• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Manevî dinamikler ve müfredattaki 28 Şubat etkisi

16 Mayıs 2024
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

 

Türkiye Yüzyılı müfredatı, fen bilimleri alanında milletimizin manevî dinamiklerine mesafeli. Ateist kesimin şiddetli itirazlarına rağmen onların dünya görüşüne uygun hazırlanmış. Azınlığın dünya görüşü, Müslüman çoğunluğu dayatılıyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı ve 1986-1997 yıllarında okuttuğu BİYOLOJİ kitabı, yaratılış görüşünü esas alır; evrim teorisi bilimsel değil ve ispatlanamaz, der.

Prof. Turan Güven başkanlığındaki heyetin hazırladığı kitap şu gerçeğin altını çizer:      

Kâinatın yaratılışı gözlemlenemez, yaratılış tekrarlanamaz, laboratuvarlarda cansız elementler canlandırılamadı. Bu sebeple evrim teorisi bilimsel değildir.

İslam’a inancına göre kâinattaki bütün varlıklar ALLAH tarafından yaratılmıştır. Yaratma olayı bir anda olabileceği gibi belli kanunlar doğrultusunda yavaş yavaş da olabilir. Mesela toplu iğne başı büyüklüğündeki bir insan zigotundan fetüsün teşekkül etmesi ve bunun da akıl almaz şekilde düzenli farklılaşmalar geçirdikten sonra çocuk olarak doğması, yaratma olayına güzel bir misaldir.” (Biyoloji, s.67)

MEB’in biyoloji kitabı 1997’de 28 ŞUBAT CUNTASI yönetime el koyana kadar okutulmuş. Cuntacılar, halkın seçtiği iktidarı tehditlerle indirdikleri gibi İslam inancına uygun yazılan ders kitabını da kaldırtmışlar. 

Ortaöğretim Programları Ortak Metni milli ve manevi değerlere bağlı, medeniyet kuran ve geliştiren nesiller yetiştirme hedefi koyuyor. Fen bilimleri müfredatı evrimci ve ateist dünya görüşüne göre yazılıyor. 

Sosyal bilgiler müfredatında deniyor ki:

Bu görsellerden hangilerinin doğada kendiliğinden var olan varlıklar olduğunu belirlemeleri istenir.” (s.20) 

Varlıkların kendiliğinden var olduğu düşüncesi evrimci bakış açısıdır. Allah’ı inkâr edenler böyle söyler.

Fen bilimleri, sosyal bilgiler, hayat bilgisi, fizik, kimya, biyoloji, astronomi, coğrafya müfredatlarında Allah, yaratıcı, Tanrı, Hüda kelimeleri geçmiyor; seküler, materyalist, pozitivist dil kullanılıyor.

Hafta sonu “Osmanlı Yönetim Sistemi” sempozyumunda iki önemli tebliği dinledim. Prof. Haşim Şahin ve Prof. Nurettin Gemici, Osmanlı Devleti’ni kuran Kayı aşireti önderlerinin bağlı oldukları manevî dinamikleri anlattılar. 

 Şeyh Edebali, o zaman bölgede yaygın bulunan Vefaiyye tarikatının güçlü bir temsilcisi. Türbesi Nevşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli ile aynı manevî kaynaktan beslenir. 

Hacı Bektaş Velî gibi Şeyh Edebali de seyit ve mutasavvıf. Hacı Bektaş, Anadolu’daki Abdalan-ı Rum denilen veliler silsilesinin başı, Şeyh Edebali de Kayı aşireti içindeki din adamlarının şeyhi ve rehberi.

Osman Gazi, seyit ve mutasavvıf Şeyh Edebali’nin kızı ile evlenerek Osmanlı soyunun seyitler soyuyla akraba yapmış ve Şeyh Edebali’nin manevî desteği ile aşiretini devlete yükseltme gayreti gütmüştür. 

