• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Din afyondur”dan, “Dincilik afyondur”a!

20 Ağustos 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Anası, babası, ninesi, dedesi, amcası dayısı “Din afyondur” diyordu..

Şimdi torunu, yeğeni, oğlu; birazcık değiştirmiş, “Dincilik afyondur” diyor..

Samimi fikrinin bu olduğunu sanmıyorum..

Dincilik yaparak..

Dine inanmadığı halde, dine inanıyormuş gibi yaparak.. 

Müslümanmış gibi kendini tanıtanlar, aslında etraflarını afyonluyorlar..

Çevresindekileri, uyutuyorlar..

Esas karşı çıkmamız gereken, dini inançları hayatında yaşamadığı halde, dine inandığı görüntüsü veren kişiler.

Ama Karl Marks ağabeyleri, “Din afyondur” diye söylemiş..

Dinin kendisini uyuşturucu olarak tanımlamış..

“Dini kavramlar, işçiyi patrona karşı uyutur” demiş..

“Dini kavramlar, yönetilenleri, yöneticiye karşı uyutur” demiş.

Onun için de, dinin hayattan sökülüp atılması gerektiğini söylemiş..

Türkiye’deki takipçileri de, eski yıllarda o cümleyi, aynı şekilde tekrarlıyorlardı..

Şimdi küçük bir değişim ihtiyacı hissetmişler..

Dini hayatlarından söküp atanlar, büyük oranda patronlar dünyasında olduğunu görmezden gelip..

Çalışanların ise, Kemalizm diye, laiklik diye uyutulduğunu görmezden gelip..

Samimiyetle, “Ne demek din afyondur.. Din kutsaldır.. Kimsenin kutsalına afyon demek haddimiz değildir. Biz kemalizmi bile kutsallaştırırken, ilahi dinler üzerinden afyonluk iddiasında nasıl bulunabiliriz?” diye düşünüp.. 

“Din afyondur” yerine.. “Dincilik afyondur” şeklinde bir dönüşüm yaşadığını zannetmiyorum..

Keşke öyle olsa. Keşke “Din afyondur” sözünün, inanca bir hakaret olduğunun bilincinde olsalar..

Dini istismar amaçlı olarak, aslında dini yaşamadığı halde, Müslüman gibi konuşanlar..  

Mesela hayatlarında namaz yok, oruç yok..  Ama Aydemir Akbaş isimli müstehcen filmlerin oyuncusu gibi.. Hayatında hep ateizmi önceleyen Tarık Ekinci gibi.. Ayet yazılı örtünün üstünü kapladığı tabutla ve camide cenaze namazı kılınarak defnedilenler gibi Müslüman görünerek..

Yani kısaca..

“Din afyondur” görüşünde oldukları halde..

“Dincilik afyondur” söylemine evrilmişler..

“Dincilik”ten kasıtları, gerçekten din istismarı yapanlar olsa..

Dine inanmadığı halde, dini kullananları belirtseler..

Dindar gibi görünenlerin hareketlerinin insanları uyuşturduğunu söyleseler, itiraz etmeyeceğim...

“Din afyondur”dan, şimdi “Dincilik afyondur”a gelmelerinin sebebi..

Büyük ihtimalle, Türk toplumundaki dini hassasiyetlere eskiye kıyasla daha fazla saygı gösterildiği ve dindarlara yönelik hakaretlere daha fazla tepki verilmesinden kaynaklanıyor.

Bu sebeble de, Örsan bey de, kendisine çekidüzen vermiş olmalı..

Cumhuriyet gazetesinde yazan Örsan K. Öymen’den bahsediyorum. 

Dünkü Cumhuriyet gazetesindeki köşesinin başlığı, “Dincilik afyondur” şeklinde.

Hatırlıyorsunuzdur, bu arkadaş, CHP’ye genel başkan adayı oldu..

Baktı kendisine pek oy çıkmayacak.

Adaylıktan, kongre günü vazgeçti..

Kafa yapısı, CHP ile iç içe..

Amcası Altan Öymen, bir süre CHP Genel Başkanlığı yapmıştı. Belki kendisi de, ilerde genel başkanlık koltuğuna oturur.. 

Zihniyet, CHP zihniyeti çünkü..

Akraba-i taallukat istisnasız CHP’li..

Ve dünkü “Dincilik afyondur” başlıklı yazısından bir bölüm:

“İzmir’de sokak röportajında düşüncelerini ifade eden bir vatandaş tutuklandı. Böylece vatandaşın neleri ifade edip edemeyeceğine de hükümet karar verdi, AKP’nin faşist ruhu bir kere daha tescillendi.”

Din mi afyon, yoksa sizin Marks’a tabiiyetiniz mi, test etmek kolay..

İzmir’deki Dilruba kızımız, ne söyledi ise..

Hedefindeki kişiyi değiştireceğiz..

O Tayyip Erdoğan’ı kastediyor..

Yerine, Erdoğan’ın oturduğu koltuğun ilk sahibini koyacağız..

Dilruba kızımız yine tutuklanır mı, tutuklanmaz mı?

Tutuklanmadığı takdirde, Örsan Öymen ve benzeleri, hop oturup hop kalkıp, ortalığı birbirine katarlar mı, katmazlar mı?

Dürüst olalım..

Mustafa Kemal için söylenemeyen sözleri, Tayyip Erdoğan’a da söylemeyelim..

Kimse de “Mustafa Kemal ile Tayyip Erdoğan aynı mı” demesin..

Bunu demeleri, zaten ne kadar riyakar olduğunu da ispatlar..

Hani Mustafa Kemal eşitliği getirmişti..

Değil Mustafa Kemal ile aynı makamda bulunan Tayyip Erdoğan’ın eşitliği..

Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları eşit değil mi?

Birine söylenen sözler suç da, diğerine söylenenler, nasıl olur da suç olmaz?

Eee... “Din afyondur” derseniz..

Dinin ahiret inancını ortadan kaldırır, her şeyi gören, her şeyi bilen ve her şeyin hesabını mutlak anlamda soracak yüce Yaratıcıyı hayattan çıkarırsanız..

Her türlü fırıldaklığı da, yapmaya zemin hazırlarsınız..

Devam ediyor Öymen:

“Arkasından, TİP milletvekili Ahmet Şık TBMM’de kürsüde konuşurken, AKP ‘milletvekili’ Alpay Özalan’ın fiziki saldırısına uğradı. Böylece AKP’nin faşist ruhu bir hafta içinde ikinci defa tescillenmiş oldu.”

Haydi söylesene Öymen, “Bakın, Ak Parti kürsü dokunulmazlığına saygılı.. Haysiyetsiz diye hakaret eden adamı, tutuklamadılar” desene..

Biliyorum, “Tutuklamadılar ama. Tutuklamıştan beter ettiler. Dayak attılar” diyecekler..

O kadarcık kusur da, kadı kızında da olur, arkadaşlar..

Sen “Haysiyetsiz” demek için, kürsü dokunulmazlığını kullanıyorsun..

Hatta, 14 kişinin öldüğü gezi isyanının organizatörünü cezaevinden çıkarmak için, milletvekili dokunulmazlığını kullanıyorsun.

Ben kendime yediremem ama..

Alpay da, milletvekili dokunulmazlığını kullanıp, Ahmet Şık’ın omuzuna, sertçe elini koyuyor.. İtekleyip, düşürüyor..

Dokunulmazlık diyorsunuz ya.

Can Atalay için var da.

Alpay için yok mu.

Devam ediyor Öymen:

“Bu olaylar sayesinde, AKP’lilerin aslında ne kadar korkak ve zavallı oldukları da bir kere daha ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, düşüncelerden, sözcüklerden, cümlelerden bu kadar korkan, bu nedenle de düşüncelerini ifade edenleri hapishaneye atan veya onlara fiziki saldırıda bulunan, düşünceye düşünceyle yanıt veremeyecek kadar alçalan ve özgüveni zayıf olan bir başka hükümete nadir rastlanır.”

Okurlarımdan rica ediyorum..

Benim öyle bir niyetim yok. Ama ifadelerimden etkilenip, bu adama “haysiyetsiz” deyip, dava açacak mı, açmayacak mı beklemesinler..

Çünkü bu adam onları, dava yağmuruna tutar..

Ceza davası ayrı. Tazminat davası ayrı.. Avukat ücretleri ayrı..

Bunun onlarca örneğini gördüm..

Ayşenur Arslan’ın, “Bunak demek hakaret mi?” diye sorup..

Yandaşı İstanbul 1 Nolu Baro Başkanı’nın, Ayşenur Arslan’ın birisine bunak dediğini zannedip..

“Niye hakaret olsun? Düşünce özgürlüğü” cevabını verdikten sonra..

Ayşenur Arslan’ın, “Ama bana dediler” hatırlatması yapınca.

“Haaa. O zaman hakaret” düzeltmesindeki gibi..

Bu adamlar, başkalarına “haysiyetsiz” denilmesini, düşünce özgürlüğü olarak görürler.

Ama..

Kendilerine aynı kelime ile hitap edince.

Soluğu mahkemede alırlar..

(Okurlarımdan aman siz bu sıfatla kendisine hitap etmeyin çağrım, samimidir. Böyle bir ifade kullanmanızı, ben samimiyetle arzu etmem.. Sinirinize hakim olmayıp, bu sözü tekrarlarsanız, asgari size maliyeti 50 bin TL olur, hatırlatayım.)

Ve geldik, Öymen’in son cümlelerine..

Teokratik ülkeleri sıralarken, İsrail’i es geçip, Suudi Arabistan, Mısır’ı saymasını geçiyorum.. Çünkü bu arkadaşlar, yahudinin teokrasisine karşı değiller.. İslam’ın teokrasisine karşılar.. Neyse ki, Vatikan’ı saymış, hristiyan devletleri olarak, okurlarına hatırlatmış..

Ve der ki, Öymen:

“Alman filozof Karl Marx, din sömürüye dayalı düzenlerin sürmesine katkı sağladığı için, ‘Din halkın afyonudur, uyuşturucusudur’ tezini ortaya atmıştı. 

Laikliğin geçerli olduğu bir düzende, dinin siyasi bir zararının olmayacağı, kişinin özel ve öznel yaşamının bir parçası olacağı, vatandaşların kendi özgür iradeleriyle dindar veya dinsiz olmayı seçebilecekleri gerçeği dikkate alınacak olursa, Marx’ın bu sözü şöyle revize edilebilir: 

Dincilik halkın afyonudur, uyuşturucusudur”. Türkiye bu uyuşturucudan kurtulmadığı sürece, ne demokrasi ve insan hakları alanında, ne bilim, felsefe, sanat alanında, ne de ekonomide, hiçbir ilerleme ve gelişme sağlayamaz.”

Bu cümleleri yorumlamaya bile gerek yok.

Sadece Saadet Partisi milletvekillerine hatırlatalım: Sizler, bu adamın partisinden milletvekili oldunuz, değil mi?

Tövbe tövbe..

 

 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sebahattin dereyurt

Onlar iflah olmazlar Allah şuur versin ilham versin hidayet versin amin

Bari ismini dogru yazin ..!!

Gazi Mustafa Kemal ATATURK olacak ..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23