Koç-Yıldırım inatlaşması, Mourinho’ya milyon avrolar akıtacak!
Böyle bir şey olabilir mi?
Döviz sıkıntısı çeken bir ülkede, milyonlarca avro, bir teknik direktöre verilebilir mi?
Nerede milliyetçilik?
Nerede vatanseverlik?
Ki, olayın çok daha vahim boyutları da var.
Fenerbahçe’yi konuşacağız.
Yıllar sonra Ali Koç’a rakip aday olarak seçime gireceğini açıklayan Aziz Yıldırım, bir de kendince müjde verdi: “Başkan seçilirsem, Mourinho’yu getireceğim.”
Ali Koç kopyayı aldı..
“Aday olmayacağım” dediği seçime, büyük ihtimalle “Çok istek geldi. Aday olmayacaktım, kimse de başkanlık istemedi, mecburen aday oldum” diyeceği seçimde..
Şimdi hem adaylık açıklaması yaptı, hem de Fenerbahçe’yi ve Türkiye’yi zora sokacak bir taahhütün altına imza attı.
Merak ediyorum, spor uzmanları araştırıp yazsınlar, bir hafta sonra başkanlık seçimi olacak hangi klüpte, şimdiye kadar 45 milyon avroluk teknik direktör anlaşması yapılmıştır?
Tekrar soruyorum..
Geçtiğimiz hafta sonu, 30 Mayıs günü Fenerbahçe’nin kongresi vardı..
Çoğunluk sağlanamadı.
Bu hafta sonu kongre toplanacak ve başkan seçimi yapacak..
Ali Koç ve Aziz Yıldırım aday..
Ali Koç, Mourinho ile iki yıllığına, rekor bir bedel ile 45 milyon avro sözü ile sözleşme imzalıyor..
Bu nasıl bir işadamı hayret etmemek elde değil..
Ülkenin mevzuatı, akıl dışı bu tür uygulamalara ne kadar kapı aralayan bir boşluk içeriyor, anlamak mümkün değil.
Mourinho’yu çok mu istiyorsun?
6 yıldır getirseydin, “belki” denirdi!..
6 yıl dolmuş..
Seçime bir hafta kalmış..
Rekor fiyatla teknik direktör getiriyorsun.. Akçeli işlere imza atıyorsun..
Arada birilerine para mı kazandırıyorsun, soru işaretlerine kendin sebebiyet veriyorsun..
Ve devlet bunun hesabını sormuyor, Fenerbahçeliler de sormuyor: “Kardeşim, senin bir hafta sonra başkan seçilip seçilmeyeceğin belli değil.. Bırak, seçim yapılsın. Sonra, seçildiğin takdirde istediğin teknik direktör ile anlaşma yaparsın.”
“Devlet sormuyor” diyorum.
Çünkü Fenerbahçe de dahil, hemen tüm spor klüplerinin, devlete devasa borçları var..
O borçlar dururken, bol keseden, kimin parasını Mourinho’ya vermeye kalkıyorlar, açıklamaları gerekmez mi?
AK Parti düşmanı medyaya da bir çift sözümüz olsun..
Cumhurbaşkanı Külliyesi’nin aylık, günlük maliyet hesabını yapanlar..
Buyursunlar Mourinho’nun aylık maaşını hesaplasınlar, FB’ye ve dolayısı ile Türkiye’ye günlük faturasını çıkarsınlar..
Hatta tuvalette geçirdiği dakikalarda bile cebine kaç bin avro girdiğini anlatsınlar..
Bunlar bir yana..
“Bunlar nasıl işadamı” diyorum ya..
Türkiye’nin en büyük holdinginin tepesindeki bir ismin, böyle bir yanlış yapacağını kesinlikle ihtimal dahilinde görmediğimi, kendi şirketlerinde yapmadıkları ihaneti, Fenerbahçe üzerinden yaptıklarını hatırlatarak söyleyeyim..
Mourinho ismini ilk dillendiren, Aziz Yıldırım oldu.
Ali Koç ise, “Biz açıktan görüşme yapmıyoruz” diyerek topu ortaladı, Mourinho da, “İlk görüşmenin Ali Koç ile olduğu”nu ima ederek, Aziz Yıldırım ile görüşmeyi de reddetmeden, topu ceza sahası içine yuvarladı..
