• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

60 günde 70 gazeteci ölmüş, nerde insan hakları!

09 Aralık 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Dün Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan “TRT World Forum 2023” etkinliğine katılarak hatırlattı..

İsrail’in, Gazze’de 60 günde 70 gazeteciyi katlettiğini belirtip,

“Gazze’de 70’i aşkın medya mensubu öldü. Nerede dünya, dünyanın o meşhur basın yayın organları nerede? Niye sesleri çıkmıyor? Küresel medya kartelleri, Gazze’deki vahşeti gözlerden kaçırmaya, Hamas bahanesiyle gazeteci katliamını meşrulaştırmaya çalışmaktadır” dedi.

Gerçekten de..

Küçük küçük asayiş olayları üzerinden, bazen de gazeteci meslektaşlarımızın kaprisleri üzerinden yaşanan sıkıntıları devasa sorun haline getirip, gazetecilik hakları konusunda bize ders vermeye kalkan Avrupa, İsrail’in katlettiği gazeteciler konusunda niye sessiz!

Sınır Tanımayan Gazeteciler Cemiyeti’nden başlayın..

Onlarca uluslararası gazeteci dernekleri.

Türkiye içindeki gazetecilerin mesleki dayanışması amacı ile kurulan sivil toplum kuruluşları niçin suskun?

Niçin İsrail’in katlettiği gazeteciler konusunda, hem yerel mesleki örgütlerimiz, hem de uluslararası mesleki örgütler, ses getiren bir açıklama yapamıyorlar..

Daha doğru tanımlamasıyla söylememiz gerekirse, yapmıyorlar..

Katil İsrail olunca, niye suskun kalıyorlar..

Hiçbir gazeteci öldürülmesin. Hiçbir gazeteci, haksız yere mağdur edilmesin..

Eyvallah..

Ama Türkiye’de herhangi bir meslektaşımızın bir günlük gözaltısı, hatta mesleki faaliyetler dışındaki sebeplerle yaşadıkları sıkıntılar, İsrail’in öldürdüğü 70 gazeteciden daha fazla, hem yerli medyada, hem de dünya basının yer buluyorsa..

Burada bir ahlaksızlık yok mudur?

Burada bir operasyon yok mudur?

Burada bir vicdansızlık yok mudur?

Birisi öldürülüyor.

Diğeri ise, geçici süre ile mesleğini yapamıyor..

Öldürülen, geçici sıkıntıya uğrayan kadar haber olmuyor..

Gazetecilerin maruz kaldıkları geçici süreli sıkıntılar, yine gazetecilerin öldürülmesinden daha büyük yer kaplıyor..

Gazetecilerin öldürülmesindeki sayısal yoğunluk da olayın vehametini daha da artırıyor.

Bir değil, iki değil..

10 değil, 30 değil..

iki aylık sürede, öldürülen 70 gazeteciden bahsediyoruz..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Postallı medya mensuplarını unutmayacağız” cümlesi ile zihinlere kazınan “TRT World Forum 2023” etkinliğindeki konuşmasına başlarken, 28 Şubat sürecinin medya alanındaki mimarlarından Ertuğrul Özkök’ün, “Aydın Doğan eski çalışanlarını topladı” yazısını okuyordum.

Katılımcıları listelerken, o zalim sürece katkı sunan medya mensuplarının vicdansızlıkları gözümün önüne geldi..

Malum soldan çarklı kartel medyası sektöründe, değişen bir şey yoktu.

Dün Türkiye’de hakları engellenen mazlum insanlara bir tekme daha atılması için tahriklerde bulunanlar, bugün de İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamlarına hem sessizler, hem de “HAMAS 7 Ekim’de saldırınca” şeklinde kurdukları cümlelerle bahane üretiyorlar..

Özkök’ün yazısındaki, malum gazetecilere baktım.

En başta yazının sahibi, Hürriyet gazetesinin o tarihteki genel yayın yönetmeni, dün Tayyip Erdoğan’ın da hatırlatmadan geçemediği “411 el kaosa kalktı” manşetinin mimarı Ertuğrul Özkök..

