PKK’lılarla günaşırı dağ gezileri yapan Hasan Cemal..

Murat Karayılan’ın ağzından, devleti tehdit eden Hasan Cemal..

PKK’nın üçüncü ismi üzerinden, hükümete küfürler savuran Hasan Cemal..

“Ülkeyi, PKK’ya sattılar” diyen Gülen grubunun önde isimleri tarafından, “Hasan abim desteğe gelmiş” diye takdim ediliyor.

Şu olsaydı hiçbir itirazım olmazdı.

Gülen grubu, mevcut hükümete bugün dahi, satır arasında “PKK, şehire indi. Devlet PKK’lılara teslim edildi” demeseler..

Şehid ailelerini ekranlara çıkartıp, gazete sayfalarında manşet yapıp, “Hükümet, şehidlere ihanet ediyor” kışkırtıcılığında bulunmasalar.

“Hasan Cemal ile Gülen grubunun yan yana durmasında ne sıkıntı olabilir ki” derim.

Bir yandan “Hükümet, PKK ile anlaşma yapıyor” diye halk tahrik ediliyor. Şehid aileleri üzerinden kan istismarcılığı yapılıyor.. Bir yandan da, PKK’nın en pervasız hamisi Hasan Cemal’e, “Hasan abim” deniyorsa.. Burda bir ikiyüzlülük vardır.

Burda bir ilkesizlik vardır.

•

“PKK terör örgütü değil, isyan hareketidir” diyerek, terör eylemlerini meşrulaştırmaya çalışan Cengiz Çandar’ın desteğini de, Gülen grubu önemseyerek aktarıyor. 

Bugün gazetelerinde, televizyonlarında, “Güneydoğu illerinde PKK şehirlere hakim durumda. Vatandaşlar sindirildi. Ülke terör örgütüne satıldı” demiyor olsalar.

Cengiz Çandar’ın desteğinden sevinç duymalarına hiçbir itirazım olmaz.

Ama Cengiz Çandar’ın meşrulaştırmaya çalıştığı terörist örgüt PKK’nın.. Aslında gerçeklere de aykırı şekilde.. Güneydoğudaki illerimizde sokaklara hakim olduğu eleştirisini hükümete yöneltiyorlarsa.. Çandar üzerinden sergiledikleri, bir riyakarlık değil midir?

•

“AK Parti hükümetinin, doğu illerimize yol yapmasının amacı hizmet götürmek değildir. Esas amaç, oradaki Kürtlere daha kolay zulmetmenin altyapısını oluşturmaktır” diyen Nuray Mert, şimdi Gülen grubunun yanında yer alıyor..

Gülen grubu da, Nuray Mert’in desteğini önemsiyor, teşekkür ediyor..

Gülen grubu, sadece dünkü tarihte Nuray Mert’in bu söylemine karşı çıkıyor olsaydı. Bugün hükümeti, güneydoğu illerinde PKK’ya karşı aciz kalmakla suçlamasaydı.. “Valiler PKK’nın eylemlerine seyirci kalıyor, müdahale edemiyor” söylemini tekrarlamasaydı..

Nuray Mert-Gülen grubu birlikteliğine, yine bir itirazım olmazdı.

Ama Nuray Mert’in o gerçekdışı, ahlaksızca söylemi ortada dururken, bu kadınla verilen birlikte görüntü, halka karşı oynanan bir aldatmaca değil de nedir?

Hem Nuray Mert ile kol kola gireceksiniz.

Hem de Nuray Mert’in hükümeti topa tuttuğu konuda, daha acımasız olunması gerektiğini söyleyerek siyasi iktidarı eleştireceksiniz.

Bu nasıl “yanar-dönerlik”tir, söyler misiniz..

•

Ekrem Dumanlı, kendisi itiraf etti.. Güneydoğu illerinde, Gülen grubu tabanı, HDP’ye oy verdi” diye..

Bunu söyleyen bir insan..

“Paralel yapı arıyorsanız, bizde bulamazsınız. Paralel yapı/devlet arayan, güneydoğuda bağımsızlığını ilan eden KCK’lılara baksın” diyebilir mi?

HDP’ye, KCK’ya Paralel devlet suçlaması yapmaya hakkı olabilir mi:

Sen zaten oyunu, Paralel devlet dediğin partiye vermişsin....

Daha ne demeye hakkın olabilir?

Neye itiraz etmeye yüzün olabilir?

Senin verdiğin destekle, bu parti o bölgede hükümete kafa tutuyorsa. Bu “kafa tutma”da, senin de imzan yok mudur?

•

BDP’ye oy verme itirafı karşısında.. PKK yandaşı liberal kimlikli solcu avanesinin Gülen grubuna verdiği destek ışığında, aslında şunu söyleyebiliriz.

PKK önümüzde, bir terörist örgüt olarak duruyor.

KCK, onun siyasi uzantısı olarak karşımızda duruyor.

HDP, seçimlere giren, PKK temsilcisi parti olarak karşımızda duruyor.

Bunların hepsini tanıyoruz.

Tanımadığımız, (bunları doğru bir şekilde “tu kaka” ilan eden, ama) seçimde HDP’ye oy veren “Gülen grubu”nun yönetim katıdır!

Tanıdığınız derin yapılar mı tehlikelidir?

Tanımadığınız, ne zaman nerde kimlerle iş bitirdiğini bilmediğiniz/bilemediğiniz/tahmin edemediğiniz derin yapılar mı?

Bu çerçevede, HDP’ye oy verebilecek kadar “çizgisinden şaşan” bir “Gülen grubu” bana HDP’den de, PKK’dan da tehlikeli geliyor.

Bir işaretle tüm Güneydoğu’yu “terörist ilan eden”.. Bir işaretle, “terörist örgütün yandaşı siyasi partiye oy verebilecek” kadar farklı bir çizgiye savrulan derin yapı, bana daha tehlikeli geliyor.

Yönetim katından ümit yok.

Umarım tabandaki samimi insanlar, oynanan bu ikiyüzlülüğün farkına varır ve bu “derin yapı”yı terk ederler!