Filistin pankartı, futbol terörü ve Ali Koç’un istifası...
Siyonist İsraillilerin Filistin’deki soykırımı devam ediyor. Yardımların ulaşmamasından dolayı kıtlığın ve ölümlerin sürdüğü Gazze şeridinde siyonist saldırılarında şehit olan kardeşlerimizin sayısı, an itibariyle 31 bin 819’a yükseldi. Hastanelerin bombalandığı coğrafyada yaralı sayısı 73 bin 934. Bölgede ayakta kalan, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Filistinli kardeşlerimiz, tıbbi malzemelerin eksikliğinin yaşandığı, açlık ve susuzluktan dolayı hastalıklarla mücadele içinde…Müslüman topraklarında asrın soykırımı, insanlık dramı yaşanırken, Çanakkale zaferinin yıldönümünde futbolda şiddeti konuşacağız öyle mi, olacak gibi değil!.
TRABZON TRİBÜNLERİNDEKİ PANKART
Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi konuk ettiği maç öncesinde, bordo mavili taraftarlar tribünlere dev bir pankart açtı. Açılan pankartta Filistin’deki Müslümanların yalnız olmadığı, “Şehitlerimize rahmet, Filistin’e destek, İsrail’e lanet” yazıyordu. Günün anlam ve önemi, kamuoyunun duygularını yansımasıydı. Bir yandan ülkemizin savunmak için küffar ile girdiği savaşta Çanakkale’de hayatını kaybeden aziz şehitlerimize rahmet okunurken, diğer yandan Filistin’e destek, İsrailli teröristlere ise lanet vardı. Böylesine anlamlı günde, üstelik Ramazan gibi hikmet ve bereket ayında oynanan bir maç sonrasında yaşan ve futbol terörü ifadesinin hafif kaldığı üzücü olaylar, şimdi kimin için ne manaya geldiği yorumunu size bırakalım!.
YAŞANANLAR FUTBOLU GÖLGELEDİ
Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası, saha içerisinde yaşanan ‘terör’ olaylarıyla ilgili bizden nasıl bir açıklama yapmamızı bekliyorsanız, dün ne ise bugün de aynı tavrı sergilememiz yarar sağlayacağı kanaatindeyiz. Her ne kadar adı futbol olsa da, zamanlama ve yapılış şekliyle, hiç kimsenin yaşananları onaylaması mümkün değil. Böyle bir yaklaşım, tarafsız bakmak için, takım formasını sırtımızdan çıkarmamız gerekmektedir. Ne Fenerbahçeli futbolcuların maç sonu sahanın ortasına kadar gelip sevinmelerini, ne de bordo-mavili tribünlerden sahaya inen gözü dönmüşlerden kaynaklı saha içi olaylarını kabul etmek mümkün değil. Tüm yaşananlar, dünün devamı niteliğinde. Fazla söze gerek yok sanırım. Dün ne ise, bugün de aynı derken, geçmişe bir baktığımıza dokuz yıl önce yine bu satırlarda, siz değerli okuyucularımızla paylaştığımız ‘Başkan, futbolcu, seyirci… Herkes cezalı!’ başlıklı yazımız, fazla söze gerek bırakmadı.(https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-gulumseyen/baskan-futbolcu-seyirci-herkes-cezali-9553.html)
ALİ KOÇ’UN İSTİFASI VE
KOÇ’UN GİDİCİ OLUP OLMAMASI
Olaylı derbi sonrası, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ile başlayan ve ‘istifa etti’ haberi, beklentimizin de karşılığıydı. Sayın Koç, geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Yüksek Divan Toplantısında, futbolumuzdaki baskı ve gerginliklerin azaltılması gerektiğini belirtmişti, çünkü. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası yaşanan olayları da göz önüne getirdiğimde, yaşananları protesto etmek adına ‘Ali Koç olarak ben bu süreçte yokum!’ demesini beklerken o da ne! Sayın Koç, Kulüpler Birliği Başkanlığından istifa ettiğini belirtmiş. Anlamadığım, Kulüpler Birliği ile Trabzon’daki futbol terörü ne alaka! Bu istifa, futboldaki kaos bulutlarının dağılmasına hiçbir katkı sağlamayacağından emin olabilirsiniz.
Ali Koç’a göre yönetim Trabzonspor maçını değerlendirmek için olağanüstü genel kurula gidecek. Ne diyor Ali Koç; “Biz artık gerekiyorsa bir alt lige ineceğiz. Bu kararı alınca bir alt lige düşme söz konusu... Biz bu kararı alırsak ben bırakmıyorum. Bir alt ligde kulübü Süper Lig’e çıkarır öyle bırakırız.” 2018 yılında ‘Tek projem Fenerbahçe’yi şahlandırmak’ diyerek görev gelen anlayışın, 2024 tarihinde tasarladığı ‘projeye’ bakar mısınız! Ali Koç başkanlığı bırakma konusunda geri adım atmış gibi gözükmesi, tarihi Fenerbahçe ve Türk futboluna bir kazanç sağlamayacağı aşikârdır...