Akit Medya’daki yangın, E.İmamoğlu ve Beşiktaş-Galatasaray maçı

Duygularımızın bizi harekete geçirmesiyle, içinde yer aldığımız yaşantıyla sıkı sıkıya bir bağ vardır. Olaylara bakışımız, neden-sonuç ilişkisi açısından bizleri çepeçevre sarmakla kalmaz, düşünceler üzerinde etki oluşturur. Kişiye has böyle bir süreç sonrasında, sosyolojik ve psikolojik etkileşimin bir sonucu olarak, toplumların karakteristik yapısını belirler. Bugün bu düşüncelere sahip olmamızın en önemli nedeni Akit gazetesi ve televizyonunun da içerinde yer aldığı Akit Medya binasında meydana gelen yangın. Hayatımızda sahip olduğumuz ‘değerlerin’ önem sırası, her geçen gün kıymetini daha artırmaktadır. Hafta sonu oynanan Beşiktaş-Galatasaray karşılaşmasının neticesi ve şampiyonluk yarışına etkisi, futbol severler üzerinde merak uyandırmasına sözümüz olamaz. Bu merak ve ilgi, aşırıya kaçmamak, ölçülü olduğu vakit değer ve anlam taşır. Böyle bir döneme denk gelen ve bizlerin de ikinci bir yuvamız olarak gördüğümüz Akit Medya’daki yangın, sadece ikinci adresimiz olarak gördüğümüz adreste büyük bir ‘maddi’ hasara neden olmadı, neden ve sonuçlarıyla, üzerimizde de büyük tesir/sarsıntı oluşturdu. Benzer durumları başkalarının da yaşamaması adına, dikkat çekilmesi gereken önemli hususlar var. Bu ve benzeri afetler, görev ve sorumluların ‘kimliklerini’ pazara çıkarır! Yetmedi,dost ve düşmanların belirsizliğinin ortadan kalkmasına neden olur. Hatırlayın 15 Temmuz’u, hatırlayın pandemi dönemi ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremini. Ülkemiz açısından zorlu geçen bu süreçlerde, kimler ve takındıkları tavırları. Tam bir ders niteliğindeydi. Bugün ise Akit Medya binasında meydana gelen yangın sonrası ortaya konan davranışlar, aynı topraklarda yaşamamıza rağmen, insanlıktan nasiplenmemiş canlı türlerinin de var olduğundan/olabileceğinden haberdar olduk.Yangın sonrası ‘beddua’ eden bir kesimde de söz konusu oldu. İnsanlık adına o denli derslik, o denli tedavisi kaçınılmaz ‘insanlık dışı’ bir ‘vaka’ söz konusu ki…

Akit Medya’daki yangının olduğu ilk saatlerden itibaren, insanın yuvasına düşmüş gibi ateşi/hüznü, iyiden iyiye hissedenlerdeniz. En çok etkilendiğimiz konulardan birisi de, yangının etkisinin bırakın saatleri, dumanların Akit Medya binasında birkaç gün yükselmesi. Ulusal medyada inananların, ümmetin sesi olan ve bugünlere parmaklarıyla kazıyarak gelen bir Akit Medya, gözümüzün önünde yangından etkilenmesi ve yaşananlara müdahale edememek, izlemekle yetinmek. Yangına müdahale eden yetkili kurum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) itfaiyesi. Söz konusu kurumun başkanı Ekrem İmamoğlu’na vaadedilen cumhurbaşkanlığı yardımcılığı için o da düşmüş seçim mitingi için yollara. ‘16 milyon için çalışıyoruz’ sözünün, bir kez daha ‘algıdan’, İstanbulluları kandırmaktan başka bir ‘mana’ ifade etmediğini bir kez daha görmüş olduk. Burada en basitinden şu soru geliyor akla; ‘Ülkemizde yaklaşık 5 kişinden birisi İstanbul’da yaşıyor ise, adı geçen İBB’nin mevcut başkanı neden kendi ilinde değil de, diğer illere seçim propagandası ve oy devşirme için gitmiş olabilir?’ Bu sorunun cevabını son dört yılda ulaşım, zam, kar, kısacası yönetimden kaynaklı ‘mağduriyet’ yaşayan İstanbullu biliyor! İstanbul’da yaşatılan bu mağduriyetten haberdar olmayan benim kıymetli Anadolu insanımızdan, yalan-yanlış algı oluşturarak ‘oy’ toplamaktan başka bir anlama gelmemektedir. Tüm bu yaşananlar ‘İstanbul’a uğrattıkları ‘sefaletin’ daha büyüğünü Türkiye’ye mi uygulatma peşindeler!’ düşüncesini haklı çıkarır nitelikte. Akit Medya binasından yükselen dumanları söndürmeye çalışan itfaiye ekiplerini gördüğümde, İstanbul’u adeta ‘kendi’ haline bırakarak seçim ‘çalışmalarına’ katılan İBB’nin mevcut başkanı E.İmamoğlu’nu hatırladık. Gazetemizin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu ağabeyimiz, meydana gelen yangınla ilgili tespitlerini iki-üç gündür gazetemizdeki yazılarına taşıyor. Akit Medya’daki yangının uzun sürmesi ve müdahalede yetersiz kalınmasıyla ilgili bir soru yöneltiyor; ‘Bana, yeterli donanımda itfaiye aracının 4 saat gecikmeli gelmesi sebebi ile stüdyosu kullanılmaz hale gelen bir tane ulusal tv kanalı göstersinler?’

Akit Medya’da yangının 14 Mayıs seçimleri arifesinde meydana gelmesi oldukça düşündürücü. Daha büyük ‘tehlikelerin’ önüne geçilebilmesi için yaşananlara ‘sıradanmış’ gibi yaklaşılmamalıdır. Tekrardan Akit ailesi ve sevenlerine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, dua bekliyoruz…