Katar’da Mesut Özil’in olmayışı ve şükür secdesi
Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor; “(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur; keşke bunun bilselerdi!” (Ankebût Suresi – 64. Ayet). Katar’da yapılan Dünya Kupası haberlerini takip ettiğimiz süreçte bu ayet geldi aklıma, sizlerle paylaşmak istedik. Bu arada, Üstad Necip Fazıl’ın “Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum” özdeyişi. Batı denen ve ‘gaflet medeniyetinden’ nemalananlar, sporun üzerinden o kadar ‘hayasızca akın’ gerçekleştiriyorlar ki, görmek ve anlamak için mektebini okumaya gerek kalmıyor.
O anlayışın uygulama alanı bugünlerde, Dünya Kupası adı altında Katar’da gerçekleşiyor. Konunun detaylandırmaya geçmeden önce, şunu belirtmek lazım; “Doğru ve yanlış, sana veya bana göre değil, ancak Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin Sünnetine göre olursa değer taşır, ebedi kazanıma dönüşür.” Katar’dan sürekli haber akışı; Dünya Kupasında Fransa ile İngiltere, Brezilya ile Hırvatistan çeyrek finalde mücadele edecek, Almanya’nın 2018’den sonra 2022’de de kupanın dışında kaldı. ‘Dört milyonluk Hırvatistan nasıl olur da çeyrek final oynar da, Türkiye Milli Takımının Katar’da esamesi okunmaz’ hikâyelerine tekrardan mı döneceğiz. Böyle bir süreç bize gösteriyor ki spor haberleri bazılarına göre sadece ‘skor’, birilerine göreyse ‘sosyolojik-psikolojik-ekonomik’ açıdan değer taşımakta. ‘Elma’ ile ‘armudu’ karıştırmaması gerektiği gibi. Evet, spor değersiz kılınıp görmemezlikten gelinmeyeceği kadar önemli, yeter ki amacına (insanlığın kazancına) yönelik gerçekleşsin. Bu bağlamda ‘sesli’ düşünüyoruz da; “Futbol, gençler ağırlıklı olarak bir toplumu ne kadar süre ve nelerle meşgul ediyor?” Gelecek olarak gördüğümüz o çocuklar/genç nesil, futbolcunun sadece ‘oyunuyla’ mı meşgul, yoksa yemesi, içmesi, giyimi kuşa mı, dövmesiyle de mi? Bu etkileşimi detaylarını görmek gerekiyor!.
MESUT ÖZİL’SİZ LGBT
SEMPATİZANI ALMANYA ELENDİ!
Alman Milli Takımı 2018’in ardından 2022 Dünya Kupası’nda da turnuvaya veda edişi aklımıza uzun yıllar (9 yıl) bu ülkenin formasını giyen Mesut Özil’i getirdi. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın İngiltere gezisinde, Mesut Özil Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettiği için Almanya Milli Takımı’ndan uzaklaştırıldı. Yetmedi Arsenal’da kadro dışı kaldı. O da yetmedi, Mercedes ve Adidas, Türk asıllı Alman futbolcudan sponsorluklarını çektiler. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile aynı fotoğraf karesinde yer aldığı için adeta ‘linç’ edilen yıldız futbolcunun, bu yaşadıklarından sonra dahi ‘Bugün yine olsa Erdoğan’la fotoğraf çektirirdim’ şeklinde anlamlı sözleri, futbol beceri/yeteneğiyle nam salmış Mesul Özil’in karakter/kişilik yapısını da ortaya koymaktadır. Mesut Özil’in malzeme edildiği Batı’nın çirkin yüzünün sergilendiği bu oyuna bakarak, ‘Futbola sadece bir spor branşı’ dememiz, sanırım mümkün değil?
Fenerbahçe’ye 3.5 yıllık kontrata imza attığı gün, kulübün mevcut başkanı Ali Koç’un ‘Mesut artık camianın bir parçası’ dediği 1.5 yıl sonra yolların ayrılarak, Medipol Başakşehir’de kendine yer bulması, ayrı bir yazı konusu niteliğinde. Almanya Milli Takımında 2006-2020 yılları arasında görev alan teknik direktör Joachim Löw, 2018’de Mesut Özil’in takımlarından koparılmasını ‘büyük insani hayat kırıklığı’ şeklinde yorumluyordu. Sayın Mustafa Taki Kurtoğlu’nun (yüreğine sağlık) kaleme aldığı ‘Katar Dünya Kupası ve Batının seçilmiş duyarlılıkları’ başlıklı araştırma yazısında değindiği gibi, Almanların LGBT konusunda (hayranlığı) gösterdiği hassasiyetin Almanya’da doğmuş, büyümüş ve Alman takımında yıllarcahizmet vermiş olan Mesut Özil’e karşı gösterilmeyişi epey manidardır.
Evet, Katar’daki Batı’nın şovmenlerini izliyoruz, gözlerimiz açık. Katar kupa yönetiminin stat çevresinde ve içerisinde alkol kullanımını 3 saat (dikkat edin, tamamen veya üç yıl, üç ay, üç gün değil) istavrozcular (haç sever) ve yandaşlarını, Belçika’nın 2-0 yenildiği maçtan sonra Faslı oyuncuların ‘şükür secdesini’ gündem yaptılar; spor sahalarında böyle bir hareket olur muymuş!. Demek istendi mi, oluyormuş. Bizden selam olsun Katar’a, Hakk bildiğini haykırıp, yaşayanlara…