• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Genelev patroniçesinin binasında hukuk devleti oluyor da..

05 Eylül 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Yanlış mı söylüyorum, önyargılı mı bakıyorum?

Bir kişi çıkıp söylesin:

“Yargıtay’ın yeni adli yıldan itibaren, modern bir binada hizmete başlaması sırasında yapılan duadan dolayı, Müslüman olmayan insanlarda bir soru işareti doğmuş mudur?”

Evet..

Soru bu kadar yalın..

Bu kadar net!

Bir Hristiyan.. Bir Musevi..

Veya herhangi bir inançtaki insan..

Hatta.. “Ben inançsızım” diyen..

Ateist olarak kendini tanımlayabilir..

Kafir olarak tanımlayabilir..

Bir kişi, “Yargıtay’daki duayı izleyince, ‘tamam, benim sonum geldi’ kanaatine vardım” diyebilir mi?

“Sonum geldi” diye düşünmelerine de gerek yok..

Bir tek kişi, “Yargıtay binasının önünde yapılan dua ile, ben artık kendim hakkında Yargıtay’da verilecek kararlardan ciddi kuşku duymaya başladım” diyebilir mi?

Bana soracak olursanız..

Tam aksi geçerli.

Dua edildiğinde; fazladan, oradaki yetkililere bir söz daha söyleme hakkınız doğar:

“Adli yıl açılışı ve Yargıtay’ın taşınması sırasında ettiğiniz duanın gereğini niye yapmıyorsunuz? Niye adalete sadık kalmıyorsunuz? Niye hakkı teslim etmiyorsunuz?”

Benim bakış açım bu.

Ama..

Laiklik kavramı ile kafayı bozan bazı tipler var.

Toplumda hiçbir rahatsızlık olmadığı halde..

Tam aksine, insanlar, dua edilmesinden hoşnut oldukları halde..

İbadet edeni de..

İbadetini tam ifa edemediğini söyleyeni de....

Hatta açıkça “Ben inançsızım” diyeni de..

“Yeni bir binaya taşınırken hayır dileklerinde bulunulmasının, toplumun büyük çoğunluğunun inancı gereği dua edilmesinin bana bir zararı yok, tam aksine topluma ve inancına saygı gereği ben de bu duaya sembolik olarak da olsa, ‘Amin’ derim” şeklinde görüşlerini dile getirseler de..

Laiklik ile kafayı bozanlar, hemen meydana çıkıp, “Olmaz! Olamaz! Nayır! Buna izin veremeyiz” diye söze başlayıp..

Akıllarına gelen ne kadar olumsuz cümle varsa, kuruyorlar..

Son örnek, İstanbul Baro Başkanlığı..

Bu iktidar döneminde, mesleklerini ifa noktasında, ben diyeyim % 70 oranında işleri kolaylaştı..

Siz deyin, % 80 oranında kolaylaştı..

Adliyeye gidip gelmeler, duruşma dışında % 90 oranında azaldı.. (İcra takibi başlatmaktan dava açmaya, bilirkişi masrafı yatırmaktan tahsil edilen alacağın icra dairesinden çekilmesine kadar tüm işlemler, artık oturduğunuz yerden ve kendiliğinden yapılıyor.)

Duruşma dışında bir başka ile gidip gelmeler, hakeza % 95 oranında azaldı.. 

Duyarlı avukatların mesleklerinin en sevmediği zorunlu işi olan hacize çıkma, % 85 oranında azaldı.. (Artık oturduğunuz yerden, borçlunun gayrimenkulünü de, arabasını da, bankadaki parasını da.. Hepsini tek tıkla buluyor, haczettiriyorsunuz.. Borçlunun aracını yakalamak için, kapı kapı dolaşmaya gerek yok.. Dedektiflik yapmaya ihtiyaç yok.. Bir tık, adına kayıtlı araç var mı, karşınıza çıkıyor.. Bir tık, haczini istiyorsunuz.. Bir tık; haczi yapmış oluyorsunuz.. Daha fazlasını istiyorsanız, masrafını yatırıp, bir tık daha, aracın trafikte yakalanmasını sağlıyorsunuz.)

İşte bu avukatları temsil noktasındaki barolardan en yüksek üye sayısına sahip İstanbul 1 No’lu Barosu.. 

Açıklama yapmış:

“Farklı inançtaki yurttaşlara sahip olan laik hukuk devleti, adalet güvencesini her inanca eşit mesafede durarak vermelidir.”

Daha ilk cümlede kendi kalelerine gol atmışlar..

