emekli maaşını yazsana. Yazsana Ali bey” diyorlar..

Yakındır o “7,500 TL” sorunu da çözülecek.. 

Çözüldükten sonra, ‘Allah razı olsun Tayyip Erdoğan’dan, allem etti, kallem etti. Emeklileri unutmadı.. Yanlışı sonlandırdı” diyecekler mi?

Diyeceklerini hiç sanmıyorum..

Hatırlayın, bundan öncesinde de..

EYT sorununda aynısı olmadı mı?

EYT sorununu Türkiye’nin başına bela eden CHP bile, “Çözsene çözsene” modunda eleştirilerle, halkın kafasını karıştırmaya çalışıyordu..

Bugün itibari ile, büyük oranda EYT sorunu çözüldü mü?

Çözüldü..

Bir başka somut örnek..

3600 gösterge..

Halledildi mi? Halledildi.

Bir başka örnek..

Asgari ücretten vergi alınmaması..

Asgari ücretten vergi alınmaması uygulamasına geçildi mi? Geçildi..

Bir başka örnek, “bedelli askerlik” sorunu..

Terörün devam etmesi sebebi ile, ertelendi, geciktirildi, kapsamı beirlenmeye çalışıldı..

Ama bugün itibari ile, “bedelli askerlik” üzerinden imza kampanyaları vesaire var mı?

Yok.

Oysa kimisi “Evlenemiyoruz.. Askerlik yapmayana kız vermiyorlar. Yaşımız 35 oldu. Askere gitsek, elimizdeki işten de olacağız” diyordu..

Kimisi de, “Çoluk çocuğa karıştık.. Nerede ise torunumuz olacak. Bizim yapacağımız askerlikten kime ne yarar gelir. Çıkartın bedelliyi de, üzerimizden yük kalksın” diyordu..

Bunların hepsi bitti mi?..

Bitti.. 

Ak Parti iktidarının çözdüğü sorunlara bir bakın..

Bir de diğer siyasetçilere bakın..

Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu..

Suya yaptığı zamlara, yetişebilen var mı?

Beceriksizilği zirve yapmış adama, İstanbulllular “Yeter, ardı ardına bu zamlar nereden çıkıyor” diyor..

Kulak veren birini görüyor musunuz?

Yok..

Bir seferinde söylemişti zaten, “Vız gelir, tırıs gider” demişti..

Aynısını tekrarlıyor..

Sorun sadece “suya gelen zam” değil..

Nedir şu otobüslerin bakımsızlıktan kaynaklı aksamaları..

Caddelerin kenarına hemen her gün arızalandığı için park eden otobüsler?

Niye çözülmüyor, çözülemiyor?

Bir defacık olsun, Ekrem İmamoğlu’ndan, toplu ulaşım araçları ile ilgili, “sorunları dinliyoruz, çözüm arıyoruz” dediğini duydunuz mu?

İstediğiniz kadar eleştiri getirin.

“Vız gelir, tırıs gider” diyor.

Başka da bir şey demiyor..

Cumhurbaşkanlığı adaylığını gerçekleştiremedi.

“Bari Cumhurbaşkanı yardımcısı olayım” dedi..

Ona da, halk izin vermedi..

Şimdi, 2024 mahalli seçimlerinde, 5 yıl önce kazandığı İBB başkanlığı için 24 saat görüşmeler yapıyor.

HDP ile görüşmeyi bitiriyor, İyi Parti ile.. İyi Parti’yi bırakıp, Saadet Partisi ile görüşmeleri sürdürüyor..

Şimdilik partisinin adayı olmayı, garantiledi gibi..

Ama HDP’si ile, İP’i ile, SP’si ile hepsininin desteğini alsa bile, İBB başkanlığını kazanması hayal...

Şaşarım şaşarım da..

Çalışan emekliye verilmeyen ikramiye için, bir gün sektirmeden eleştiri yapan yorumcularımız, İP ile HDP’nin aynı adaya oy vermesi için hazırlık yapmalarına niye bir eleştiri getirmezler, buna şaşarım..