Şimdi gollük vuruşun eşiğindeyiz..
Mourinho, Aziz Yıldırım’ı zımnen karşısına aldı..
Aziz Yıldırım da, Ali Koç ile alelacele yapılan anlaşmadan dolayı Portekizli teknik direktöre gönül koydu.
Geldiğimiz noktada soru şu:
Hafta sonu, Aziz Yıldırım başkan seçilirse..
Teknik direktör sorunu ne olacak?
Aziz Yıldırım, kendisine karşı gerçekleri söylememekle suçladığı Mourinho’ya “Seninle devam edemeyiz” derse..
Başkanlığının son haftasında 2 yıl için 45 milyon avronun altına imza atan Ali Koç, o sözleşmenin tazminatını cebinden mi ödeyecek?
Bugüne kadarki şahsi beceriksizlikleri ile yaptığı yanlış sözleşmelerde tazminat ödemeye mecbur kaldığı teknik direktörlerin ödemelerini Ali Koç yapmadı ki.
Bu seferkini de yapsın..
Mourinho’ya çalışmadan ödenecek milyonlarca avroya, Ali Koç kendi şirketlerinde yapmadığını yapacak şekilde, Fenerbahçe klübünden o ödemelerin yapılmasını taahhüt edecek şekilde imzayı bastı..
Koç, kendi şirketinde bir müdür, böyle bir yanlışa imza atsa. 2 yıllığına, üç yıllığına bir müdür transferi yapsalar, ama şu veya bu sebeple o kişi ile 2 yıllık süre içinde çalışmaya devam etmeyip, tazminat ödemek zorunda kalsalar..
Bu sözleşmeye imza atan adamını, Ali Koç kapının önüne koyup, bir de “Yanlış sözleşmeye sen imza atmışsın. Tazminatı da sen öde” diyecek iken..
Nasıl olsa klüp ödeyecek diye..
Nasıl olsa, klüp de bunu devlete ödeyeceği paralardan kesecek diye..
Hiç mi olmadı, “Böyle bir zarar sözkonusu oldu. Bize yardım edin” diyerek etrafa ağlaşmayı planlayarak..
Seçime bir hafta kala, milyonlarca avroluk sözleşmeye imza atıyor..
Rezaleti görüyor musunuz..
“Büyük fedakarlıklar yaparak, kendi şirketlerimizden feragatte bulunarak, klüpte görev yapıyorum” diyen işadamlarının kendi şirketlerinde öyle..
Borçlarını devlete ödemeyerek, millete finanse ettirdikleri spor klüplerinde ise böyle..
Şimdi gözler Yıldırım’da..
Yıldırım belki de, “Biz çok daha ucuza getirecektik” diyecek..
O zaman işte seyret gümbürtüyü..
Daha vahimi..
Gelen teknik direktör, 4 yabancı futbolcu istiyormuş..
Şu an Fenerbahçe’de 18 yabancı futbolcu varmış..
Mevzuat açısından 12 azami sayı olduğu için, zaten bunların 6’sını göndermek gerekiyormuş..
Ama Mourinho’nun istediği 4 yabancıyı getirmek için, mevcut yabancılardan 10 tanesinin gönderilmesi gerekiyormuş..
Bunlardan da 15-20 milyon avro Fenerbahçe’ye kazık eklenince..
Mourinho sevdası, Fenerbahçe’ye.. Hatta Türkiye’ye..
60-70 milyon avroya mal olacak demektir..
Derseniz ki, Ali Koç başkan seçilirse, yola devam ederler..
O da garanti değil..
Önceki teknik direktörlerin başına gelenler, şıpsevdi usulü, bir gün o teknik direktör, ertesi günü “beğenmedim, diğeri” metodu ie çalışanlar..
Koç başkan seçilse bile.. Yine Mourinho’yu yollayabilirler..
Yine olan Türkiye’ye olur..
Ne güzel değil mi, elin cebinden, böyle akılsızca sözleşmelere imza atmak.
Yabancılara, oturdukları yerden kazanacakları paralara, aracılık etmek..