• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

THY uçuyor… Ekrem, Roma’yı mesken tutuyor!

08 Haziran 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Pandemi döneminde tüm dünyanın hava yolu şirketleri zararda olduğu gibi Türkiye’deki hava yolu şirketlerimiz de zarardaydı.

Dünyanın bir gerçeği olan bu durumu, pandemi yokmuşcasına yorumlayarak, Türkiye’de her alanda kötü gidişat zirvede algısı yapanlar..

Şimdi Türk Hava Yolları geçen seneki kârını da ikiye katlayarak, 105 milyar TL olarak açıklayınca..

Bir tebrik beklersiniz değil mi?

Çok beklersiniz..

“Kartal İmam Hatip mezunlarını THY’ye doldurmuşlar, ne bu kardeşim” diyenlerden bir özür beklersiniz değil mi?

Nerede?

“İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi THY yönetiminde, bu ne?” diyenlerden, “Kusura bakmayın biz hava yolu işlerinden anlamıyormuşuz özür dileriz” demelerini bekleriz değil mi?

Ömür boyu beklersiniz..

Türk Hava Yolları dünya genelinde rakipleriyle amansız bir mücadele içerisine girip, büyük bir başarı elde ettiği açıklanınca..

Şaşırıp kalacaksınız, ama şöyle diyorlar:

“Benzinin de ucuzlamaya doğru yöneldiği şu günlerde tam da bayram öncesinde, Türk Hava Yolları uçak biletlerinde bir indirim yapsa ne güzel olur.. Madem 105 milyar da kâr etmişler, daha fazlasına gerek yok uçak biletlerini de indirimle kazançlarını halkla paylaşsınlar.. Sonuçta onlar da bir kamu şirketi sayılır.”

Utanmazlığı görüyor musunuz..

Saldırırken Kartal İmam Hatip Lisesi mezunları buraya dolmuş diyorlar..

Sanki imam hatipten mezun olduktan sonra herhangi bir lisans eğitimi görmeden sadece ihl mezunu olmaları hasebiyle THY yönetimine girmişler gibi algı oluşturuyorlar..

Pandemiden hiç bahsetmeden, “İmam hatip mezunlarını Türk Hava Yolları yönetimine sokarsanız, böyle zarar eder işte” diyorlar..

Sonra pandemi dönemi bitince...

Dünya genelinde uçak seyahatleri normale dönünce...

THY yönetimi, eşit şartlar altında, dünya genelindeki diğer uçak şirketleri ile yarışıp, başarı elde edilince..

“THY yönetimi uçak biletlerinde indirime gitsin” teklifinde bulunuyorlar.

Dersiniz ki, “uçakla seyahat; ekmek gibi, peynir gibi, her dargelirli ailenin zorunlu ihtiyacı.”

Dolayısıyla kamu şirketi olma özelliği de bulunan THY’nin, kârından bir nebze feragatta bulunup, dar gelirli ailelerin geçimine yardımcı olması isteniyormuş gibisinden, durumu ajite ederek teklifte bulunuyorlar.

Kusura bakmayın arkadaşlar..

Uçağa binen bedelini öder.

Devletin uçak biletlerini sübvanse etme gibi bir görevi olduğunu sanmıyorum.

Dar gelirli insanların da, uçak seyahati ile ilgilendiklerini ne gördüm, ne de işittim.

THY üzerinden yürütülen algı çalışmasının bir başka benzeri de Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yürütülüyor..

Milli Eğitim Bakanı, okul müdürlüklerine genelge yolladı..

Mezuniyet törenlerinin mümkün olduğu nispette okul içerisinde ve mütevazı bir şekilde icra edilmesini hatırlattı..

Otellerde, sinema salonlarında, hatta gece kulüplerinde mezuniyet törenlerinin düzenlenmesinin yanlış olduğunu belirtti.

Vay sen misin mezuniyet törenlerine karışan..

İnadına inadına, okul dışında da mezuniyet töreni düzenleyeceğiz meydan okumaları yapıldı, gazetelerde restler çekildi, televizyonlarda tehditler savruldu.

Ve önceki akşam İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağlı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen bir özel okulun mezuniyet töreninde yapılan dijital platform devrildi.

Bazı veliler ve öğrenciler yaralandı.

Okul idarecileri de sorumlu ama..

Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun idarecileri de sorumlu değil mi?

Kendilerine ait bir salonda, yılda bir seferliğine bir mezuniyet töreni düzenleyen okul idaresinin yanlış bir platform seçimi varsa..

Bunu hatırlatmaları gerekmez miydi?

Tam da Milli Eğitim Bakanlığı’nın mezuniyet törenleri ile yaptığı açıklamanın haftasında böyle bir yaralanmalı kaza yaşanıyorsa..

Medyasıyla bürokratlarıyla herkes kendisine çekidüzen vermesi gerekmez mi..

Bir hafta önce bakanlık uyardı.

Ama okul idaresi, bakanlığı takmadı, yine okul dışında bir mezuniyet töreni düzenlenmeye kalkıldı..

Ve sonuç, yine de şükredelim ki yaralanmalarla atlatıldı..

İBB’nin ve salonun yetkililerinin yaşanan kazada sorumluluğu açısından bir iddia var ki..

Araştırılması zorunlu..

İddialara göre, aslında mezuniyet töreni Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda önceden planlanmış değil ..

Son dakika okul idaresinden talepte bulunuluyor.. İBB yetkilileri de salon müsait olmadığı halde, araya sıkıştırarak mezuniyet töreninin yapılmasına onay veriyorlar.

Sonuçta da mezuniyet töreninden sonra, salonun bir başka etkinliğe hazırlanması için, daha mezuniyet töreni bitmeden platformun sökülmeye başlanmak zorunda kalındığı iddia ediliyor..

Bu ihtimalde, durum daha da vahimleşiyor.

Peki tam da bu süreçte, yani velilerin- öğrencilerin yaralandığı salonun sorumlusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu nerede?

Artık şaşırmayacağınızdan eminim..

Muhterem yine İstanbul dışında..

Sadece İstanbul değil, Türkiye’nin de dışında..

Geçtiğimiz ay 45 gazeteciyi götürdüğü Roma’yı, artık yol üzeri uğrak merkezi yapmış Ekrem Bey..

Sıkı bir takip yapma imkanımız yok..

Ama bir ay içinde iki defa Roma’ya gittiği kesin..

Haydi buyrun bu solcu kafaya, ülkeyi emanet edin.

Değil ülke, 3 tane konser salonunu teslim ettiğinizde, yaşanmadık rezalet kalmıyor..

Bir de ülkeyi teslim ederseniz, kim bilir nelere mahkum oluruz..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

Siyasetcisiyle yazarıyla dem i masum gösterme yarışına girdiler

Ayhan

O solcu kafada peki senin kafa ne kafası ?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23