• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Darbe”ye “devrim” diyenlere son tokat geliyor!

28 Mayıs 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

27 Mayıs darbesinin, dün yıldönümü idi..

Sandıktan çıkan neticeyi, silah zoru ile by-pass eden darbeciler, bir de utanmadan, seçilmiş insanları astılar..

Yetinmediler.. Yaptıkları darbeyi, bu ülkenin hukuk fakültelerinin salonlarında hala ismi bulunan sözde profesörlere “meşrudur” fetvası verdirdiler..

Abartmıyorum. 

Çarpıtmıyorum.

Sıddık Sami Onar, 27 Mayıs darbesine onay veren, hukuka uygun olduğunu öne süren ve bugün dahi İstanbul Üniversitesi’nin salonlarında ismi tabelalara yazılı olan bir darbeseverdir..

Sıddık Sami Onar gibi, daha nice profesörler var..

Her birinden darbeye verdikleri destek sebebi ile hesap sorulmadığı için.

En azından, devletin kurumlarında isimleri kazınıp çöpe atılmadığı için..

27 Mayıs darbesinden destek alan sonraki nesildeki darbeci kafalılar da..

Hem o darbeyi “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” adı ile kutlatmışlar..

Hem de, sandıktan çıkan seçilmişlere, “Halkın istediklerini yapmaya kalkarsanız, sonunuz böyle olur” tehdidi yapmaları için malzeme olarak kullanmalarını sağlamışlar..

Somut örneğini vereyim..

27 Mayıs darbesinden hemen sonra darbeciler tarafından Kurucu Meclis’e seçilerek ödüllendirilmesinin karşılığı olarak..

Önceki yıllarda Necmeddin Erbakan hocayı.

2010’lu yıllarda da Tayyip Erdoğan’ı, “Sonunuz Menderes gibi olur” tehdidi ile, halkın isteklerini gerçekleştirmemeleri konusunda tehdit etmiştir..

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, nasıl ahlaksızların elinde ülke esir olmuş, görüyor musunuz..

27 Mayıs darbe midir?

Darbedir..

Darbe suç mudur?

Suçtur..

Peki Cumhuriyet gazetesi, dünkü nüshasında dahi, nasıl olur da, “devrim” olarak nitelendirilebilinir?

Ben şu an, herhangi bir suç olan fiili, “devrim” olarak anlatırsam..

Bu bir suç değil midir?

Aktüel konulardan örnek verelim.

O kesim, asla kabul edilemez bir suç olarak nitelendirdikleri için, aslında her suç için aynı tanımı yapmaları gerektiğini kendilerinin gözlerine sokmak için, sürekli dillendirilen bir cinayet üzerinden örnekleyelim..

Sinan Ateş’in öldürülmesi bir cinayet midir?

Cinayettir.

Öldürülmesi suç mudur?

Suçtur..

Suç olduğunda hiç kimsenin tereddüdü olmayan bu fiil için, bir manyak çıkıp da, “Sinan Ateş’in öldürülmesi devrimdir” derse..

O kişi hakkında dava açılmaz mı?

Herkes, bu kişiyi kınamaz mı?

Suçu övdüğünü bunun da suç olduğunu belirterek, herkes o sözleri sarfeden kişinin cezaevine konulması gerektiğini söylemez mi?

Beyler, kimse aklımızla alay etmesin..

27 Mayıs darbesi, Sinan Ateş cinayetinden çok daha ağır bir suçtur..

Çok daha vahim bir suçtur..

“27 Mayıs” için “devrim” diyenler de, ahlaksızdırlar, sahtekardırlar, cezaevine konulup, yıllarca orada kalması gereken vicdan yoksunu kişilerdir..

Şu ifadelere bakar mısınız. 

Cumhuriyet gazetesinin tepesindeki Alev Coşkun yazıyor:

“27 Mayıs hareketinin 64. yılındayız.”

Darbe diyemiyor..

“Hareket” diyor..

Devam ediyor:

“27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleriyle karıştırılmamalıdır.”

28 Şubat’ı hiç anmadığı için, siz anlıyorsunuz onun, nasıl bir riyakar kafaya sahip olduğunu..

12 Eylül’e karşı imiş gibi oluşturmak istediği algının dahi, nasıl bir sahtekarlık ürünü olduğunu, son anayasa tartışmalarından çok iyi biliyoruz..

