Helal olsun 1.3 milyarlık bina o Cumhurbaşkanı’na!

Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili tartışmalar zirvede..

Din istismarında profesyonel kadrolar da muhalefet cenahında olunca..

Saldırıyorlar ha, saldırıyorlar..

CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerinden başlayalım, ayar vermeye..

Söyler misiniz, “Zaman’e” kardeşler..

Solcu arkadaşlar..

CHP’nin gaspettiği İş Bankası hisselerinin Hazine’ye geri dönmesi için 80 yıldır tek kelimelik eleştiri yaptınız mı?

Milletin parasına, CHP el koymuş..

Siz seyrediyorsunuz..

Sonra da, devlete ait olan bir binanın yapımından kendinize malzeme çıkartmaya çalışıyorsunuz..

Ben nasıl inanacağım..

Sizin, yetimlerin kör kuruşuna sahip çıkma iddianıza?

Yetimin hakkına sahip çıkacaksanız.

Buyrun el ele verip, İş Bankası’ndaki CHP hissesinin, Hazine’ye devrini sağlayalım..

Biliyorum yoksunuz..

Onun için de, sizin “yetim hakkı”nı koruma amacıyla ortaya çıktığınıza inanmıyorum.

Siz olsa olsa..

Yetimlerin mallarını daha fazla yemek için, mevcut iktidarı kendinize engel gördüğünüzden, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı kendinize malzeme ediyorsunuz.. 

•

Saray denilen bina orda..

4 yıl sonra seçimi siz kazanırsınız, oturan da siz olursunuz. 

Bugün de millete ait bir yer orası.

Yarın da millete ait olmaya devam edecek.

Peki CHP’nin, millete ait parayı cebellezi yapmasına ne diyeceksiniz?

CHP, İş Bankası’na, parti üyelerinden topladığı paralarla mı, % 28 ortak oldu?

CHP, seçim yardımlarını harcamadı, biriktirdi ve öyle mi İş Bankası’na ortak oldu?

CHP, partisine yapılan bağışlarla mı İş Bankası’ndaki ortaklığını gerçekleştirdi?

Hayır..

Milletin parasını alıp, İş Bankası’na sermaye yaptılar..

Sonra da..

Utanmadan, bugün dahi, halkın parası üzerinden, İş Bankası’ndaki ortaklıklarını sürdürüyorlar..

Haydi “Zaman’e” kardeşler..

Buyrun, halkın parasının, Hazine’ye iadesini sağlayacak direnişi gösterelim..

Var mısınız?

•

Mal bulmuş mağribi gibi..

Her fırsatı değerlendirip, konuyu ajite ediyorlar..

Cumhurbaşkanlığı Binası’nın yapımı için harcanan 1.3 milyar liranın, kaç işsize verilecek maaş olduğunu hesaplıyorlar.

Bu hesabı yapın. 

İtiraz etmem. 

Aynı hesabı, 1 Mayıs 2001 tarihli Akit’te ben de yapmıştım..

Ama orda hedef aldığım kişi, parayı devletin kasasından hortumlayıp, kendi şirketlerinin kasasına götürmüştü..

Cavit Çağlar’ın, 1.1 milyar dolar batırdığı İnterbank üzerinden hesap yapmıştım..

Emin Çölaşan, Cavit Çağlar’ın NTV’sinde yorumculuk yaptığı için, batık bankacıyı savunuyordu.

“19 bin işçiye maaş ödüyor. İşadamlarına böyle suçlamalar Türkiye ekonomisini bozar” sadedinde yazılar kaleme alıyordu.. 

Ben cevaben..

Hesap yapmıştım. 

O zamanın asgari ücreti ile, 19 bin işçiye, 24 yıl maaş ödeseniz..

Cavit Çağlar’ın Hazine’den hortumladığı 1.1 milyar dolar ancak bitiyordu..

Bu kadar vahim. Bu kadar fecaat bir hortumu bile savunuyorlardı..

Şimdi kalkmışlar, devletin kasasından, devletin envanterine giren bina yapılmasına, karşı çıkıyorlar!

Oysa ortada batırılan bir para yok.

Bina orda. 

Tapusu devlette..

Seçimi kazanırsanız, 4.5 yıl sonra siz oturursunuz orda..

O bina, Tayyip Erdoğan’ın çocuklarına kalacak değil ya..

•

Daha önemlisi.. 

1.3 milyarlık binaya, taa ABD’lerden eleştiriler geldiğine göre..

Kimlerin kuyruğuna basıldığı çok açık.. 

Oysa itirazcılarda birazcık dürüstlük olsa..

Cumhurbaşkanlığı binasına harcanan 1.3 milyarın dörtte biri değerindeki arsanın, TUSKON’a nasıl işgal ettirildiğinin hesabını önce sorarlardı..

Sen 440 milyon liralık arsayı, alavere-dalavere ile 49 yıllığına el koyan TUSKON’u destekle.. Ona tek satırlık eleştiri getirme..

Ordaki sömürüyü içine sindir..

Sonra devletin en tepe makamının itibarı için yapılan 1.3 milyarlık binaya karşı çık..

Hak mı bu?

Dürüstlük mü bu?

Adalet mi bu?

•

Bu noktada, samimi kanaatimi söyleyeyim.

Bu ülkeyi yönetenler ki, 49 yıllığına komik bir bedel ile kullanılacak arsayı, 440 milyon liraya satıp, o işgali önlediler. 

Onlar, böyle dört arsayı kurtarsınlar, Cumhurbaşkanlığı için yapılan binanın 1.3 milyar masrafını çıkartmış olurlar..

Dolayısı ile, ben de onlara, “Helal olsun size..” derim..

Dikkat buyrun, TUSKON’unki gibi dört tanecik arsa.. O kadar koparılan tantanadaki parayı karşılıyor..

Daha kaç “dört”.. Kaç “dört yüz”.. Kaç “dört bin”, Hatta kaç “dört milyon arsa” var, Türkiye’de işgal edilmiş!.

Devlet; devlet olsun. Kurtarsın o arsaların hepsini. O devletin Cumhurbaşkanı da, o işgalcilerin titreyeceği bir sarayda otursun.