“Farklı inançtaki yurttaşlar” dediğinize göre..

Sizlerin, yurttaş olarak bir inancınızın veya inançsızlığınızın olması lazım..

Şimdi söyler misiniz..

Siz, hangi inançtaki insanlar olarak, Yargıtay açılışındaki duaya itiraz ediyorsunuz?

Burdan başlayalım, sonrasına devam ederiz.

Müslüman olarak mı itiraz ediyorsunuz?

Hristiyan olarak mı?

Musevi olarak mı?

Ateist olarak mı?

Açık açık söyleyin..

Millet de bilsin sizi..

Ha, şunu da belirtelim..

Başınızdaki adamın ismi, mehmet..

O halde..

Müslüman olarak mı itiraz ediyorsunuz?

Bir Müslüman, İslam dini çerçevesinde yapılmış, zorunlu olmasa da, tavsiye edilen bir duaya niye itiraz eder?

Hristiyan kardeşleri üzülmesin diye mi?

Musevi dostları strese girmesin diye mi?

Ateist arkadaşları, sevinsin diye mi?

Kimliğinde bir Müslüman ismi yazılı olan İstanbul 1 No’lu Barosu’nun başkanının imzası ile yayınlanan açıklamada, şöyle devam ediliyor:

“1 Eylül 2021 tarihinde yeni Adli Yılın başlaması nedeniyle düzenlenen törenlerin yeni Yargıtay Binasının açılışı ile birlikte gerçekleştirilmesi ve bu vesile ile Diyanet İşleri Başkanının da katılımıyla ve Yargı mensuplarının da cübbeleriyle dualı açılış yapılması, toplumun önemli bir kesiminde haklı tepkilere neden olmuştur.”

O zaman haydi buyrun..

Toplumun önemli bir kesimine soralım.

AK Parti’nin Genel Başkanı orada idi..

Dualı açılışların destekçisi zaten kendisi..

CHP’nin Genel Başkanı orada idi..

Çıkıp itiraz mahiyetinde tek kelime etmedi..

MHP’lilerden bir itiraz gelmedi..

İyi Partililerden, benim tespit ettiğim bir itiraz yok..

Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı zaten dualı açılışta idi..

HDP’den de yüksek sesle bir itiraz duymadım..

O zaman? Kim kaldı geriye?

% 1 bile oyu olmayan Komünist Parti..

% 1 bile seçmeni olmayan sosyalist bilmemne partisi..

Eeee? İstanbul 1 No’lu Barosu, bunların borusu mu?

Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu, bu dualı açılışa itiraz etmez iken..

İstanbul 1 No’lu Barosu, hem itiraz edip, hem de “Toplumun önemli bir kesimi” diyerek, niye algı oluşturuyor?

Açıklamaları şöyle sürüyor: “Yargı erkinin mekanının bu yöntemlerle açılması, bir hukuk devletinde asla kabul edilemez.”

O zaman ben de sorayım, halkın % 1 bile etmeyen kesimini, “halkın önemli bir kesimi” diye tanıtmaya kalkışanlara:

“Yargıtay Başkanı’nın (28 Şubat sürecindekilerden birisi) mafya babalarından yardım isteyip yazlığını restore ettirmesi, hukuk devletine yakışıyor mu?”

Veya.. “Aleyhinde yüzlerce dava bulunan genelev patroniçesinin sahibi olduğu binada, adliyelerin yargılama faaliyetinde bulunması, hukuk devletine yakışıyor mu?”

Veya.. “(28 Şubat döneminin devamında) HSYK üyelerinin Antalya’da, sahibi onlarca ceza davasına muhatap bir otelde bedava tatil yapmaları, hukuk devletine yakışıyor mu?”

Soruları çoğaltabiliriz de..

Biz yorulduğumuzla kalırız.

 Onlar bu soruların hiçbirisinden zerre miktarı utanmaz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şuayıp

Dua insanların dayanağıdır,güvencesidir,huzur kaynağıdır.Müminin de silahıdır

Zerre miktar utanmazlar

Duadan rahatsız olanlar kulagını iyi açsın. Genelev patroniçesinin binasında hukuk devleti oluyorda dua ilemi olmuyor? Yargıtay başkanının 28 şubatda mafya babalarından yardım istemmesi hukuk devletine yakışıyormu? 88 şubat döneminde HSYK üyelerinin antalyada bir otelin sahibinin, onlarca davası oldugu halde tatil yapmaları yakışıyormu? %1 oyu olan köminis partisin rahatsız olması neyi ifade ediyor, mehmet.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23