Gerçekten de, bu insanlara gazeteci demek mümkün mü? 

Düşünsenize.. 

Seçimin hemen 3-4 ay sonrası..

Seçimle belirlenmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi, toplanıyor.. 

Anayasa’nın referanduma bile ihtiyaç duymaksızın değişmesini sağlayacak oranda, 411 milletvekili “evet” oyu kullanıyor..

Ülkenin üniversitelerinde, kız öğrencilerimizin okumasını engelleyen kıyafet yasağının kaldırılması anlamına gelen başı açık-başı kapalı ayrımcılığını sona erdiren düzenleme yapılıyor.

Hürriyet gazetesi manşet atıyor: “411 el kaosa kalktı”..

Sonrası malum..

Hem o Anayasa değişikliği iptal ediliyor. Hem de o değişiklik sebebi ile, Ak Parti kapatılmanın eşiğinden, hazine yardımının kesilmesi cezası ile zar zor kurtuluyor.

Ertuğrul Özkök’e ilaveten, Aydın Doğan Vakfı, Aydın Doğan Ödül töreninde kimler varmış?

İsrail’in katlettiği gazetecilerden tek kelime ile bahsedilmeksizin toplanılıp, dağılınan törene kimler katılmış?

İşadamlarından Ümit Boyner, Cem Boyner, Sedat Aloğlu, Zafer Yıldırım, Murat Tabanlıoğlu, Halis Komili, Hüsnü Özyeğin, Melkan Gürsel ve Çağlar Göğüş..

İsimler tanıdık geliyor, değil mi?

Devam edelim; gazeteci sıfatı kullananlarla devam edelim:

“Altan Öymen, Güneri Cıvaoğlu, Zafer Mutlu, Hasan Cemal, Taha Akyol, Sedat Ergin, Mehmet Yılmaz, Ferhat Boratav, Meliha Okur, Yazgülü Aldoğan, Gila Benmayor, Melis Alphan…”

Bir-ikisinin; o da bir-iki günlüğüne vicdanlı yazısı dışında, 28 Şubat’a karşı dik durabilenini görmüş müydünüz?

Altan Öymen..

90’ına gelmiş bu kişiye azıcık yetki verseniz, Türkiye’de tekrar başörtü yasağını hortlatacağından emin olabilirsiniz..

Güneri Cıvaoğlu, kendi haline terketseniz, 28 Şubat dabecilerine, yeniden övgüler düzmez mi?

Zafer Mutlu, 28 Şubat’taki gazetelerden birisini bugün yönetiyor olsa, Sözcü gazetesinin hemen her gün dindar karşıtı yayınlarından farklı bir çizgisi olabilir mi?

Taha Akyol; “İstediğini yazmak serbest” desen, “Ama dindarlar da, şunu yapmamalı idi, bunu söylememeli idi” diye başlayan cümlelerle, darbecilere yağcılık yapmaz mı?

Yazgülü Aldoğan’ı, Melis Alphan’ı hiç belirtmeye gerek yok..

Aydın Doğan medyasından ayrıldıkları gün, Cumhuriyet gazetesine koşmadılar mı?

Gördüğümüz o ki, Türkiye’de 28 Şubat sürecine destek veren kim var ise, bugün İsrail’in katliamlarına karşı üç maymunu oynayanlar da onlar..

Tarih değişiyor..

Ama kafa değişmiyor..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

411 el kaosa kalkmış

Itiraz edenler kose donen luks araba sirasindaki cok kucuk bir orandaki mutlu azinlik haric kalan kahir cogunluk icin bugun daha guzel olan ne, onu yazsin!

Akit Okuru

Yillardir gazetenizi okurum. Rus Ukrayna Savaşinda da 37 Gazeteci ölmüş, yani savaş bu olur ve siz haber yapmadiniz. Demek ki neymiş, ateş sadece duştugu yeri yakarmiş.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23