Sadece Zehra Sayın değil, o açıklamayı yapan da!
Tarih: 23 Mart 2006
Bir gazeteci, Kadir Has Üniversitesi’nde rektörlük emri ile bir bayan gazeteci, başörtülü olarak gazetecilik yapılamayacağı gerekçesi ile dışarı çıkarıldı..
Tarih: 15 Şubat 2008:
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güzel, Ak Parti hükümeti tarafından türbanın siyasal simge olarak kullanıldığını, laiklik ilkesinin değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceğini iddia etti. Güzel, “Anayasada yapılan değişikliklerin (başörtü yasağını kaldıran değişikliğin) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Tarih: 23 Mart 2008
Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Yılmaz: “YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın ‘Türbanla öğrencileri üniversiteye alacaksınız’ şeklindeki yazısının ardından tereddütsüz başörtülü öğrencilerimize üniversitemizi açtık. Dolayısıyla bizim, üniversite olarak bir başörtüsü takıntımız yok” dedi. Devam etti.. “Danıştay YÖK kararını iptal etti ve YÖK bu kararında ısrar etmedi; eğer ısrar etseydi başörtülü öğrencileri almaya devam edecektik” diyor. Yani yine başörtülü öğrencilere yasağı sürdürüyor..
Tarih: Kasım 2008
Kadir Has Üniversitesi’ne bir etkinlik için davet edilen AKDER Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Benli, başörtülü olduğu için toplantıya alınmadı.
Tarih: 12 Aralık 2018
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi ve Kaos GL tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “İstihdamda LGBTİ+ Anketi”nın 2018 sonuçları açıklandı. Araştırma sonucuna göre LGBTİ bireyler, iş hayatında cinsel kimliklerini gizlemek zorunda kalıyor...
Tarih: 25 Aralık 2023
Kadir has Üniversitesi’nde Zehra Gizem Sayın isimli bir öğretim üyesi, mescide ayakkabısı ile girip, “Giriyorum işte” diyerek de namaz kılan öğrencilere meydan okudu..
Tarih: 27.01.2024
Kadir Has Üniversitesi Sayın’ın okulla ilişiğinin kesildiği iddiası yalanlayarak şu açıklamayı yaptı:
“Bazı sosyal medya hesapları üzerinden bir akademisyenimizin üniversitemizle ilişkisinin kesildiğine yönelik yayılan söylem ve haberlerin tamamı asılsızdır. Kadir Has Üniversitesi kurucumuz merhum Kadir Has’ın tanımladığı gibi anayasası bilimsel özgürlük olan Atatürkçü bir üniversitedir ve varlığını bu ilke doğrultusunda sürdürmeye devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Nereden başlayalım?
Süleyman Demirel’in, cumhurbaşkanı olduğu dönemde, özel ahbaplığı sebebi ile, Kadir Has tarafından kurulan üniversiteye, bedavadan Cibali’deki binayı vermesinden başlayalım..
Olayları hızlıca geçip..
Devletten avantayı alan Kadir Has Üniversitesi’nin, 8 yıl önceki hendek olayları sırasında PKK’lı teröristlere destek için yayınlanan bildiriye imza atanlardan birisi olan, öğretim üyeliği görevinde tutmaya devam ettiği Zehra Gizem Sayın’ın...
PKK’lı teröristlere yönelik devletin operasyonunu, “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi” tehdidi ile karşılayıp, “yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.” iftirası ile suçlamaya kalkan akademisyenler arasında olan bu öğretim görevlisini, hala öğrencileri zehirlemek üzere maaşa bağladığını hatırlatıp..
Devlete bu suçlamaları yapanları görevde tutmaya devam eden, ama yine devletin birçok imkanı sayesinde faaliyetlerini sürdüren Kadir Has Üniversitesi...
Bu öğretim görevlisine o tarihde bir müeyyide uygulamadığı için.
O bayan, bir ay kadar önce, öğrencilerin namaz kılıdğı mescide, ayakkabısı ile girip, “Giriyorum, ayakkabı ile basıyorum işte” diyebildi..
Şimdi öğreniyoruz ki..
Kadir Has Üniversitesi rektörlüğü tarafından, korunmaya devam edilecekmiş..
Bazı sosyal medya hesaplarında, o öğretim görevlisinin işine son verildiği yazılmıştı..
Rektörlük “işe son verme”yi yalanlıyor ve;
“Merhum Kadir Has’ın tanımladığı gibi anayasası bilimsel özgürlük olan Atatürkçü bir üniversitedir ve varlığını bu ilke doğrultusunda sürdürmeye devam edecektir. “
Biz diyoruz, “Mescide ayakkabı ile basılır mı?”
Kadir Has’ın Üniversitesi diyor ki, “Basılır. Biz Atatürkçüyüz”..
O zaman Atatürk’ün mescide ayakkabı ile bastığını gösterin..
Atatürk’ün, devletin askerine, polisine, “Savaşta ancak kullanılacak ağır silahlarla sivil insanlara saldırdığı” iftirasını attığını bize gösterin..
Daha devam edeceğim ama..
Gereksiz..
Kadir Has Üniversitesi’nin rektörü mü.
Mütevelli heyeti mi.
Dekanlığı mı..
Destekçisi holding mi..
Yoksa bunlar gerekeni yapmıyorlarsa, YÖK mü..
Sadece o öğretim görevlisini değil..
Dünkü rezil açıklamayı yapan da kim ise..
Onu da artık kapının önüne koymalı..
Aklı başında kim açıklama yapacaksa, çıksın yapsın..
Böyle rezillik olmaz.
Böyle soytarılık olmaz..
Atatürk’ü de kendi iğrenç eylemlerine alet eden bir yapı, üniversite ismini kullanamaz..
Ne demektir, “mescide ayakkabı ile basan kişiye bir müeyyide uygulanmayacak mı” sorusuna..
“Biz Atatürkçüyüz, uygulanmayacak” diye cevap vermek?
Ne demek, “Anayasamız bilimsel özgürlük”?
Bilimsel özgürlük gereği mi, Zehra Gizem Sayın isimli öğretim görevlisi, mescide ayakkabısı ile bastı..
Bilimsel özgürlük gereği mi, “Basıyorum işte.. Var mı diyeceğin” tehdidinde bulundu..
Kadir Has Üniversitesi, bir avuç PKK sempatizanının tehdidi ile namaz kılan dindar insanları rencide etmeyi göze alıyorsa..
Devlet, Kadir Has’a ahbap-çavuş ilişkisi ile verilen Cibali binasını tahliye ettirsin.
Kadir Has’ın hangi parası ile mescid karşıtlığı yapılacaksa, buyursun yapsınlar.
Bizim paramızla bari, dindar karşıtlığına kimse soyunmasın...