12 Eylül anayasası değiştirilmesin diye, “Bu meclis Anayasa yapamaz” diyenlerin buluştuğu gazetenin en tepesindeki bu isim, 27 Mayıs ile 12 Eylül’ü birbirine karıştırmayın diyor..

Neyini karıştırmayacağız?

27 Mayıs’ı da, darbeci kafa yaptı..

12 Eylül’ü de, darbeci kafa yaptı..

27 Mayıs’ı da şakşaklayan sahtekarlar çıktı..

12 Eylül’ü de öven ahlaksızlar çıktı..

Bugün dahi, “12 Eylül anayasasını değiştirtmeyiz” diyenler, aslında gerçek kanaatlerini de ispatlamış olmuyorlar mı?

Neymiş, “12 Mart ve 12 Eylül darbeleri emir komuta zinciri içinde üst düzey komutanlar tarafından ve NATO’nun destekleriyle gerçekleştirildi.” imiş..

Bre vicdansızlar..

Daha kötü ya..

NATO’nun kontrolünde yapılması hususunda, 27 Mayıs’ın 12 Eylül’den hiçbir farkı yok da..

Birinin emir komuta zinciri içinde olması, diğerinin Genelkurmay Başkanı’na da kelepçe vuracak şekilde albaylar cuntası tarafından yapılmış olması, birinin makbul, diğerinin makbul olmadığını mıgösterir?

27 Mayıs’ın Genelkurmay Başkanı’na, isyan eden albaylar cuntasını, hem seçilmişlere darbe yaptıkları için, hem de komutanına darbe yaptığı için, iki defa ahlaksızlıkla, darbecilikle suçlamamız gerekirken.

Muhteremler, kendi komutanına bile isyan eden cuntacılar için, bunu övünç kaynağı olarak göstermeye kalkıyorlar..

Sandığı tekmeleyip dağıtanların, 1961 Anayasasını ve bu anayasada temel hakları bulundurdukları için, toplumun lehine hareket ettiğini iddia ediyorlar..

Sandığı tekmeledikten sonra..

Silahla yönetimi değiştirdikten sonra..

Onların hürriyetçi bir anayasa yaptığı iddiasını, siz kime inandırabilirsiniz?

1961 Anayasası ile, hürriyet gelmiş..

Bre utanmazlar, o anayasa ile hürriyet geldi ise, 12 Mart’tan niye şikayetçisiniz..

61 Anayasası, hürriyeti getirdi ise, hürriyetin engellenmesini de en güçlü kurallarla cezalandırdı ise..

12 Mart nasıl oldu? 

İşkencehaneler nasıl kuruldu? 

12 Eylül öncesindeki kardeş kavgası nasıl yaşandı?

Ve belki de en önemlisi, 12 Eylülcüleri tasvip etmiyorsanız..

NATO’nun darbesi olarak nitelendiriyorsanız..

12 Eylül anayasasına, niye sahip çıkıyorsunuz?

En azından şunu savunmanız gerekmez mi?

“12 Eylül anayasası kaldırılsın. 27 Mayıs anayasası’na dönülsün”

Samimi iseniz..

Hodri meydan..

27 Mayıs anayasasına dönülmesini dillendirin de..

12 Eylül’e.. 

NATO’ya karşı olduğunuza inanalım..

Bu ahlaksızlara, bu sahtekarlara, darbeyi devrim diye tanıtan bu vicdansızlara son söz:

Döneminiz bitti. 

28 Şubat darbesi yargılandı.. Darbeciler cezaevine tıkıldı..

Yalvardınız.. 

Yaşlarının hatırına, cezaevinden çıkarıldılar..

15 Temmuz’da tokatı yediniz. 

NATO’nun komutanları, cezaevine tıkıldı.. 

Şimdi son tokat, 12 Eylül anayasası çöpe atılarak vurulacak..

Bir daha da, “darbe”yi ağzınıza bile alamayacaksınız!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Evrenoz

Evet . Tam ifadesiyle , darbeciler ahlaksızdır , sahtekardır , madrabazdır . Amerikan ve siyonist aparatıdır. Bu gözle bakılmalı . Darbeciler ve darbeyi savunanlar toplum içine çıkmamalı.

Medine

Allahım bu vicdansızlar kedinin fareyle oynadığı gibi bu milletin asli değerleri ile oynamışlar hâlada oynayacaklarını sanıyorlar.bizi bu vicdansızların şerrinden sen koru rabbim onlara fırsat verme içimizdeki.beyinsizler yüzünden bizi kahreyleme amin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23