Başkan Hacıosmanoğlu’nun Filistin hassasiyeti... Olimpiyat ayini kilisede
Türkiye Futbol Federasyonu yeni başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu oldu. Bir dönem Trabzonspor başkanlığı da yapan Hacıosmanoğlu’yu biz 2014 yılında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Genel Kurulu’nda “Gazze’de dünyanın gözü önünde çocukları dahi katleden gözü dönmüş insan müsveddelerine lanet yağdırıyorum…” sözleriyle hatırlıyoruz. Sayın Hacıosmanoğlu’nun bu ‘çıkışını/hassasiyetini’ yeni dönemde de devam ettireceğini umuyoruz…
TFF’nin bir önceki başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi dönemi ‘kayıp’ yıllar olarak hatırlanacak. Seçimlerin sil baştan türünden her yıl tekrarlanması, bunun en önemli göstergesi. Türk futbolunda sanki büyük bir eksiklikmiş gibi, bayanların futbol oynatılması için adeta ‘seferberlik’ ilan edilmesi, Sayın Büyükekşi döneminin kayıp yılları, belki de seçim kaybetmesine neden olan bir başka ‘zafiyet’ olarak, futbol tarihinde ki yerini aldı. Yeni başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, milli, manevi, fiziksel ve ruhsal açıdan, ülke insanımın yapısıyla uyuşmayan bayan futbolunun yaygınlaştırması konusunda, Mehmet Büyükekşi’nin başlattığı, ‘kayıp yıllarını’ sonlandırmasını, umuyoruz…
İsrail’in Filistin’de bir asırdır gerçekleştirdiği ve 7 Ekim 2023 yılında hız verdiği soykırımdan bugüne, Müslüman topraklarında büyük bir insanlık katliamı yaşanıyor. TFF eski başkanı Mehmet Büyükekşi döneminde, Siyonistlerin tepki düzeyinde bir protestosuna şahit olmadık! Yeni Başkan Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Trabzonspor Başkanı olduğu yıllarda, İsrail zulmünü kastederek sarf ettiği “Sessiz duruyoruz, yarın maçlar başladığında bağırmaya başlayacağız çünkü adaletsizlikler aynen devam edecek” sözlerini hatırlıyoruz…
Başkan Hacıosmanoğlu’nun Filistin’e destek içeren bu açıklamalarının üzerinden tamı tamına on yıl geçti. Siyonist İsrail’in Müslüman topraklarında yaşattığı soykırım halen devam ediyor ve 7 Ekim 2023’ten bugüne tam 39 binden fazla Filistinli Müslüman kardeşimiz hayatını kaybederken, 90 bine yakın kardeşimiz yaralandı. Sefalet ve acı, gözyaşı ve kan dur durak bilmeden devam ediyor. Ülke genelinde tek yürek olarak tepkisini ortaya koymaya çalışan vatandaşlarımızın bu duyarlığının önünde ki, spor alanları ve stadyumlar gibi yerlerde yapılması engellinin kaldırılarak, İsrail laneti vatandaşların toplu halde bulunduğu alanlara taşınması önem taşımaktadır…
Buna da öncülük edecek olan Başkan İbrahim Hacıosmaoğlu. Böyle bir sürecin işlemesi soykırımcı İsrail ve yandaşlarına korku, Filistinli kardeşlerimiz ve yandaşlarına ise umut olacaktır. Böylelikle, Türkiye Futbol Federasyonunda ‘değişimle’ birlikte, kendisini destekleyenlere güven vermiş, bir o kadar geleceğe sağlam bir adım atılmış olacak…
ATİNA’DA BAŞLAYAN OLİMPİYAT
AYİNİ PARİS’TE DEVAM EDİYOR…
Fransa’da 3. kez yapılacak Olimpiyat Oyunları öncesi kilisede ayin yapıldı. Sanırım, bu durum, Türkiye’ye niçin ‘oyunların’ verilmediğinin bir yansıması. Ayine Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı, Paris Belediye Başkanı ve diğer Fransız bakanlar katılmış. Gazetemiz Yeni Akit internet sitesinde “Türkiye’nin özenerek laiklik ilkesini kopyalayan Fransa’da…” böyle bir ayinin yapılması, doğrusu bizleri şaşırtmadı. Aynı Fransa, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, sporcularının başörtüsüyle oyunlara katılımını yasaklamıştı. Fransa’nın sporcuları için almış olduğu ‘başörtüsü’ yasağı için, kilise ayinine katılan Uluslararası Komitenin (IOC) bu yasağa ne kadar karşı çıkacağını kimse ummuyor. Niçin?...
Ukrayna savaşı bahane edilerek Rusya’nın sporcuları Olimpiyatlarda men eden anlayış, tüm tepkilere rağmen Filistin soykırımcısı İsrailli sporcular Paris’te yarışacak. Böylesine yanlı, böylesine çifte standart bir uygulama. Sporun dili/dini olmaz safsatasının arkasına sığınanlara duyurulur. Sporu yöneten ve yön veren komiteler Siyonist ve haçlı zihniyetlerden oluştuğu süreçte, sporcuların İslam ölçüsünde mücadelesi mümkün değil. Müslüman Türk kadınına ‘futbol’, ‘voleybol’ ve ‘güreş’ yaptıran anlayış, aynı ideolojiye hizmet etmiyor da ne yapıyor! Sözün özü; ulusal ve uluslararası düzeyde ‘şeytanlaşmış’ akıl, spor ‘cephesinde’ de boş durmuyor, vesselam…