Hacı Bektaş Velî, Anadolu’da dinî, ekonomik, askerî ve sosyal bir teşkilat olan Ahilik cemiyetinin kurucusudur. Bu ekol, Anadolu’nun İslamlaşmasına, güzel ahlak ve erdemlerin toplum içinde yerleşmesine önemli rol oynamış ve büyük hizmetler yapmıştır. 

Hacı Bektaş, Sultan Orhan zamanında kurulan Yeniçeri Ordusu’nun önderi ve manevî kurucusudur.  Beyliği, cihan devleti yapan ve uzun asırlar yaşamasını sağlayan en önemli kurumların başında gelir.  

Anadolu’yu fetheden ve Müslüman -Türk yurdu yapan atalarımız; Ehl-i Beyt sevgisiyle beslenmiş İslam inancına sahip Müslümanlardı. Osmanlılar, Türk tarihinin en uzun ömürlü devletini kurmuşlardır. Kayı aşiretini cihan devlet yapmışlardır. 

Medine İslam Devleti’nin kurucusu Peygamberimiz (sav) Kur’an okuyarak insanları ikna etti, Kur’an ahlakını öğretti. Kurduğu devlet on senede cihan devleti oldu, o zaman büyük devletleri Bizans ve İran ile boy ölçüşür hâle geldi.

Müfredat ve ders kitapları hazırlayan eğitimciler; insanı yaşatan manevî dinamikleri dikkate almalı, inanç esaslarını güçlendirecek programlar yapmalı. 

Medine İslam devleti on yıl içinde; Osmanlı Devleti yüz yıl içinde cihan devleti olmuştur.

Türkiye, kuruluşundan yüz yıl sonra bölünme tehlikesi ile karşı karşıya. PKK ve siyasî uzantısı DEM, Amerika ve Batı’nın desteğiyle bölücülük yapıyor. Ülkemizi bölünme tehlikesinden İslam kardeşliği kurtarır. Kürtler ve Türkler bin yıl kardeş olarak yaşadılar, bundan sonra yaşayacaklardır. Yeter ki inkârcı teorilerle evlatlarımızın imanı çalınmasın. 

 İnsanları inanç ve maneviyat diri tutar, devletleri inançlı ve maneviyatı yüksek insanlar yükseltir. 

Müfredatlar, ders kitapları ve öğretmenler; genç nesillerin inancını beslemeli, maneviyatını yükseltmeli, onlara büyük hedefler göstermeli. İspatlanamamış teorilerle yavrularımızın imanları örselenmemeli.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şeref

Medine islam devleti diye bir cihan devleti mi varki. ?.

HOCA

Bu kadar sığ bakış açısı ile eğitim sisteminin sorunlarını ifade etmek trajikomik. Deseniz ki müfredat yakın tarihimizi es geçiyor haklısınız. Sadece 8.sınıfta 7.ünitede inkılap tarihi dersinde ikinci dünya savaşına ve cumhuriyet tarihine yer verilmiş o da lgs de soru çıkmıyor diye önemsemiyor. Kore savaşı, Kıbrıs çıkarması, darbeler dönemi... yok. Lisede de sözel seçerseniz görüyorsunuz. EN CİDDİ MESELE İSE PRAGMATİST OLARAK EĞİTİME YAKLAŞAN MİLLETE HİTAP ETMİYOR eğitim sistemimiz OKUYUP DA NOLCAN da diyebilirsiniz halk diliyle. Sahi bir öğretmen olarak sürücü ehliyeti almak dışında okuyup diploma sahibi olmanın faydası ne ki. Üniversite bitirip işsiz kalan milyonlar asgari ücretle çalışmak için çırpınırken okumayan kalfa usta olup dükkan açıyor. Şansı da yaver giden çok az öğrenci diploma ile iş sahibi oluyor onlar da ders çalışmaktan evrim geçiriyor sabit gelirli olabilmek için.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23