• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

“Kudüs Paktı”

13 Ağustos 2024
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

 

Geçen hafta MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli, bir “Kudüs Paktı” kurulmasını önerdi. Kudüs’ün “ilk kıblemiz ve ortak kaderimiz” olduğunu hatırlatan Bahçeli 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail’in Gazze’ye yönelik katliam ve saldırılarının hız kesmeden sürdüğünü, ABD destekli İsrail’in, bir soykırıma dönüşen saldırılarının devam ettiğini, binlerce bebek, çocuk, kadın yaşlı hunharca şehit edilirken dünyanın ve İslam ülkelerinin soykırımın önüne geçen sonuç alıcı bir girişimde bulunamadığını ve İsrail terörünün taşınması, kaldırılması, hazmedilmesi imkansız bir sınıra geldiğini söyledi.

Bahçeli, “Eğer böyle giderse, vahşet durmazsa ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır. Geldiğimiz noktada öncelikle katliamı durduracak bir ateşkes rejiminin süratle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ardından Ortadoğu’da barış ve huzuru sürdürebilir kılacak adımların süratle atılması gerekmektedir. Bu amaçla Türkiye, Suriye, Irak, Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerinin girişimiyle bir “Kudüs Paktı” oluşturulmalıdır” dedi. Bugüne kadar farklı şekillerde var olan Filistin veya Kudüs temelli bölgesel diyalog ve iş birliği zeminlerinin hepsini kapsayacak biçimde daha sıkı ve güçlü bir bölgesel ittifaka ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bahçeli, İslam toplumlarının “tek ses ve tek nefes” halinde bulunmak zorunda olduklarını hatırlatarak şunları söyledi: Kudüs konusu sadece Filistinlilerin sorunu olmayıp bütün Müslümanların, aynı şekilde adalet ve hakkaniyet kaygısı taşıyan herkesin sorunudur. Kudüs, küresel barış ve huzurun anahtarıdır. Bu anahtar doğru kullanılmazsa tetiklenen kaos Ortadoğu’yu vurmakla kalmayacak, tüm dünyayı kasıp kavuracaktır. Türkiye, 1967 şartlarında başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin derhal kurulmasının Ortadoğu’da kalıcı barış ve çözüm için tek seçenek olduğunu başından beri ileri sürmektedir. Türkiye Filistin davasının samimi savunucusudur. İktidarıyla muhalefetiyle aziz Türk milleti bu mücadeleyi sürdürmektedir.” 

Türkiye ile birlikte diğer İslam ülkelerinin katılımıyla oluşturulacak bir “Kudüs Paktı”nın ülkemizin güvenliği bakımından da gerekli olduğunu söyleyen Bahçeli, bölgenin bir “huzur kuşağı” olmasını mümkün kılacak “Kudüs Paktı”nın kurulmasına Türkiye’nin öncülük edebileceğini hatırlatarak, açıklamasını şöyle tamamladı: “İnanıyoruz ki bu girişim, ilgili ülkelerde de karşılık bulacak, Gazze’nin, Kudüs’ün ve bölgenin makûs talihini değiştiren tarihî bir adım olacaktır.” (https://www.aa.com.tr/tr/politika/mhp-genel-baskani-bahceli-bolge-ulkelerinin-girisimiyle-bir-kudus-pakti-olusturulmalidir/3295810)

Ne ki, “Kudüs Paktı” çağrısı, Türkiye’de ve Müslüman dünyada yeterince ma’kes bulmadı. Aksine “İslâm birliğinin imkânsızlığı” konuşuldu… Oysa, eteklerimizdeki bütün taşları dökerek, “İslâm Birliği”ni ve bu birliğin askerî unsuru olacak bir “İslâm Barış Gücü”nü kurmanın tam vaktidir. Şimdi değilse, ne zaman? “Ba’de harâbi’l-Basra” deyişinde anlatıldığı gibi, “Gazze-Filistin-Kudüs harap olduktan sonra” mı?

Kanaatimce sayın Devlet Bahçeli’nin önerisi, sadece bir partinin değil, iktidarın ve devletin üzerinde ittifak ettiği bir proje olarak değerlendirilmelidir. Siyasi, ekonomik, kültürel boyutları da olan geniş kapsamlı bir Kudüs Paktı, yeni bir dünya savaşının konuşulduğu şu günlerde Türkiye’nin ve kardeş Müslüman ülkelerin güvenliğini korumaya yönelik en âcil ve en hayatî çözüm olarak karşımızda duruyor.

Kaldı ki, geçmişte Türkiye, Irak, İran, Pakistan, Afganistan olarak Sadabat ve Bağdat Paktı; yine İran ve Pakistan’la beraber RCD ve uzantısı olarak 1985’te ECO; keza Pakistan, İran, Mısır, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Nijerya ile D-8; hatta bütün Müslüman ülkelerle birlikte İslâm İşbirliği Teşkilatı tecrübelerini yaşamış ve bunların hepsine “öncülük” etmiş bir ülkeyiz ve Kudüs Paktı’na da pekâlâ liderlik yapabiliriz. 

Elbette böyle bir girişimin ABD-İsrail-İngiltere başta olmak üzere emperyalist güçleri rahatsız edeceğini biliyoruz. Bağdat Paktı’na önderlik eden Demokrat Parti hükümetinin ABD yanlısı cunta tarafından 1960 darbesi ile alaşağı edildiğini, pakta imza atan Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam edildiklerini; Paktın Ankara toplantısına katılmak üzere yola çıkan Kral Faysal’ın havaalanında öldürülüp ailesinin yok edildiğini, Irak Başbakanı Nuri Said Paşa’nın aynı akıbete uğradığını, Pakistan lideri İskender Mirza’nın darbeyle ülkesinden uzaklaştırıldığını da…

Ama Yüce Rabbimiz Âl-i İmrân suresinin 28. ayetinde: “Müminler, müminleri bırakıp da inkârcıları velî/dost edinmesinler” buyuruyor. Nokta!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Tarih belli olmuş

ABD bizzat açıkladı: İran'ın İsrail'e saldıracağı tarih belli oldu. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İran’ın bu hafta İsrail'e saldırabileceğini öne sürerek, bu bilginin İsrail ile paylaşıldığını ifade etti.

Hacı

İsrail'e girme işi yattı galiba.?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23